Çoğu zaman mevsim değişikliklerinde sık görülen ağız yaraları ile ilgili açıklamalarda bulunan Ağız ve Diş Sağlığı Uzmanı Rukiye Parlak, 1 hafta geçmeyen, uzun süre kendini tekrarlayan ağız yaralarının değişik hastalıkların habercisi olabileceğini söylemiş oldu.
Mevsim değişikliklerinde ortaya çıkan ve konuşma, yutkunma, çiğneme şeklinde hareketler esnasında zorluğa yol açan ağız yaraları ile ilgili Emsey Hospital’dan Ağız ve Diş Sağlığı Uzmanı Rukiye Parlak açıklamalarda bulunmuş oldu. Bağışıklık sisteminin önemine değinen Dt. Parlak, “Havanın birden soğumasıyla beraber bağışıklık sistemimiz hem kendini ısıya hem de ortamdaki alerjenlere, çeşitli gribal virüslere adapte etmeye çalışıyor. Dolayısıyla bu aşamada bağışıklık sisteminin zayıflamasına bağlı olarak mevsim geçişlerinde ağız yaraları artar” dedi.
FAZLA ALINAN VİTAMİN AĞIZ YARALARINI TETİKLEYEBİLİR
Koronavirüs süreciyle birlikte insanların bağışıklık sistemini güçlendirmek için takviye gıdalar aldığını belirten Dt. Parlak, gözlemlerini şöyleki beyan etti:
“Biz markete giderken bile buzdolabımızda neyin tamamlanmamış olduğuna bakıyoruz. Koronavirüs süreciyle birlikte insanoğlu bağışıklık sistemini güçlendirmek için oldukça fazla dış vitaminler almaya başladılar. Bağışıklık sistemi güçlüyse, güçlüdür. Bağışıklık sistemi daha kuvvetli olmaz. Eğer bedenimizde bir vitamin tamsa, üzerine bunu aldığımızda bunun daha yararlı bir tesiri yok, ziyanı var. Bu yalnız ağızda değil tüm bedenimizde, hatta iç organlarımızda kalıcı olarak hasar verebiliyor. Her vitaminin fazlasının da bedenimizde birikmesi, bazılarının atılamaması ve zarar vermesi mümkün. Bu yüzden genel olarak ek bir vitamin ve mineral almadan ilkin kan testi yaptırarak bedeninizin hakkaten buna ihtiyacı olup olmadığına bakmakta yarar görüyorum.”
SAĞLIK BAKANLIĞI ONAYLI DİŞ MACUNLARI TERCİH EDİN
“Son dönemde yalnız mevsim değişikliklerinde değil hem de 1 seneye yakın süredir ağız yaralarının genel olarak tüm zamanlarda arttığını görüyoruz” diyen Parlak, sözlerini şöyleki sürdürdü:
“Ben bu durumu yalnız Ziraat Bakanlığı tarafınca onaylanan bitkisel macunların daha yoğun kullanılmasına bağlıyorum. Bu aşamada yalnız vücut için zehirli olmayan maddelere bakılıyor. Oysa Sıhhat Bakanlığı onaylı macunlarda ağız dokuları için de extra zarar verici olmayan maddelere bakılıyor ve bitkisel macunlardaki bazı bitkilerin ağız dokuları üstünde tahriş edici, alerjen tesirleri var.”
FARKLI HASTALIKLARIN HABERCİSİ OLABİLİR
Ağız yaralarının 1 hafta içinde kendiliğinden geçebildiğini, o dönemde sıcak soğuk yiyeceklerden uzak durulması icap ettiğini belirten Rukiye Parlak, “Ağız içinde devamlı bir aft var ise Behçet hastalığı için emare olabilir. AIDS için ön emare olabilir. Birçok hastalığın ilk emaresi ağızda adım atar. Devamlı tekrarlıyorsa sistemik başka bir hastalığın emaresi olabilir. Kimi bünyelerde aft, uçuk şeklinde şeyler virütiktir. Bedende o virüs var ise bağışıklık sistemi birazcık zayıfladığında kendini tekrarlar. Şahıs nezle oldu ve üşüttüyse aftlar hastalığa eşlik edebilir, bunun ilacı yok. Kullanılan ilaçlar daha oldukça kişinin günlük yaşamı için konfor sağlayacak şeyler” diye konuştu.
İYİLEŞMENİN HIZLANMASI İÇİN ÖNERİLER
Ağız yaralarının değişik çeşitleri bulunduğunu, bir çoğunun da kendiliğinden geçebildiğini belirten Parlak, “Ağız yarasının oldukça değişik çeşitlerinin yanı sıra travmayla oluşan ağız yaraları da var. Sert bir şeyin ağzımızı bir noktada çizmesi, sıcak bir gıdanın yenmesi şeklinde. Ağız yaralarının en büyük dezavantajı devamlı konuştuğumuz ve bir şeyler yediğimiz için o yaraları travmalardan koruyup, iyileşmesi için onlara vakit tanıyamamamız. Ağız içine oldukça fazla sürülen ilaç kullanamıyoruz. Bu yaraların üstünü kaplayan silikon bazlı bazı destek ajanlar var. Eczanelerden bunlar alınıp, en azından bu yaraların diş dokularına devamlı temas ederek daha fena bir hale gelmesi engellenebilir. Bunun haricinde oldukça fazla sıcak, soğuk, asitli gıdaların tüketimi, sigara, alkol tüketimi azaltılarak iyileşme hızlandırılabilir” ifadelerini kullandı.
Parlak, ağız yaraları için karbonatlı ya da tuzlu su ile meydana getirilen gargaraların da etkili olabileceğini söylemiş oldu.
DHA
