Çocuğunuzun ruhu konuşabilseydi;
“Dur güzel annem, güzel babam, sakinleş.
Sen sakinleşemediğinde, benim içimi büyük bir korku kaplıyor.
Sen kontrolsüzce ruhuma öfke kustuğunda, ben dağılıyorum, içim titriyor.
Kendimi korumak için kapatıyorum kendimi.
Bana bağırdığında, hakaret ederken senin hiç bir dediğini duyamıyorum derdim kendimi korumak.
Benden istediklerini bağırarak, hakaret ederek söylediğinde, söylediklerini anlayamıyorum.
Senden uzaklaşmanın yollarını arıyorum.
Şimdi güzel annem, benim cesur babam, senden uzaklaşırsam ben kime giderim?
Bana kim güven verir?
Dur canım annem, canım babam bir nefes al, sakinleş…
Ben daha çocuğum, gencim tecrübem yok, bilgim yok hatalarım bundan, bilmememden…
Sakinleş ki seninle bağlarımı tutayım senden besleneyim, senden güç ve güven dolayım.
Haydi sakinleş ve hep hatırla bir gün geriye bakacağım ve nasıl bir çocukluk, gençlik geçirdiğimi hep hatırlayacağım, büyüyeceğim, tıpkı senin gibi…
Sakinleş ve sakinlikle anlat…
Sadece sakin ol…
Kudret Eren Yavuz