Ağlıyor musun?

Ağlıyor musun?

Çocuklar duygularını ifade etmekte yetişkinlere kıyasla daha iyi bir iş çıkarıyorlar.

Sevindiklerinde mutluluklarını gözlerinden okuyabilirsiniz.

Utandıklarını utanmadan ifade ederler, başları önde omuzları hafif çökük ama bir yandan da güvenebilecekleri birilerini arar gibi de etrafa bakarlar.

Korktukları zaman bunu gizleme ihtiyacı duymadan güvendikleri yetişkinlerin yanına koşarlar. Onlara sımsıkı sarılırlar ve rahatlamaya çalışırlar.

Üzüldükleri zaman gözyaşlarının akmasını engellemeye çalışmazlar. Onların duygularına çoğunlukla izin verilir.

Bazen sakinleşmelerini hızlandırmak isteyen yetişkin müdahaleleri olsa da duygularını ifade etmeleri garip karşılanmaz.

YETiŞKiNLER ÇOCUKLARDAN FARKLI DAVRANIR

Ancak söz konusu yetişkinler olduğunda durum ne yazık ki her zaman böyle değildir. Yetişkinler, özellikle çocukların yanında, olumsuz duygularını gizleme eğiliminde olurlar.

Duygularının çocukları korkutacağını ya da üzeceğini varsayarlar. Bu durum özellikle üzgün oldukları ya da ağladıkları zamanlarda geçerlidir.

Çocuklar fark edip “Neyin var?” diye sorduklarında, “İyiyim, yok bir şeyim. Yok canım ne ağlaması? Gözüm dalmış. Her şey yolunda. Tamam, yok bir şey dedim” gibi cevaplar alırlar.

Gelen cevap ve hisleri birbiriyle çelişir. Bu çelişki onları kaygılandırır. Kaygılanınca huzursuz olurlar ve karşılarındaki ebeveynden güvende hissetmelerine yardımcı olmasını beklerler.

Ancak tam da o anda ebeveyn de üzgün olduğu için bu ihtiyacı karşılayamaz ve bir kriz kapıda beliriverir.

KORKMAYIN DEĞiŞTiRMEK MÜMKÜN

Bu senaryonun alternatifi ne olabilir?

Ebeveyn üzgün ya da kızgın olduğunu kabul edebilir.

Kısaca sebepten bahsedebilir.

“Şuan biraz üzgün hissediyorum. İşteki bir arkadaşım bana verdiği sözü tutmadı. Şimdi daha fazla çalışmam gerekiyor. İşim bitene kadar kendi kendine oynamana ihtiyacım var” ya da “Arkadaşımın yaptığı davranışa kızdım, sakinleşmek için biraz sessizce burada oturmak istiyorum. İyi hissettiğimde oyun oynamak için yanına geleceğim” gibi.

Ve en önemlisi “Teyzenle biraz tartıştık. Bu nedenle biraz üzgünüm. Evet ağlıyorum. Ama merak etme birazdan kendimi daha iyi hissedeceğim. Hani sen de geçen gün parkta üzülmüştün ve biraz ağlamıştın ama sonra geçmişti. Tıpkı onun gibi” diyebilirsiniz.

Böylece çocuklar olumsuz duyguların da normal olduğunu, kabul edileceğini görmüş olurlar.

Açıklama geldiği için gereksiz yere huzursuz hissetmezler.

Ebeveynlerinden öğrendikleri sakinleştirme yöntemlerini ebeveynleri üzerinde deneme imkânı bulurlar.

Posta

Süt dişlerine dolgu yaptırmalı mıyız?

Süt dişlerine dolgu yaptırmalı mıyız?

Leke çıkarma yöntemleri nelerdir? 5

Leke çıkarma yöntemleri nelerdir?