Dünyayı anlamlandırma ihtiyacı, merak ve öğrenme isteğini doğurur. Bu yüzden, çocuklar küçük yaşlardan itibaren soru sorarlar. Sordukları sorular arasında cinsellikle ilgili konular da vardır. Örneğin, hamile bir kadın gördüklerinde “Bebek oraya nasıl girdi? Bebek oradan nasıl çıkacak? Bebek nasıl olur?” gibi sorularla karşılaşmak mümkündür. Bu sorular karşısında ebeveynler bazen zor anlar yaşayabilir, nasıl cevap vereceğini bilemeyebilir. Bazen de verdikleri cevaplar, kullandıkları kavramlar, geçiştirmeye yönelik tavırlar çocukların kafasını karıştırabilir.
Kafa karışıklıklarını önlemek, cinsellik, beden algısı, cinsel kimlik gibi konularla ilgili sağlıklı bir anlayış yerleştirebilmek için yaşına uygun doğru cevaplar vermek ve bu konularda konuşma konusunda açık olduğunuzu hissettirmek önemlidir. Çünkü aranızdaki bu açık iletişim, çocuğunuzun ileride sağlıklı ve bilinçli kararlar almasına yardımcı olacak.
Cinsel eğitim ne zaman başlar?
1-2 yaş civarında, çocukların organlarını adlandırmaları konusunda eğitilmesiyle başladığını varsayabiliriz. Diğer her organımızda olduğu gibi cinsel organların da doğru isimleriyle öğretilmesi gerekmektedir. Nasıl elimize el, gözümüze göz diyebiliyorsak, vulva ya da penise de aynı muameleyi yapmakta hiçbir sakınca yoktur. Doğru isimlerle adlandırma, vücudun bu bölgelerinin de diğer bölgeler kadar normal olduğuyla ilgili bir anlayış ve olumlu bir beden algısı geliştirmelerine yardımcı olur. Cinsel eğitim, 2 yaştan itibaren bedeninin ona ait olduğu ve kimsenin ona sormadan bedenine dokunamayacağı; cinsel organlarına ise anne-baba ya da doktor dışında kimsenin dokunmak için izin bile isteyemeyeceği öğretilerek devam eder.
3 yaştan itibaren çocukların cinsiyet farklılıklarıyla ilgili farkındalıkları artar ve bu farklılıklarla ilgili sorular sormaya başlarlar. Kız ve erkeklerin farklı genital organlara sahip olduklarını fark ettiklerinde “O ne? Benim neden öyle değil? Bende neden ondan yok?” gibi sorularla karşılaşma ihtimaliniz çok yüksektir. “O bir penis/vulva. Erkeklerin genital organı penistir, kızlarınki ise vulva. Erkekler ve kızların bedenlerinin bazı bölgeleri benzerdir, bazı bölgeler ise farklıdır” şeklinde bir cevap verilebilir. Ayrıca bu konularla ilgili çocuklara yönelik kitaplar da mevcuttur. Bu kitaplardan da faydalanılması ebeveynlere kolaylık sağlayacaktır.
Bir çocuğun “Bebek nasıl olur?” sorusuna:
“Anne karnında rahim olarak adlandırılan özel bir bölgede oluşur ve orada büyüyerek bir bebek haline gelir.”
şeklinde cevap verilebilir. Başka ayrıntı sormuyorsa bu açıklama şimdilik yeterli demektir. Ancak, oraya nasıl girdiği, nasıl oluştuğu ile ilgili sormaya başladığında:
“Bir erkek ve bir kadın, birbirini çok sevdiklerinde evlenirler ve bir çocukları olmasını istediklerinde, birbirlerine sevgiyle sarılırlar. Böylece, annenin bedeninde bulunan bir yumurta, babanın bedeninde bulunan bir tohumla birleşir ve bebek bu şekilde oluşmaya başlar.”
cevabı verilebilir. Burada önemli olan, ihtiyacı kadar cevap vermektir. Çocuğa bir anda bütün bilgiyi aktarmak gerekmez. Yeni sorularla geldikçe, cevaplarımızı genişletebiliriz. Ayrıca size soru sorduğu için onu takdir etmeniz, ne zaman kafasına bir soru takılırsa size gelebileceğini söylemeniz de önemli. Böylece onun en güvenilir kaynağı olursunuz.
Bir çocuğu ergenlik dönemiyle ilgili bilgilendirmek de cinsel eğitimin bir parçasıdır ve bu bilgilendirme, çocuk ergenlik sürecine girmeden önce, yani 8 yaş civarında yapılması uygun olur. Bir iki yıl içinde yaşayacakları değişimle ilgili bilgi sahibi olmaları, onları bu değişime hazırlar ve bunun normal ve sağlıklı bir süreç olduğunu kabul etmelerini sağlar. Bu dönemde yaşanan fiziksel, hormonal ve duygusal değişimlerden bahsedilebilir. Bu konuşmaların ders verme mahiyetinde olmasından çok, bir sohbet şeklinde olması, kendi yaşadığınız süreçlerden bahsetmeniz, çocuğunuzun ilgisini daha çok çekecektir.
Ergenlik döneminde girdiklerinde, hormonal değişikliklerle birlikte cinsellikle ilgili konulara karşı daha meraklı olmaları normal bir durumdur. Bu dönemde karşı cinsle olan arkadaşlıklar mahiyet değiştirmeye başlar. Bir ebeveyn olarak yapmanız gereken, ondan beklentilerinizin ne olduğu ve sınırlar hakkında konuşmak, inançlarınız ve değerleriniz doğrultusunda yönlendirmek olabilir. Ancak bu yönlendirmeler bir çatışma havasında olmamalıdır.
Sağlıklı arkadaşlıklar, sağlıklı ilişkiler, kişisel sınırların ihlal edilmemesi, saygı vb. konular hakkında ne düşündüğünü sorarak bir sohbet başlatabilir ve bu konuları konuşabileceğiniz uygun zamanlar yaratabilirsiniz. Birlikte izlediğiniz bir programda karşılaşılan olumsuz bir ilişki örüntüsünü fırsat olarak kullanabilir ve onun konu hakkında ne düşündüğünü sorabilirsiniz. Böyle anlar, aile değerlerinizi çocuğunuzla paylaşma fırsatı verecektir size.
Cinsel eğitimin en önemli kısımlarından birisi de ona iyi bir rol model olmaktır. Bir yetişkin olduğunda karşılıklı rıza ve saygının hakim olduğu ilişkiler kurmasını istiyorsanız öncelikle sizin ona saygı duymanız; böylece onun da kendisine ve diğerlerine saygı duymasını ve kendisine değer vermesini sağlamanız gerekir. Öz saygısı ve öz değeri düşük olan insanların, sömürüye ve şiddete dayalı ilişkilere dur deme ihtimalinin de düşük olduğunu unutmayın.