• Şayet çocuğunuz;
– Agresif, aksi, sinirli ve huysuz ise,
– Ondan zinhar endişe duymayın.
• Zira, böyle bir çocuktan;
– Ne eşkıya olur, ne terörist…
– Ne mafya adamı olur, ne vurguncu…
– Ne cin olur, ne de peri…
• Bu tip çocuklar yetişkinlik dönemlerinde genellikle;
– Hak ve hukuka saygı duyarlar.
– Kimsenin canına ve malına zarar vermezler.
– Sadece, küçüklüklerinde onlara katlanmak biraz ‘sabır’ işidir.
• Çünkü:
– Onların aksilikleri, agresiflikleri;
– İçinde bulundukları ortamda, ruhlarını rahatsız eden halleredir.
– Bu tavırları; onların canlarını sıkan olaylara, kişilere isyandır.
– Onlara göre; kendilerine bu denli haksızlık yapılmamalıdır.
– Nasıl olur da annesi-babası ona rahat vermez, tepkisi bunadır.
– Bazen haklı bazen de haksız olabilirler.
– Ancak; sürekli haksız kabul edilmeleridir onları sinirlendiren.
• Diğer taraftan;
– Boş çuval gibi, nereye koysan oraya yığılıp kalan,
– Sessiz-sedasız oturup etrafı gözleyen,
– Evde ve dışarıda hiç sorun oluşturmayan,
– Eş-dost, konu-komşu tarafından:
“ Tüh tüh maşallah…ne kadar uslu bir çocuk bu…” deyip parmakla gösterilen,
– Her ortamda her çocukla uyum sağlayan,
– Boşa da doluya da sığan, yani, her ortamda rahatını bulan okul ve ergenlik öncesi çocuklar, sizi biraz düşündürmelidir.
• Nasıl ki:
– Depresyon içindeki yetişkinler, onca sakin görünmelerine rağmen;
– Bir gün, bir yerde, ‘aniden’ çevresini dehşete düşürecek derecede patlar ve tepki gösterirse;
– İşte böylesi çocuklar da, ergenlikten ya da yetişkinlikten itibaren, patlamaya hazır bir ruh hali içinde olurlar genellikle.
• Bakın size çok ilginç bir tespitimi söylemek istiyorum:
– Neredeyse bütün anneler-babalar;
– Birinci tipe uyan, yani aksi ve sinirli çocukları için kapı kapı dolaşarak,
– Onları sakinleştirecek ‘uzman’ arayışı içine girerler.
– İkinci tip sakin ve mülayim çocuklara sahip olanlar;
– Ne hikmetse çok rahatlar.
• Oysa;
– Asıl uzman peşinde koşması gereken,
– Çocuklarının bu hallerine çözüm ve çare araması gereken onlar olmalıdır.
• Zira:
– Babasının namaz kılmasını fırsat bilip, secdedeyken aniden boynuna atlayarak ona sımsıkı sarılan ve onu uzun süre bırakmayan çocuk…
– Eve misafirlerin gelişini ‘hak bayram’ kabul ederek;
– En önem verdiğiniz kalabalık içinde, bütün aksiliklerini sergileyen çocuk…
– O an için; evin uzak bir köşesinde kamyonunu ile moloz taşıyan 4 yaşındaki çocuğunuz;
– Sizi, yanınızdaki ile tatlı tatlı sohbete girdiğinizi görür-görmez yanınızda biterek, her türlü tepkiyi gösterip konuşmanızı engelleyen ve sizi sinir eden çocuk…
– Yolda, caddede, sokakta… Bir tanışınızla ayak üstü sohbete daldığınızda;
– Sizi devamlı çekiştiren, iten, vurur gibi yapan, size alakasız sorular soran çocuk:
– Alnından öpülecek çocuktur.
– Uzmana, doktora götürülecek çocuk değil…
Dr. Yaşar Kuru