Geçenlerde otobüs yolculuğu yaparken şahit olduğum bir konuyu sizlere anlatmak istiyorum. 9-10 yaşlarında iki çocuk yanyana iki koltukta oturuyorlardı.
Otobüse de bir amca bindi ve biner binmez de çocuklardan birini kaldırıp oturmak istedi. Hemen yan taraftan annesiydi sanırım “Amca onun karnı ağrıyor otursun” diye seslendi. Çocuklar acaba hangimizin karnı ağrıyor diye birbirine baktı… 🙂
Hadi gelin şimdi hep birlikte değerlendirelim mi?
Ben burada önce fazla koruyucu bir ebeveyne şahit olduğumu düşünüyorum. Tabi sadece bir olaya bakarak söylüyorum.
Öncelikle 9-10 yaşındaki bir çocuğun artık kendi bireyselliğini net bir şekilde saygı duyulması gerekiyor. Burada dışarıdan birisi ona bir şey söylüyor ve cevabını ise hemen annesi veriyor.
Bu çocuk için çok acı bir durum. Düşünsenize durmadan her şeyde anneniz cevap veriyor. Sanki sizin duygularınız, düşünceleriniz yok. Orada çocuğu ciddi tehdit eden bir durum söz konusu değildi, annesi belki cevap vermeyebilirdi.
Bana göre o olayla çocuğun baş etmesi gerekiyordu. Çocuk kalkmak istemiyorsa ya da karnı ağrıyorsa. “Amca karnım çok ağrıyor” diyebilmeliydi. Ama maalesef çocuklarımızın yerine bizler çok ön planda oluyoruz.
Ya bir de çocuğun karnı ağrımıyorsa vay halimize, çocuğun zihnine “Demek ki zorda kaldığımda yalan söyleyebilirim” mesajına da bir güzel eklemiş olduk. Hadi diyelim çocuğun karnı ağrıyordu ve utandı söyleyemedi, o da çocuğun problemi.
Bir yaşlı için ayakta durması onun kendi içinde hangi yönünü bekleyeceğini bilmiyoruz bile. Ne yani baksanıza çocuklarımıza problemlerini çözmek için fırsat dahi vermiyoruz. O kadar çok işin içindeyiz ki, çocuklar kendisine alan bulamıyor.
Ve böylece de problemler karşısında ne yapacağını bilemiyorlar. Valla sonra da çocuklara kızıyoruz. Hem her şeyi donuna kadar ne giyeceğini biz söylüyoruz hem de sonra da bu çocuk çok pısırık diyoruz.
Buna ne denir? 🙂 Oooldu canım denir. Hatta bu ne perhiz bu ne lahana turşusu da diyelim.
Şimdi gelelim amcaya, eee amca o kadar insan var orda, niye hemen şuncağzım çocukları kaldırıveriyorsun…
Sanırım çocuklara karşı saygı perspektifimizi daha da genişletmeliyiz…
Esra Kocaman Meydan
Klinik Psikolog