Kulağa anekdot gibi gelebilir, ama gerçekten anksiyetenin bir vücut dili vardır. Bu konuda daha fazla bilgi edinmek için bu makaleyi okuyun!
Tüm insan duyguları ve hisleri bir şekilde duruşumuz ve ifadelerimiz aracılığıyla kendilerini gösterir. Sevinç ve korku gibi şeylerin bir vücut dili olduğu gibi anksiyete ve depresyonun da vücut dili vardır. Ayrıca, fark etmeden bile bu dili okuma yeteneğine sahibiz.
Bu bedensel iletişim, diğerleri ile etkileşimimizin modunu ayarlar; spontane olmak, gerginlik, umursamazlık ya da belirli bir duygular … Kelimelerle ifade ettiğimiz şey, iletişimin sadece bir parçasıdır. Vücut dili bunun daha derin bir parçasıdır.
Anksiyetenin vücut dili sinirlilik ya da rahatsızlık gösteren bir çok şey içerir. Bu özellikle yüzümüzde, ellerimizin ve ayaklarımızın hareketinde ve genel duruşumuzda belirgindir. Bugün, bu özel vücut diline daha ayrıntılı bir bakacağız.
“Hislerle desteklenen her düşünce bir kas değişimi vardır. Kas kalıpları insanın biyolojik mirası olduğu için, tüm vücudu onun duygusal düşüncelerini kaydeder.”
– Mabel Elsworth Todd
Eller ve anksiyetenin vücut dili
Ellerimiz, anksiyete vücut dilinin büyük bir parçasıdır. Bu duygusal durumu ele verecek bir şey de, sürekli ellerinizi gizlemenizdir. Elleri ortada bırakmak her zaman barış, anlaşma ve dostluk belirtisi olmuştur. Saklayacak bir şeyiniz olmadığını ve başkalarına zarar verecek bir silah ya da başka bir şey taşımadığınızı gösterir.
Sakin olduğumuzda bilinçsizce ellerimizi dışarıda bırakırız. Öte yandan, korkuyorsak, güvensizlik duyuyorsak ya da sakladığımız şeyleri ifade etmek istiyorsak, ellerimizi saklarız. Onları cebimize, arkamıza ya da masa altı gibi yerlere koyarız.
Gözlerimiz çok şey söyler
Gözler ruhun penceresidir. Eğer endişeli iseniz, tüm yüz ve vücudunuz sert olur. Ayrıca kaşlarınızı da çatarsınız. İnsanlar kötü bir ruh hali içinde olup olmadığınızı sorabilir ya da bu yüz ifadenizden dolayı endişelenebilir. Bu ifade, insanların sizi ciddi bir insan olarak görmelerine de neden olabilir.
Anksiyete gösteren belirli bir bakış vardır. Genellikle sabit bakış ve ara sıra aşağı bakışın kombinasyonundan oluşur. Sabit bakış ve aşağı bakmanın oranı kişiye bağlıdır, ama bunlar anksiyetenin iki belirtisidir.
Unutmayın, anksiyete sürekli endişeli olmak anlamına gelir; aynı zamanda genellikle belirsizlik, tanımlanamayan bir duyguları ifade eder. Ayrıca kişinin çevresinden rahatsız olmasına ve ona katlanamamasına yol açar. Bu nedenle sabit bakışlar saldırganlık taşır ve aşağı bakış içe dönüşün işaretidir.
Anksiyeteyi ele veren diğer ifadeler
Isırmak da bir başka tipik anksiyete işaretidir. En yaygın formlarından biri tırnak yemektir. Tabii ki, herkes bunu yapmaz. Bazıları kalem, silgi ya da ellerinde olan başka şeyleri ısırabilir ya da çiğneyebilir. Dudakları sakız çiğner gibi ısırmak oldukça yaygındır. Bunların hepsi, rahatsızlık belirtileri olabilir.
Başka bir ele veriş de sabit, takıntılı hareketlerdir. Örneğin, klasik bacak bacak üstüne atma ve ayak sallama ya da elinde sürekli bir şeyle oynama bunlar arasındadır. Ayrıca, ayak ya da parmaklarınızda tıkırdatma gibi tikler olabilir. Tüm bu hareketler de rahatsızlık ve huzursuzluk göstergesidir.
Anksiyete hakkında bir başka garip şey çok bulaşıcı olmasıdır, özellikle çevrenizdeki insanlar da gergin ise… Bu, anksiyetenin vücut dilini sadece bir anekdot olmaktan öteye taşıyan şeydir. Fiziksel bir anksiyete belirtisidir. Bu, üzerinde çalışmanız gereken çözülmemiş sorunlarınız olduğunu gösterir.