Düzenli olmamanın stres ve anksiyeteyi tetikleyebileceğini biliyor muydunuz? Eğer bütün işlerinizi son dakikaya bırakmazsanız, günleriniz daha sakin geçecektir.
Özellikle bir yetişkin olduğunuzda ve sorumluluklarınız arttığında,hayatınızda bazı endişelerinizin olması oldukça normaldir. Ancak, anksiyeteye sebep olan bazı alışkanlıklar olduğunu göz önünde bulundurmak da önemlidir.
Endişeli olmak ile, anksiyete ve stresi yaşam tarzı haline getirmek arasında ince bir çizgi vardır.
Anksiyete bozukluğu olan insanlar, sürekli günlük hayat aktivitelerinin pek çoğunu etkileyen bir sorun olan korku ve güvensizlik hissi ile yaşarlar.
Eğer bu durum sizin için de geçerliyse, anksiyeteye sebep olan alışkanlıklarınızı değiştirmenin tam vakti! Aşağıda bu alışkanlıklardan bahsedeceğiz:
1. Her şeyi kontrol etme zorunluluğu hissetmek
Eğer siz de, “Ben yapmazsam, başkası bu işi iyi yapamaz” diye düşünenlerdenseniz, bunu değiştirmenin vakti geldi.
Aileniz, işiniz, ilişkileriniz kısaca hayatınızdaki her şeyin kontrolünü elinizde tutmak istedikçe, iyi bir ruh sağlığına sahip olma ihtimalinizi azaltıyorsunuz.
- Güvenmeyi ve işleri başkalarına bırakmayı öğrenmelisiniz böylece etrafınızdaki insanlardan yardım alabilirsiniz.
Bu şekilde, üzerinizdeki sorumlulukları azaltabilirsiniz.
2. Herkesi memnun etmeye çalışmak
Etrafınızda olan herkesi mutlu etmeye çalışmak, oldukça bunaltıcı ve yorucudur.
Herkesi memnun ettiğinizde elinize geçecek tek şey, başkalarının ihtiyaçlarını önceliğiniz yaparak kendinizi mutsuz etmek olacaktır.
- Bu, bencil olmakla aynı şey değildir. Başka insanlara yardım etmeden önce, kendi ihtiyaçlarınızı ön plana koyuyorsunuz
3. Çok az uyumak
Eğer geceleri yetişkinler için önerilen miktar olan 7-8 saatten daha az uyursanız, gün içerisinde modunuz düşük olur, yorgun olursunuz ve anksiyeteniz artar.
- Önerilen miktarda uyumanın yanı sıra, bir rutin oluşturmanız da önemlidir.
- Hafta içi günler için bir uyku planı oluşturun ve uyumadan önce bütün elektronik aletleri kapatın.
4. Kafeine bağımlı olmak
Kahvenin bir şekilde vücuda faydalı olan pek çok özelliği vardır. Ancak aşırı miktarda tüketildiğinde, zararlı yan etkileri olabilir.
- Günde 4-6 fincan kahve içmek, kahve bağımlılığını tetikleyebilir. Bu anksiyete, insomnia, asabiyet ve alınganlık ile sonuçlanabilir.
5. Aşırı alkol tüketmek
Pek çok insan mutsuz hissettiğinde alkolü bir kaçış yolu olarak görse de, aslında aşırı alkol tüketimi daha fazla stres ve anksiyeteye neden olan zararlı bir döngüdür.
- Alkollü içeceklerin düzenli tüketimi, ruhsal olarak kendisini iyi hissetmeyen insanlara önerilmemektedir.
Buna ek olarak, çok fazla içki içtiğinizde içki sersemliği yaşayabilir veya çok fazla alkolün etkisinde olmaktan dolayı kendinizi kötü durumlarda bulabilirsiniz.
6. Düzensiz olmak
Organizasyon eksikliği anksiyete ve strese yol açmaktadır.
Bu nedenle ertesi gün yapacağınız her şeyi bir gece öncesinde planlamak iyi bir fikirdir.
- Bir işi nasıl bitireceğinizi düşünerek kendinize işkence etmeyin. Her yeni gün kendi mucizelerini getirir.
- Yapmanız gerekenleri basit bir şekilde düzenleyin ve gün içerisinde planlarınızı geliştirin.
7. Kahvaltı yapmamak
Kahvaltı günün en önemli öğünüdür ve kahvaltıyı asla atlamamak gerekir.
Güne zinde başlamak için enerjik olmalısınız çünkü düşük enerji seviyeleri depresyonun, stresin ve anksiyetenin ana sebeplerindendir.
8. Hareketsiz bir yaşam tarzını benimsemek
Fiziksel aktivite eksikliği anksiyeteyi ve duygusal sorunları artırabilir.
- İlk olarak hafif bir tempoda başlayarak zamanla egzersiz yoğunluğunu artırabilirsiniz.
Bu, mutluluk hormonu olan endorfinin daha fazla salgılanmasına yardımcı olacaktır. Böylece, hem sağlığınızı hem de ruh halinizi iyileştirmiş olursunuz.
9. Rafine şekeri fazla tüketmek
Tıpkı kahve gibi, makul miktarda rafine şeker tüketmenin de vücudunuza bazı faydaları vardır. Öte yandan, eğer aşırıya kaçarsanız olumsuz sonuçlarla karşılaşırsınız.
- Rafine şeker yemek, sizi mutlu hissettirmeye yarayan hormonlardan bir tanesi olan serotoninin salgılanmasını artırır.
- Eğer düzenli olarak rafine şeker tüketirseniz, bu etki daha kısa sürmeye başlayacaktır ve daha fazla tatlı yeme isteği hissedeceksiniz.
Bir noktada, zaman geçtikçe bağımlı olduğunuzu hissedeceksiniz ve bu bağımlılık da obezite ve yüksek tansiyon gibi sorunlarla vücudunuza zarar verecektir.
Sağlıga Bir Adım