Toplum olarak annelerimizi sanki her şeyi yapabilen süper kahramanlar gibi görüyoruz. Annelerimizin harekete geçme kabiliyetlerini, onların güçlü olmalarını ve tüm ailenin ihtiyacını karşılamadaki ustalıklarını takdir ediyoruz.
Bir taraftan cinsiyet eşitliği için savaşıyoruz ancak diğer taraftan da kadınların, anne ve ev hanımı rollerini yerine getirmelerini bekliyoruz. İşte bu beklentiyi sorgulamamızın vakti geldi.
Burada göstereceğimiz kısa film tam olarak bu konuyu özetliyor.
Anneye güzel bir övgü
2015 yılında Kanada’da “Kokorosh Study” isimli bir grup öğrenci tarafından yapılan bu kısa animasyon filmin adı en sade haliyle “Anne”dir. 5 dakikalık bu kısa film annelerin her gün karşı karşıya kaldığı bir mücadeleyi çok güzel bir biçimde ifade ediyor: bu mücadele; onların her şeyi yapabilecek kişiler olarak görülmeleri.
Her şeyi yapabileceğinin düşünülmesi ve duygusal olarak ailede merkezi konumda olması çoğunlukla anneye yüklenen sorumluluklardandır. Ancak “her şeyi yapabilmeleri gerek” düşüncesi adil değildir ve anneler için olağanüstü biçimde yorucu bir durumdur.
Dünyadaki birçok insan bu konuda kendileriyle bir bağlantı kurabilir gibi görünüyor. En İyi Öğrenci Filmi kategorisinde 2016 Annie Ödüllerinde aday gösterilen bu filmi izleyelim ve üzerinde düşünelim.
Annelerimize bizi sevdikleri ve önemsedikleri için değer vermeliyiz.Onlara verdiğimiz değeri sadece her şeyi mükemmel bir şekilde yapabilmelerine indirgememeliyiz.
Bu tatlı kısa film aile içinde işbirliğini teşvik ediyor ve bize annelerimizin geleneksel olarak sorumlu tutuldukları işleri onlarla paylaşmamız gerektiği fikrini savunuyor. İşbirliği yapmak her durumda faydalı, ayrıca eşitliği sağlamanın daha güzel bir biçimi de yok.
Çocukların kendi gelişimleri için işbirliği yapması önemlidir
Çocukların ev işlerinde işbirliği yapması oldukça önemlidir. Ailenin her üyesi yaşına ve yeteneklerine uygun biçimde sorumluluk almalıdır. Çok erken yaştan itibaren çocuklar kendi oyuncaklarını toplayabilir, masayı kurup temizleyebilir, kıyafetlerini katlayabilir ya da yatağını kendi başına yapabilir.
Genellikle bazı sorumlulukların çocuk yaşta üstlenilmemesi gerektiğine dair yanlış bir inanışa sahibizdir. Hatta, çocukken edindiğimiz alışkanlıklar yetişkin olduğumuzda nasıl davranacağımızı belirler. Gündelik ev işleri yapmak ve sorumluluk sahibi olmak çocukların özgüvenini iyi yönde etkiler, kendi bakış açılarını kazanmalarını sağlar ve onların duyusal becerilerini geliştirerek gelecekte kendi başlarına daha iyi idare edebilmelerine yardımcı olur.
Ancak unutmayalım, çocukların bu sorumlulukları “anneme yardım ediyorum” fikrinden gelmemelidir, çünkü zaten yok etmeye çalıştığımız şey ‘annelerin her şeyi yapma yükümlülüğü düşüncesi’dir.
Evde işbirliği anne ve babayla başlayarak çocuk dahil ailenin her üyesinin iyiliğini teşvik etmek için tek yoldur.