Bir gün çok kırmıştım seni.

Büyük bir üzüntü içinde yüzüme bakıp “anne olunca anlarsın” demiştin.

Ergenliğimin en deli zamanlarıydı.

Üzüntünü görmezden gelip “ben asla senin gibi bir anne olmayacağım” demiştim.

Sen sesini çıkarmadan mutfağa gittin.

Aslında daha sözümü tamamlayamadan pişman olmuştum ama iş işten geçmişti.

Gereksiz bir gurur vardı içimde. Gelip özür dilemiyordum.

Birden bana dün aldığın kitabı gördüm, sehpanın üzerinde duruyordu.

Belki kitabı okumaya başlarsam gönlün olur diye odama çekilip kitabı okumaya başladım. Sonra uyuya kalmışım.

Aradan ne kadar zaman geçti bilmiyorum ama babamın sesi ile uyandım. İşten gelmiş annem ile bir şeyler konuşuyor.

Hava kararmış, tam kalkacaktım ki üstümdeki örtüyü fark ettim.

Kitap elimden alınmış, üstüm örtülmüş.

Kalktım ışığı yaktım, yatağımın başında bir dilim kek, yanında süt ve bir de not.

“Sen benim gibi bir anne olmayacaksın, benden daha iyi bir anne olacaksın.”

Kafamdan aşağı kaynar sular dökülmüştü. Anneme nasıl böyle bir laf söyleyebilmiştim.

Ama içimdeki o anlamsız öfke yine yanına gelmeme engel oluyordu.

Kavga sebebimiz şimdi yanı başımda duran kekti.

Ben ertesi gün yıl sonu etkinliği için kek istemiştim, sen de işin olduğu için ısrarla yapamayacağını söylemiştin.

Sen keki yapmazsan ben arkadaşlarıma rezil olacaktım. Madem yapacaktın bu keki, beni neden bu kadar üzmüştün.

Sonra babam geldi yanıma, ağlıyordum. Gözyaşlarımı sildi. Neler olduğunu biliyorum, ağlama, ben sana şimdi bir sır vereceğim, annene kesinlikle söylemeyeceksin, dedi.

Başımı salladım. Yarın benim maaş günüm, evde un ve yağ bitmiş. Annene de bir gün idare etmesi gerektiğini söyledim.

Sen kek isteyince üzülme diye evde malzeme yok, diyememiş; kimseden de isteyememiş.

Ama sen çok üzülünce bakkala yazdırmak zorunda kalmış. Babamı dinlerken beynimin uyuştuğunu hissediyordum.

İçimde daha büyük bir üzüntü ile koşarak annemim yanına gittim.

O kadar ağlıyordum ki, konuşamadım. Tek diyebildiğim “ben senin gibi bir anne olacağım, kendi dertlerimi çocuklarıma dert edindirmeyeceğim, gerektiğinde her türlü fedakarlığı gözümü kırpmadan yapacağım ve ben çocuklarımı senin beni sevdiğin gibi seveceğim…

Dilek Cesur’un İnstagram sayfasından…