Anneler makine değildir!
Çünkü annelerin duyguları vardır…
Annelerde mutlu olur, kızar, sinirlenir, ağlar…
Hatta bu duygu yoğunluğu içindeki yolculuğu en çok anneler yapar…
Çünkü bir annenin en büyük arzusu mutlu huzurlu, kendine güvenli bir çocuk yetiştirmektir…
Bu arzu içerisindeki annenin yavrusu ağlama krizine girdiğinde ya da mutsuz olduğunda ne yapacağını bilemez anne, kendisi de ağlamak ister, hatta bazen “yeter beeee” diye bağırmak ister, kaçmak, uzaklaşmak ister…
Ama kendini tutar anne…
Sabreder, neyin doğru olduğunu bulmaya çalışır…
Bazen de kendini tutamaz ve günlerce suçluluk duygusu içinde çırpınır anne…
Sen sevgili baba,
bir düşün ne kadar destek oluyorsun bu anneye…
Eve geldiğinde oynuyor musun çocuğunla?
O’na vakit ayırıyor musun?
Yoksa “bugün çok yoğundu” deyip, elinde telefonun bir köşeye çekilip oturuyor musun?
Bu anne tüm gün hiç oturmadı biliyor musun?
Annelere bir yazımda demiştim ki “Köşe yastığı doğurmadın sevgili anne çocuk doğurdun elbette hareket edecek” ama biliyor musun bu anne “köşe yastığı” ile de evlenmedi…
Dolayısıyla sevgili baba, lütfen köşe yastığı olma…
Hem yemek yapsın, hem gömleklerini ütülesin, hem evi derlesin toplasın hem de mutlu çocuk yetiştirsin, akşamda seni güler yüzle, fönlü saçla karşılasın mı istiyorsun…
Öyleyse sana bir haberim var!!!
“Öyle bir hayat yok ki sevgili baba!!!”
Çocuk gelişiminde anneler ön planda gibi görünse de sen gizli bir kahramansın…
Yavrun senin ilgini, şefkati görmek, hissetmek istiyor…
O’nun kişilik gelişiminde öyle önemli bir role sahipsin ki…
Bu nedenle sevgili baba lütfen “köşe yastığı” olma…
Çünkü kahramanlar asla asla asla bir köşeye çekilip oturmazlar
Doç. Dr. Saniye Bencik Kangal
Akademisyen Anne