Psikolojide bir tanım var ‘annesiz çocuklar’ diye…

Her okuduğumda içim acır, kendimi yoklar, silkelenirim.

Çünkü psikoloji ‘annesiz çocuklar’ derken annesi ölmüş çocukları kast etmez.

Annesinden bir şekilde uzak kalmış çocukları da söylemez.

Annesiz çocuklar derken, annesi evde yanı başında olan ama bir sebeple çocuğuna ilgi, sevgi, şefkat gösteremeyen, vakit ayıramayan annelerin çocuklarından bahseder.

Annesi ölmüş bir çocuktan daha ‘annesiz’ olunabileceğini bizlere hatırlatır. Soğuk duş gibi gelir bana bu tanım.

Düşünsenize, çocuğunuzun yanındasınız ama yoksunuz.

Aklıma rahmetli anneannemin öğüdü gelir hemen.

‘Kızım öyle bir anne ol ki, evde varlığın hissedilsin’ demişti ilk anne olduğumda.

O zaman anlamamıştım bir insanın varlığını hissettirmesinin ne demek olduğunu.

Şimdi istisnasız her gün bunun için uğraşıyorum.

Oyunlar planlayarak, nitelikli zamanlar için uykumdan kısarak, çocuklarımın ilgi alanlarında okuyup, araştırıp, onlarla sohbetler ederek ‘var’lığımı hissettirmeye çalışıyorum.

Çünkü çocuklarım annesiz büyüsünler istemiyorum.

Çünkü bir çocuğun ‘annesi’ olmasıyla, ‘annesiyle anıları olması’ farklı şeyler, bunu biliyorum.

Ve bunun için her çocuğa yürekten dua ediyorum;

‘Rabbim hepinizi analı babalı büyütsün..’

-Hatice Kübra Tongar-

Aşağıya kaydırarak diğer makaleleri okumaya devam edebilirsiniz. Beğendiyseniz daha fazla kişinin faydalanması için aşağıdaki “Arkadaşınla Paylaş” butonuna tıklayarak sevdiklerinizle de paylaşabilirsiniz.
Sağlıklı, mutlu günler diliyoruz…