2021’de “aşı” en çok konuşulan konularından biri olacak. Peki insanların aşı olmaya başlamasıyla maskelerden kurtulacak mıyız? Sevdiklerimize, özellikle de riskli grupta olanlara ne zaman sarılabileceğiz? Arkadaşlarla sosyalleşmek ne zaman güvenli olacak?
Aşı ile ilgili yeni gelişmeler tüm dünyayı umutlandırdı. Ancak aşının hayatımıza girmesi, pandemiyle ilgili her şeyin bir anda hayatımızdan çıkması anlamına gelmiyor. Evet, normale dönmek istiyoruz ama ‘eski normal’ ufukta görünüyor mu?
Aşı sonrası hayatın nasıl olacağı bilmecesine yanıtlar aradık.
1) Normale dönmek için aşı şart mı?
Aşı tek başına yeterli olmasa da kesinlikle gerekli. Sürü bağışıklığına ulaşmak için tek kanıtlanmış yol aşı. Bunun için nüfusun yüzde 60’ının Covid-19’a bağışıklı hale gelmesi gerekmekte. Sürü bağışıklığında pozitif kişi, çok sayıda bağışıklığa sahip olmayan kişiyle temas edemiyor, yeni bir beden bulamayan virüs zamanla ölüyor. Yeterli oranda bağışıklık oluşmadan denenen sürü bağışıklık yöntemi ise İngiltere ve İsveç gibi ülkelerde acı sonuçlara yol açtı.
2) Aşı olamayanlara ne olacak?
Aşı özellikle ikinci dalgadan kötü etkilenen ülkeler için kısa vadeli bir sürü bağışıklığı vadetmiyor. Bu nedenle ilk hedefin riskli gruplar olması bekleniyor. Ön saflarda corona ile mücadele eden sağlık çalışanlarına, hastalığı ağır geçirme ihtimali yüksek olanlara aşıda öncelik verilecek. Böylece ölüm oranları ve hastanelerdeki yoğunluk azalacak. Ancak maske takmaktan veya mesafe koymaktan vazgeçildiği takdirde virüs gençler arasında dolaşmaya devam edecek. Imperial College profesörü David Salisbury, herkesin aşı ile korunmayacağı söz konusu ara dönem için “Aşı Plus” tanımını ortaya attı. Aşı Plus döneminin amacı maske ve sosyal mesafeyi koruyarak aşı olup aşıyla korunmayanların (yüzde 30), aşı olmayan yüksek riskli kişilerle temasını kesmek.
3) Maskelerden kurtulamıyor muyuz?
Aşı Plus döneminin uzunluğunu aşının veya aşıların tedarik ve satın alım süreçleri belirleyecek. Salisbury’ye göre, bu esnada maske takmaya, sosyal mesafeyi korumaya, seyahat konusunda tedbirli olmaya, toplu taşıma konusunda aşırı dikkatli davranmaya ve mümkünse uzaktan çalışmaya devam edeceğiz.
Erken gevşeme, -ki Kurban Bayramı döneminde ülkece deneyimledik- büyük bir risk yaratabilir.
4) Anneannemi ne zaman kucaklayabilirim?
Normalleşmenin en önemli göstergelerinden biri de ailemizde risk grubunda olan kişilerle temas etmek, onlara sarılabilmek. Aşı olan anneannemize, dedemize, anne ve babamıza sarılabilecek miyiz? Aşı olmak anneanneyi yüzde yüzde 100 korumaz. Biz de aşılı olsak dahi bilmeden virüsü taşıyor olabiliriz. Evet, ihtimaller daha düşük olacak ama dikkat etmeyi bırakacak bir noktaya kısa vadede gelmeyeceğiz.
Burada kritik nokta testler. Harvard Üniversitesi’nden Michael Mina, hızlı sonuç veren testlerin toplumun normale dönmesi için hayati olduğunu söylüyor: “Hızlı testlerin hassasiyeti PCR’dan düşük olabilir ama hızlı testler o an virüsü yayanları tespit edebiliyor. Sık ve geniş ölçekte yapılan hızlı testler aşıyı beklerken Covid-19’u durdurmaya yardım edebilir.”
5) Normale dönüş için bir tarih verilebilir mi?
Bu konuda benzer uzman görüşleri mevcut. Uzun lafın kısası: En az 1 yıl daha pandemiye karşı kendimizi dikkatli şekilde korumalıyız. Bunu yapmamak normalleşmeyi uzatabilir.
ABD Ulusal Alerji ve Enfeksiyon Hastalıkları Enstitüsü Başkanı Dr. Anthony Fauci, “Başarılı bir aşıyla, toplum sağlığı önlemlerini bir şekilde devam ettirerek, 2021’nin 3’üncü ve 4’üncü çeyreklerinde normalleşmeye benzer bir durum görebiliriz” derken corona aşısını üreten BionTech’in CEO’su Uğur Şahin, “gelecek kışın” daha normal olacağını belirtiyor.
2021 Nisan’a kadar 300 milyon doz aşının yapılması bekleniyor ancak ikinci dalga altında ezilen ABD ve Avrupa için dramatik bir değişim olması zaman alacak. Sözü Şahin’e bırakalım: “Bu kış zor geçecek. Aşı ile bu enfekte sayılarında büyük bir etki yaratamayacağız. Her şey yolunda giderse 2020 sonunda aşıları dağıtmaya başlayacağız. Büyük etki yaz mevsimine kadar olmayacak. Yazın hastalık oranları düşmeye başlayacak. Sonbahardan önce yüksek aşı oranlarına ulaşmamız çok hayati. Bunun olacağını düşünüyorum çünkü birçok aşı firmasına büyük talepler gidiyor.”
6) Normale dönüşte hangi ülkeler avantajlı?
Corona mücadelesi başarısı sayesinde normale çok yaklaşan ülkeler var bile. Onlar için aşının eski normali sağlaması çok daha hızlı olabilir. Yeni Zelanda ve Avustralya’da hayat halihazırda büyük ölçüde normale döndü. Güney Kore’nin test ve takip mekanizması bir örnek model haline geldi. Tayvan 200 gündür yeni vaka açıklamadı. Vietnam 5 Eylül’den bu yana corona ölümü yaşamadı. Virüsün yayıldığı ülke Çin’e ikinci dalga vurmadı. Finlandiya İskandinav komşularından daha iyi sınav verdi.
Ancak özellikle Avrupa’da ikinci dalgayı sert yaşayan İngiltere, İsviçre, Fransa, Türkiye gibi ülkelerde aşı ile gelmesi beklenen normal nispeten gecikecek.