Değerli ozan Fatih Kısaparmak, şöyle der:
Benim babam mert adamdı
Mangal gibi yüreği
Yufka gibi kalbi vardı
Hayatım boyunca o’na özendim
Fedakardı
Bir dikili ağacı olmadı belki
Ama kendisi
Onuruyla yaşayan koskoca bir çınardı
Üstümdeki kol kanat
Sırtımı yasladığım dağ gibiydi
Ben babamın oğluyum
Tepeden tırnağa Anadolu’yum.
Babasının varlığı ya da yokluğu herkesin hayatında önemli izler bırakır. Sizin hayatınızda da böyle izler mutlaka vardır.
Benim babama takdir duygularımla yaklaşmam uzun yıllardan sonra oluşmaya başladı.
Yaşım ilerledikçe babamın kendine özgü yönlerini görüp takdir etmeye başladım.
Şimdi rahmetle anıyor ve hayır dualar ediyorum.
“İletişim Donanımları” kitabımı babamın anısına sunarken şöyle dedim:
“Mustafa Sami Cüceloğlu! Sevgili babam, Bu benim sekizinci kitabım. İlk kitabımı anneme sundum. İkinci kitabım sana sunulmalıydı! Olmadı! Sana kızgındım! Doğumumdan altmış dört yıl ve yedi kitap yazdıktan sonra, yazdığım bu sekizinci kitabı şimdi boynum bükük ve mahcup sana sunuyorum.
Babalık zormuş, babam. Hele senin zamanında, kıtlık ve savaş içinde. Ben üç çocuğumdan hiçbirine günlük tutmadım. Gönlüm ve aklım ermedi; kıt kaldım. Şimdi anladım senin zenginliğini. Ruhun şad olsun, sevgili babam! “
Değerli okurlarım, biliyorsunuz, burası sizin yeriniz, babanızla ilgili anılarınızı ve yorumlarınızı paylaşabilirsiniz. Babalar gününüzü tekrar kutlar, selamlar ve sevgilerimi sunarım.
Doğan Cüceloğlu İnstagram sayfasından