Geçenlerde internette gezen şöyle bir yazı vardı:
“Anneler, sadece bir erkek yetiştirmiyorsunuz, bir kadına eş ve bir çocuğa da baba yetiştiriyorsunuz, dikkat!”
Benim bir oğlum olsaydı, her şeyden önce ona duygularını özgürce ifade etmesini öğretirdim herhalde…
“Erkekler ağlamaz” lafı koca bir palavradır, erkeklik gözyaşıyla ölçülmez, mertlikle ölçülür oğlum, derdim.
Bir erkeğe en çok yakışan şey, ne kirli sakal, ne havalı güneş gözlüğü, ne yırtık kot ; “Merhamettir”.
Sen kurda kuşa, ağacın dalından , kadının saçının teline kadar merhametli ol, diye öğretirdim.
Mutlaka sağlam bir espri anlayışın olsun, hayata bakışında illa ki bir mizah olsun, kadınlar kendilerini güldürebilen erkeklere aşık olurlar derdim..
İlla ki bir şarkının sözlerini baştan sona bil, birkaç şiiri ezberden değilde, taa yürekten su gibi oku, birçok erkeğin önüne 10-0 geçersin diye tembihlerdim.
Bolca kitap oku.
Her konuda oku.
Bilgi bu yüzyılda en değerli hazine.
Felsefe ile ilgilen.
Zıt görüşleri de oku.
Analiz et, sorgula…
Hayatı anlamanın en garantili yolu yaşamak ise, el fenerin kitaplar olsun derdim.
Dinlemeyi öğren.
Mutlaka yorum yapman gerekmez.
Bazen kadınlar sırf rahatlamak için konuşurlar, ille de çözüm bulman gerekmez.
Sadece gözlerinin içine bakarak dinle, ve “kıyamam sana” de.
Bak sana nasıl bağlanıyor görürsün derdim.
Sonra, kadınların konuşmalarındaki gizli anlamları çıtlatırdım ona.
Mesela, sinirli sinirli “Peki” mi dedi, o asla kabul etmek değil oğlum.
Aslında ‘Sen sonradan görürsün’ dedi, ve illa ki senden bunun rövanşını alacak. 🙂
“Tamam o zaman” mı dedi, asla tamam filan değil.
Olay büyük, üşenme, otur, deş konuyu, dinle…
“Boşver” mi dedi, aman diyim, sakın ha boşverme.
Boşverirsen, o da bunu anlarsa, vay haline..
O ‘boşver’ sana pahalıya patlar haberin olsun.
Bıktın mı mesela, “Bu kadın da amma çok konuşuyor” diye…
Valla, eğer konuşuyorsa sana değer veriyordur, aranızda bir problem varsa onu halletmeye çalışıyordur.
O senin dır dır olarak algıladığın şey, onun konuyu halletmek için mücadelesinden ibarettir.
Şükret ki konuşuyor…
Çünkü…
Susmuş kadın, gitmiş kadındır.
O kadın senin dünyandan gitmiş kadındır evladım.
Kadınlar vazgeçtiklerinde susarlar.
Gitmesini istemiyorsan, hiç bir kadını susturacak kadar üzmeyeceksin.
Zor bir lügatımız vardır bilirim.
Yani sen de haklısın, siz erkeklerin işi kolay değil.
Ama bir çözdün mü, çok emek gerekmez aslında, o emeği verir, sen yeter ki sevgini göster.
Sen nasıl benim biricik oğlumsan, karşındaki kadın da birilerinin kuzusu, evladı, birilerinin canının içi, ona göre davran.
Sen onu üzerken, günün birinde senin de bir kızın olursa, adamın birinin de senin evladına aynı şeyi yapabileceğini düşün.
Sen kendi kızına , kendi annene yapılmasını istemediğin hiç , ama hiç bir şeyi başka birinin kızına asla yapma oğlum.
Bir kızı, kılığına kıyafetine göre değil, huyuna, yüreğine, karakterine, aklına, değer yargılarına göre değerlendir. Çünkü senin hayatını dolduracak olan şeyler bunlardır.
Hiç bir kızı namuslu-namussuz diye etiketleme hakkına sahip değilsin.
Sen nasıl kendi bedeninden sorumlu isen, o da onun bedeni, onun kararı.
Senin ahlak anlayışından farklı tercihleri olabilir, görüşmezsin olur biter, onu yargılayamazsın.
Herkesi olduğu gibi kabul edip, saygı göstermek zorundasın oğlum.
Şiddet asla , asla, ASLA senin için bir araç olmasın.
Şiddet erkeklikten en uzak yoldur.
Acizlikten kaynaklanır.
Sen eğer güçlü bir erkek olacaksan, bunu şiddetle değil, mangal gibi yüreğinle sağlamalısın.
Kadınlar güçlü erkekleri severler.
Gücünü ne kaba kuvvetten, ne de paradan, makamdan al.
Bunların hepsi gelip geçicidir.
Geçip gitti mi , cas cavalak kalırsın ortada..
Ama gücünü kalbinden, erdemlerinden alırsan, feriştahı gelse yıkamaz seni bu alemde…
Güçlü bir erkek ol evladım.
Bu ülkenin, iyi kalpli ve güçlü erkeklere ihtiyacı var.
Sen onlardan ol.
Derdim…
Oğlum olsaydı…
Eğer 8 Mart’larda, kadın cinayetlerinden, tecavüzlerden, çocuk gelinlerden, şiddetten bahsetmek yerine, şenlikle kutlayalım istiyorsak, işte iş yine bize düşüyor hanımlar..
Erkekleri doğurup yetiştiren bizleriz.
O yüzden önemliyiz ya zaten…
Kadın ne ise toplum o’dur.
Ama bugün… hani derler ya.. :
Şimdi siz saçlarınıza baharı takın.. Gülüşünüz güneş olsun. Bakışınız umut..
Kadınlar Günümüz kutlu olsun.
Bige Güven Kızılay
Hayal Ağacım- Hayykitap Edebiyat
Sayfa 224 – Doğmamış Oğluma Mektup
