Sevgili parktaki diğer anneler;
Lütfen kızlarımı merdivenin tepesine kaldırarak koymayın, özellikle de bunu onlar için yapmayacağımı söylediğimi duyduğunuzda ve kendileri denemeleri için onları teşvik ettiğimde…
Burada, çocuklarımdan koca bir beş metre uzakta, ayağa kalkamayacak kadar aşırı tembel olduğum için oturmuyorum.
Burada oturuyorum, çünkü zor işleri onlar adına başkaları yapsın diye insanları nasıl manipüle edebileceklerini öğrenmeleri için parka getirmedim onları.
Onları burayı getirdim ki bunları yapmayı kendileri öğrenebilsinler.
Onlar kaydırak merdiveninin en tepesinde olmak için değil, o merdivenleri tırmanmayı öğrenmek için buradalar.
Eğer kendi başlarına yapamazlarsa, hayal kırıklığının üstesinden gelmeyi öğrenecekler.
Dahası, bir amaçları olacak ve buna ulaşmak için çalışmaları için de motivasyonları.
Bu arada merdivenleri kullanabilirler.
Kendi sınırlarından sıkılmalarını ve onu geçmek için gayret etmeye karar vermelerini istiyorum.
Ve bunun olması için benim hiçbir yardımım olmadan her tür çabayı göstermelerini istiyorum.
Çocuklarımın hayal kırıklığı, korku ya da rahatsızlık yaşamasını önlemek benim işim değil.
Ve bu kesinlikle sizin işiniz de değil.
Eğer bunu yaparsam, bu şeylerin dünyanın sonu olmadığını ve üstesinden gelinebileceğini ya da kendi çıkarlarına kullanılabileceklerini öğrenme fırsatını onlardan çalmış olacağım.
Sıkıştıklarında onları hemen kurtarmak benim işim değil.
Eğer bunu yaparsam, kendilerini sakinleştirmeyi öğrenme, içinde bulundukları durumu değerlendirme ve kendi yollarıyla kurtulmak için problem çözmeye çalışma fırsatını onlardan çalmış olacağım.
Onları düşmekten korumak benim işim değil.
Eğer bunu yaparsam, düşmenin mümkün olduğunu ama yine de risk almaya değdiğini ve risk alabileceklerini ve aslında tekrar ayağa kalkabileceklerini öğrenme fırsatını onlardan çalmış olacağım.
Kızlarımın engellerin üstesinden yardım almadan gelemeyeceklerini öğrenmelerini istemiyorum.
Hiç çaba göstermeden en yükseklere ulaşabileceklerini öğrenmelerini istemiyorum.
Onları geride tutan şey her neyse, o konuda hiçbir çaba göstermeden ve “kazanmadan” ödüle layık olduklarını öğrenmelerini istemiyorum.
Çünkü bunların hiçbiri doğru değil.
Eğer bir an için bunların doğru olduğunu düşünmelerine izin verirsem, o zaman annelik konusunda başarısız oldum demektir.
Kızlarımın, korkunun ve şüphenin üstesinden gelmenin ve zor elde edilen bir başarıya ulaşmanın mutluluğunu ve keyfini bilmelerini istiyorum.
Kendi becerilerine inanmalarını ve eylemlerinde kendine güvenen ve kararlı insanlar olmalarını istiyorum.
Kendi güçleriyle aşmanın bir yolunu bulana kadar sınırlarını kabul etmelerini istiyorum.
Kendi kararlarını alma, kendi yeteneklerini geliştirme, kendi risklerini alma ve kendi duygularıyla başa çıkma kapasitesine sahip olduklarını hissetmelerini istiyorum.
O merdivene, ne kadar iyi niyetli olursanız olun, sizden hiçbir yardım almadan çıkmalarını istiyorum.
Çünkü bunu yapabilirler.
Biliyorum…
Ve onlara biraz alan verirsem, çok yakında bunu onlar da bilecek.
Ben de size geri çekildiğiniz ve işimi yapmama izin verdiğiniz için teşekkür edeceğim.
Benim işim; çoğunlukla sizin boyun eğdiğiniz dürtülerin aynılarına direnmekten, “dikkat et” diye bağırmak isterken dilimi ısırmaktan ve hızla atılmak yerine sürekli ve gayet eziyetli bir şekilde bilerek ve isteyerek geri çekilmeyi seçmekten oluşuyor.
Çünkü onlar büyüdükçe merdivenler daha da yükselecek ve tırmanmak için daha da korkutucu ve zor bir hal alacak. Sizi bilmem ama ben ihtiyaçları olacak becerileri bu yaşlarda öğrenmelerini istiyorum…
Yani henüz yanlış bir adım küçücük bir öpücükle iyileştirilebilecek bir baş çarpması ya da bir diz sıyrılması demekken, tepelerin en zoru “sanırım yapabilirim, sanırım yapabilirim” şarkıları eşliğinde aşılabilecekken ve aramızdaki beş metre onlara hala ben çok uzaktaymışım gibi gelirken…
-Eğitimpedia.com