Çocuklara her ağladığında sarılmayın, ağzından hemen laf almaya ve acil çözüme ulaşmaya çalışmayın…
Tensel temas güzeldir, insanı sakinleştirir ve rahatlatır. Ancak bu durum her zaman için geçerli değildir.
-Bazen çocuklar hemen tensel temas kurmak istemezler. Yaşadıkları stresi ve problemi yalnız atmak isterler.
-Bu esnada evet ağlar ve gözyaşı dökerler. İnsan soyut olan negatif duygularını en iyi gözyaşı ile atabilir/onarabilir. Bu ne kötü bir durumdur ne de hemen bastırılıp durdurulması gerekmektedir.
-Çocuğun ağlamasını hemen dindirmek değil sadece YAKININDA olmak gerekir. Bu bazen çocuk izin verir sarılma olur, bazen aynı oda ya da aynı evde bir süre beklemek olur. İlle de şu olsun dememek gerekir.
-Hemen krizi çözmeye çabalamak, ille de tensel temas kuracağım, sarılayım demek çoğu kez itici olmaktadır. Tahrik de edebilir, çocuğun duygu yönetimini tamamen kaybedip kendine zarar vermesine kapı aralayabilir.
-Doğrusu; çocuğun izin verdiği kadar yakınında olmak ve yine bir süre (bazen 15 dakika bazen 60 dakika) sakince beklemektir.
-Hemen susturacağım diye acele etmemek, çocuğa kendi kendine dinginleşmesi için zaman tanımaktır.
-Problemi de hemen çözmek için çocuğu zorlamamak gerekir. Zaten bir süre sonra ya da en geç uykuya geçerken olan biteni anlatacaktır. O zamana kadar beklemek gerekir. (Zamanı genişletelim.)
–“O an da söylesene be yavrum, hemen hallederdik işte” dememek gerekir.
-Acele etmek, anında sonuç almak yerine tekrar aynı durum yaşanmaması için daha geniş bakış açısı ile yaklaşmak gerekir. Hızınızı ve ritminizi yavaşlatmak burada çok önemlidir!
-Bir de sosyal yaşamda, sokakta ya da kalabalık ortamda; insanlardan, “ne derler” kaygısından, ‘el âlem’ korkusundan da sıyrılmak gerekir. Bu kaygı ve korku da insanlara çoğu kez ciddi hatalar yaptırmaktadır.
Ebubekir Ertem
Çocuk ve Aile Danışmanı