Sınavı vardı…
“Çantanı akşamdan hazırla istersen”, dedim.
“Sabah yaparım sorun değil”, dedi.
Sabahın koşuşturması içinde kalem kutusunu, sınav notlarını unutmuş.
Peşinden okula götürebilirdim, götürmedim.
Tüm gün arkadaşlarından kalemiydi, silgiydi, notlarıydı aramış durmuş.
Hiç bir şey demedim.
Akşam bir baktım her işten önce çantasını toparlıyor.
Öbürü çizgi filme takıldı, kahvaltıya gelmek istemedi.
“Sen bilirsin ama öğlene kadar aç kalırsın” dedim.
“Olsun”, dedi.
Aç acına okula gitti.
Yanına sandviç hazırlayıp koyabilirdim, koymadım.
Okulda öğlene kadar kıvranmış.
Neden?
Çünkü çocukların tercih yapmasına izin verdiğimiz kadar, tercihlerinin sonucunu yaşamalarına da izin vermek gerekir.
Neden?
Çünkü bir musibet bin nasihatten çok şey öğretir.
Yemek yemeyen aç kalır, ödevini yapmayan öğretmeninden ceza alır, uykuya direnen ertesi gün uykusuz kalır, sınavına çalışmayan zayıf alır.
Hani diyoruz ya “Çocuklara ceza vermeyelim mi?” diye…
Vermeyelim, sadece sonuçları yaşamalarına izin verelim.
Çünkü ancak böyle olunca yavrular sorumluluk alır…
Hatice Kübra Tongar