Çocuklarınızın öz direncini kırmayın…

Çocuklarınızın öz direncini kırmayın…

Bugün bir yere gittik.

Odada büyük, küçük, kadın, erkek demeden herkes bana doğru gelmeye başladı.

Biraz endişelensem de bu ilgi bir yandan da hoşuma gitmişti.

Saniyeler içinde herkes ne kadar tatlı olduğumu söylemeye, kimisi yanağımdan makas almaya, kimisi öpmeye başladı ve kimileri de sırayla kucağına almak istediler.

İstemediğimi belli etmeye çalıştım, onları ittim, hatta ağladım!

Ama kimse beni dinlemedi!

Çok güzel olduğum için kendilerini tutamadıklarını söylediler.

Ben de bu kadar sevimli olmamalıydım!

Öpmelerine izin vermezsem küseceklerini söyleyenler oldu.

Kucaklarına gidersem bana çikolata vereceklerini söyleyenler de…

En yakınımdakiler de tüm bunları izlerken seslerini çıkarmadılar, hatta onları teşvik ettiler ve beni ayıpladılar istemediğim için.

Ben bugün dış görünüşümün ne kadar önemli olduğunu öğrendim.

Eğer birilerine göre güzelsem bana istedikleri gibi, izinsiz dokunabileceklerini öğrendim.

Bedenimin sadece bana ait olmadığını, başkalarının da üzerimde söz hakkı olduğunu öğrendim.

Benden daha güçlü olanlara karşı ağlayıp itiraz etsem de ise yaramayacağını öğrendim.

En yakınlarıma bile böyle durumlarda güvenemeyeceğimi öğrendim.

Bu durum her yerde her zaman yaşanıyor.

Sanırım normal olan buydu.

Oysa etrafımdaki diğer insanlar birbirine bu şekilde davranmıyorlardı.

Hatta birbirlerinin eşyalarına, telefonlarına bile izinsiz dokunmuyorlardı.

Mahremiyet diye bir şey varmış, konuşurlarken duydum ama onun da bana ait olmadığını öğrendim.

Ben henüz 2 yaşındayım.

Ben bugün bir yere gittim. Yalnızdım. Yaşça büyük bir adam yanıma geldi ve bana dokunmaya basladı.

Hiç sesimi çıkaramadım.

Çıkarsam da sonucun değişmeyeceğini öğrenmiştim.

Daha sonra bir kadın geldi, üstümü çıkarmak istedi, yine sesimi çıkaramadım.

Bedenim sadece bana ait değildi.

Ne diyebilirdim ki?

Anne – Babama olanları anlattım. Yalan söylediğimi düşündüler. O insanlar ‘öyle şeyler’ yapmaz dediler.

Sen yanlış anlamışsındır dediler. Ben sadece 7 yaşındayım.

Bugün okuldan geç çıktım.

Eve dönerken yolda biri beni taciz etti.

Koşarak uzaklaşmaktan başka hiçbir şey yapamadım.

Bir arkadaşıma olanları anlattım.

Beni suçladı.

“Neden sessiz kaldın? Demek ki senin de kabahatin varmış.” dedi.

Ben henüz 15 yaşındayım.

Bugün konsere gittik.

Çok eğlenirken yanımdaki arkadaşımı rahatsız edenler oldu.

Ona da sessiz olmasını söyledim.

Bu kalabalığa girmek bizim tercihimizdi, sonuçlarına razı olmalıydık.

Ben 20 yaşındayım.

Bugün aile arasında sohbet ederken herkes taciz / tecavüz olaylarının ne kadar arttığından ve çirkin olduğundan bahsediyordu.

Diğer yandan mutfakta bir diğer akraba 4 yaşındaki yeğenime ağlasa da zırlasa da onu öpeceğini söylüyordu.

Bense susuyordum.

Çünkü o akraba darılabilirdi…

4 yaşındaki yeğenimin itiraz etse de bedenine başkalarının da dokunabileceğini öğrendiği gün;

Ben 30 yaşındayım…

Özlem Atıcı Ilgaz

Çocukların duygu ve ihtiyaçlarına değer vermek… 2

Çocukların duygu ve ihtiyaçlarına değer vermek…

Çocuklarımızı istediğimiz gibi yetiştirebiliyor muyuz? 2

Çocuklarımızı istediğimiz gibi yetiştirebiliyor muyuz?