Genç baba, küçük oğlunu bebek arabası ile gezdiriyordu…
Bebek arabada hiç sakin durmuyor, aşağı inmek için çabalıyor, arabadaki oyuncakları yere atıyor, sonra da babasının onları geri vermesi için sesinin çıktığı kadar bağırıp, ağlıyordu.
Baba, oyuncakları kaldırımdan toplayıp tozlarını sildikten sonra tekrar bebeğe veriyor, ama bebek oyuncakları alır almaz tekrar yere fırlatıyordu.
Kim bilir kaçıncı kez oyuncakları bebeğe veren baba sakin bir sesle söylendi:
“Kendine hakim ol, Bernard!” dedi.
“Sessizliği elden bırakma oğlum.”
Onları uzaktan izleyen bir kadın, hoşgörüsü nedeni ile babayı kutlama gereği duydu:
“Siz çocuklarla anlaşma sanatını kavramışsınız efendim” dedi. “Sizi kutlarım.”
Kadın arabanın üzerine eğildi ve çocuğun kafasını sevgi dolu dokunuşlarla okşarken, bir yandan da sordu:
“Demek bu tatlı çocuğun adı Bernard, öyle mi?”
Genç adam yüzünde utangaç bir gülümseme ile yanıtladı kadını:
“Hayır efendim” dedi. “Onun adı Andre, Bernard benim adım!”