Dikkat! Ağız ve Yutak Kanserinin Bilmeniz Gereken Belirtileri
Ağız ve yutak kanseri belirtileri başka hastalıklarla karıştırılabilir, ama bunları göz ardı etmememiz önemlidir. Sigara içmiyor olmak bu tehlikeden muaf olduğumuz anlamına gelmez.
Ağız ve yutak kanseri sadece tütün ürünleri ile bağlantılı değildir. Bu hastalık ağız, dil, damak ve yutakta oluşur ve ayrıca güneş ışınları ve insan papillom virüsü, yani HPV ile de bağlantılı olabilir.
Bu kanser türünün oluşma oranı çok yüksek değildir ve genellikle 50 yaşın üstündeki kişilerde ortaya çıkar.
Bu yaşam beklentisini arttırır ve genelde erkeklerde daha yaygın görülen bir hastalıktır.
Bu hastalığın belirtilerini erkenden fark etmek önemlidir, özellikle de bunları daha önce yaşamış olabileceğimiz minör herpes, uçuk ve minör oral iltihaplarıyla karıştırma olasılığımız olduğu zaman.
Sigara içmeyen kişilerde bu problem daha karışıktır. Ağız ve yutak kanserinden bahsettiğimiz zaman, bir çok insanın aklına sigara içen kişiler gelir.
“Sigara içmiyorum, dolayısıyla bu hastalığın bende gelişme riski yok.”
Yine de, sigara tüketin ya da tüketmeyin, hepimiz bu hastalığa yakalanma olasılığını taşıyoruz.
Bu yüzden belirtileri erken safhalarında teşhis etmek için doğru bilgilere sahip olmak çok önemlidir.
Ağız ve yutak kanseri belirtileri
Ağız ve yutak kanserlerinin çoğunluğu karsinomasda gelişir.
Karsinomas ince ve düz pullar şeklinde özel bir hücredir. Sadece uçuk değillerdir.
Zayıf bir bağışıklık sistemine sahip, oral enfeksiyonlara, uçuklara ve kanayan diş etlerine alışık kişiler, bu hastalıkla bağlantılı olan belirtileri fark etmezler.
Eğer doktorunuz dil ve yutak bölgesinde derinlemesine bir inceleme yaparsa teşhis edilebilir.
Daha sonra bir biyopsi ile bu onkolojik hastalığın varlığı onaylanabilir.
Gelin, ana belirtileri inceleyelim.
Ağız içinde fiziksel değişimler
- Ağız ve yutak kanserinin erken belirtileri arasında iyileşmeyen küçük uçuklar bulunur.
- Dilin altında, diş etlerinde ya da dudaklarda kırmızı ya da beyaz uçukların oluşması tipik özelliğidir
- Bir kaç günde geçmeyen sıra dışı değişimlere dikkat edin ve onları doktorunuza gösterin.
Zamanla kötüleşen küçük ağrılar
Ağız ve yutak kanserinin ana özelliklerinden biri de çiğnerken ve yutarken acı duymaktır. Diş dolgusu olan insanlar bu protezin ağrıdığını ya da kanadığını fark ederler.
- Konuşmak birdenbire acı verici bir eyleme dönüşür.
- Dili ve çeneyi hareket ettirmek sürekli ağrıya yol açar.
- Ağrı kulaklara doğru kayabilir.
Boğazda bir “düğüm” hissi
Yutarken sıkıntı çekmek, bademciklerin sık sık tahriş olması ve öksürürken kan gelmesi, asla göz ardı etmemeniz gereken şeylerdir.
- Yine de, bu sıkıntıların her zaman ciddi bir hastalığa işaret etmediğine ya da yutaktaki tümörün iyi huylu olabileceğine de dikkat çekmeliyiz.
- En önemlisi erken teşhistir, bu da değişimlere karşı uyanık olmanız gerektiği anlamına gelir.
Açıklanamayan bir kilo kaybı
Kilo kaybı bir çok onkolojik hastalıkta yaygındır. Onkolojik kanser durumunda da iştah kaybı ve hatta normal şekilde çiğneyememek normaldir.
Bağışıklık sistemi zayıflamıştır ve şüphesiz ki, bu da zamanla kilo kaybına yol açacaktır.
Ağız ve yutak kanserinden kaçınmak mümkün müdür?
Bu blogda sık sık belirttiğimiz gibi, hiç bir hastalıktan %100 korunmak mümkün değildir.
Yine de hastalıkların oluşma olasılığını mümkün olduğunca aza indirecek önlemler almamız mümkündür.
Bu tür bir kanser şunlarla bağlantılıdır:
- Tütün
- Alkol
- İnsan Papillom Virüsü (HPV). Bu tür yutak kanseri HPV 16’dan kaynaklanır.
- Ultraviole ışınlar. Örneğin dudak kanseri, sürekli dışarıda çalışan ve güneş ışınlarına daha fazla maruz kalan insanlarda çok daha yaygındır.
- Zayıf beslenme ve zayıf bir bağışıklık sistemi.
- Fanconi kansızlığı gibi genetik hastalıklar.
Bu hastalığa neden olan faktörleri bildiğimize döre, en iyisi aşırı takıntı yapmadan yaşam tarzımıza özen göstermektir.
Sigarayı bırakmak, dengeli ve çeşitli bir diyet uygulamak, ciltte ve dudaklarda güneş koruması kullanmak hiç bir zaman kötü bir fikir değildir.
Toparlamak gerekirse, en önemlisi korkmamaktır. Doktorunuza danışmaktan korkmayın, örneğin korkuyorsanız, küçük bir muayeneden geçin.
Dikkatli olmaya ve sağlığımızın hiç bir zaman ertelenmemesi gerektiğini hatırlamaya değer.