Çocuğunuza (Kasıtsız Olarak) Sizi Dinlememesini Söylediğiniz 6 Durum

Çocuğunuza (Kasıtsız Olarak) Sizi Dinlememesini Söylediğiniz 6 Durum 2
Çocuğunuza (Kasıtsız Olarak) Sizi Dinlememesini Söylediğiniz 6 Durum

İyi bir dinleyici olmayı öğrenmek önemli bir beceridir. Dinleme becerisini çocuklar kadar, ebeveynlerin de öğrenmesi önemlidir. Çocuğunuzla daha iyi iletişim kurabilmek ve iyi bir dinleyici olmak ile ilgili bu yazıya göz atabilirsiniz. Çocuğunuz ile konuşurken çocuğunuzun sizi dinleme olasılığınıdinleme-becerisi arttırabileceğiniz gibi azaltıyor da olabilirsiniz.

İstemsiz olarak çocuğunuza sizi dinlememesini söylediğiniz 6 durum ve bu durumları düzeltmeniz için öneriler aşağıda, bir göz atın:

1.Bir Seçenekmiş Gibi Sunmak

Çocuğunuza bir yönerge verirken bunu bir seçim gibi sunuyor olabilirsiniz. Örneğin: “Akşam yemeğini yiyecek misin?” “Ayakkabılarını topla olur mu?”.
Yetişkinler olarak bu cümlelerin pek de bir seçim ifade etmediğini fark edebiliyoruz. Fakat çocuklar bu soruları gerçekten bir seçim olarak görebiliyor. Yapılmasını istediğiniz şeyleri direk söylemeye çalışın. Bu ona bağırın veya nazik olmayın anlamına gelmiyor. Hatta yapılan araştırmalar çocukların yumuşak bir ses tonu ve pozitif ifadeler içeren yönergelere daha iyi uyum sağladıklarını belirlemiştir. Yukarıdaki örnekler üzerinden gidersek çocuğunuza “ Yemeğe bekliyoruz seni, hadi gel.” ”Lütfen ayakkabılarını kaldır.” Diyebilirsiniz.

2.Yanlış Resmi Canlandırmak

Yukarıda çocukların olumlu çerçevelenmiş yönergelere daha iyi uyum sağladığından bahsetmiştik. Çocuğunuza söylediğiniz şey zihinde söylediğinizin tersi halinde canlanıyor ise istediğinizi netçe ifade etmemiş olursunuz. Çocuklar bu tür durumlarda sözlerinizi farklı yorumlayabilir. Yine bir örnek üzerinden gidelim: “Ayağını sallama” dediğiniz çocuğunuzun zihninde ayağını sallama resmi canlanacaktır. Bunun yerine “ Ayakların yere bassın, popon sandalye de kalsın ve gözlerini de konuşan kişi olsun lütfen. Böylece onu dinlediğini anlayacaktır.” Diyebilirsiniz. Bu şekilde kendinizi ifade ettiğinizde zihinsel resim tamamen farklı olacaktır. Ne görmek /duymak istemediğinizi söyleyerek kafa karışıklığına neden olabilirsiniz.

3.Göz Kontağından Kaçınmak

Yetişkinler günlük hayatlarında bir hayli meşgul dolabiliyor. Ancak çocuğunuz ile konuşurken onun seviyesine inmediğinizde söylediklerinizi anlama olasılığı daha düşük olacaktır . Bu nedenle çocuğunuzla iletişim kurarken onun seviyesine inin, gözlerinin içine bakın, fiziksel temasta bulunun!

4.Çok Şey Söylemek

Küçük yaş çocuklar, kendilerine bir anda verilen çoklu yönergeleri uygulamakta ve işlemekte zorlanırlar. Çocuğunuz verdiğiniz yönergeyi uygulamadığında, geri dönüp 1-2 basamaklı bir yönerge vermeyi denemelisiniz. Cümleleriniz arasında kısa aralar vermeniz çocuğun söylediklerinizi daha iyi işlemesine yardımcı olabiliyor. Örneğin: “ Ellerin kucağında (es), sandalyeye otur (es) ve konuşan kişinin yüzüne bak. “Bazı çocuklar için istediğiniz şeyleri görsel ipuçları haline getirmeniz veya söylediğinizi tekrarlamasını istemeniz hatırlamalarını kolaylaştıracaktır.

5.Bağlantı kurmayı unutmak

Çocuklarınızın sizi dinlemesini istiyor iseniz önce onları önemsediğinizi hissettirmeniz gerekiyor. Çocuğunuzun duygularını fark edin ve onlara değer verin ve espri – hikayeleştirme gibi farklı araçlar kullanın. Örneğin: 3 kardeşten, büyük olanı tahta bloklar ile bir şey inşa ediyor ve diğer 2 kardeşi oyununu bozuyor. İlk tepkiniz kardeşlerini de oyuna dahil et demek olabilir. Bu noktada çocuğunuz bu durumda kendini hatalı gördüğünüzü hissedecektir. Halbuki kendi geçmişinizden bir anı paylaşabilir, çocuğunuza kardeşlerinin oyununa müdahale etmemesine yardımcı olacak çözümler üzerine düşünmesine teşvik edebilirsiniz.

6.Sürekliliği Sağlamada Güçlük Yaşamak

Davranışlarımız eksik olduğunda sözcüklerinde anlamları eksilir. Çocuğunuza bir sınır koyarsınız (ev içinde topla oynamak yok), fakat daha sonra bu oyunu görmezden geldiğinizde ebeveyn olarak çocuğunuz sizi yok saymaya başlayabilir. İleri de koyduğunuz her sınır zorlanabilir. En baştan bir kural belirlediğinizde uyguladığınıza emin olun. Çocuğunuza masaya çıkmak yok dediğinizde mutlaka her masaya çıktığında onu aşağı indirin. Çocuğunuza sınır koymak sert ve cezalandırıcı olmak anlamına gelemez. Saygılı, nazik bir şekilde de sınırlarınızı koruyabilirsiniz.

Hafızayı güçlendiren besinler!

Hafızayı güçlendiren besinler!

Başarılı ebeveynliğin 7 sırrı

Başarılı ebeveynliğin 7 sırrı