Doğan Cüceloğlu’undan Anne ve Babalar Uyarı Niteliğinde Bir Ergen Mektubu

Doğan Cüceloğlu'undan Anne ve Babalar Uyarı Niteliğinde Bir Ergen Mektubu 2
Doğan Cüceloğlu'undan Anne Ve Babalar Uyarı Niteliğinde Bir Ergen Mektubu

Ergen mektup yazmış, ismini vermiş, A. adında 17 yaşında bir genç kızımız. Dikkatle okunmaya değer; aşağıda paylaşıyorum:

Merhabalar ben A.,

17 yaşındayım. Bu konularda hep kendi kendime konuşmuşumdur, içimdekileri her zaman kendime anlatmışımdır, size yazmak istedim.

Mektup

Ergenlik dönemini iyi bir şekilde atlatmak istiyorsak en iyi çözüm ailedir. İlk olarak anneden başlamak istiyorum. Annemiz bizlere bu dönemde en yakın arkadaş en iyi dost olmalıdır, birine içimizdekileri sıkıntılarımızı anlatmak istediğimizde annemize koşmalıyız, ama bence bunu hiçbir ergen yapmıyordur. Çünkü çoğu anne çoğu şeye karşı bizlerin tek sıkıntısı derslerimizin olmasını istiyorlar ya da sürekli kendi zamanlarını örnek veriyorlar ya da sürekli bir kıyaslama içindeler.

Bence ergenlikteki en büyük derttir kıyaslanma. Annelerimiz, şu ne der, komşu ne der, biri duymasın sakın, ya da babana söylerim, tavrı içinde. Bunlar çözüm değil sorunlarımıza, biz bu dönemlerde kendimizi ifade edemiyoruz ve bizleri anlamaya da çalışmıyorlar ve onlar bizlere böyle davrandıkça bizler başka arayışlara giriyoruz, başkalarına anlatma ihtiyacı duyuyoruz. Ve bu çoğunlukla yanlış kişi oluyor.

Yanlış bir şey yaptığımızda da ailelerimiz bizi suçluyorlar, ama hiçbir zaman dönüp kendilerine bakmıyorlar. Ben bunu aileme dediğimde bana dönüp paran var, yediğin önünde yemediğin arkanda, gibi gibi laflar ediyorlar. Ama ben bunları istemiyorum, ben anneme baktığımda ona tüm içimi dökmek istiyorum…

Bir de ergenlikteki en baş konu güvendir. Ailemiz bizlere bu dönemde ne kadar güvendiklerini hissettirirlerse ergenlik dönemi sorunsuz bir şekilde atlatılabilir.

Bir de ergenlik dönemi duyguların en yoğun olduğu dönemdir. Ailemiz bizlere bu dönemde en çok da babalarımız bize olan sevgilerini göstermezlerse başka sevgiler arıyoruz kendimize… Ama sonuçlar genelde hep hüsran oluyor. Çoğumuz bu arayışın yanlış olduğunu biliyor fakat yanlıştan dönmekte zorlanıyoruz.

Bazen ergenlikte aldığımız çoğu karar tüm hayatımızı etkileyecek türden oluyor.

Ailelerimiz bizlerin hep iyiliğimizi, ilerde pişman olmamamızı, güzel bir hayatımızın olmasını istiyorlar; ellerinden geleni de yapıyorlar. Onların bu konuda haklarını ödeyemeyiz, ama bunları isterken biraz da bizlerin psikolojilerini düşünmeleri lazım.

Daha kafamda yazmak istediğim bir sürü düşünce var, fakat toparlayamıyorum; toparlayınca tekrar size yazmak isterim sevgilerle kalın…

Evet, genç kızımız A, çok açık seçik yazmış. Annesiyle sohbet içinde olmak istiyor, derdini anlatmak, konuşup içini dökmek istiyor. İnsan yerine konmak ve dinlenmek istiyor; kıyaslanmak, nasihat edilmek istemiyor. Babasının kendisine değer vermesini, sıcaklık göstermesini bekliyor. Bütün içtenliği ve gençliğin verdiği o temiz yüreğiyle istiyor.

Anne kızını neden dinlemez, neden onunla sohbet etmez, neden ille onu yönlendirilecek ve yönetilecek bir proje olarak görür?

Baba, uğruna gözünü kırpmadan hayatını feda edebileceği kızına neden sevgisini gösteremez? Neden kızını baba sevgi ve şefkat yoksunu bırakıp, bu sevgiyi başkasından dilenecek durumda bırakır?

Düşünce ve gözlemlerinizi bekliyorum. Selamlar

Kaynak: Doğan Cüceloğlu facebook sayfası

Psikopat İnsanların Bu 54 Özelliğine Dikkat Edin 2

Psikopat İnsanların Bu 54 Özelliğine Dikkat Edin

Vücudunuzda Oluşan Ağrıları Bu Yöntemler Sayesinde Yok Edin 2

Vücudunuzda Oluşan Ağrıları Bu Yöntemler Sayesinde Yok Edin