Erkek dünyasını kadınlara aktarırken erkekler arasındaki sosyal ilişkilerin dengesini belirleyen en temel bilgiyle başlamak gerekir: Rekabet. Erkek dünyası rekabete dayalıdır ve bu rekabeti ateşleyen ilişkilerinde aldıkları galibiyetler ve yenilgilerdir. “Erkekler ne ister”, “Neden ilişkilerim yolunda gitmiyor” gibi sorulara yanıt arıyorsanız, erkeklerin beklentilerini İlişki Koçu Adil Yıldırım’ın yazısıyla keşfedebilirsiniz.

Kadin

Hangi kız için rekabet edilir? İşte bu sorunun yanıtı, erkek zihnini algılamak açısından son derece önemli. Bazı kadınlar, fiziksel özellikleri ve aslında daha önemlisi davranış biçimleriyle erkekler arasında muazzam bir rekabet ortamı yaratabilirler.

Bu noktada, davranış biçiminin fiziksel güzelliğinden daha önemli olduğunu özellikle belirtmekte fayda var çünkü herkesin kabulü olduğu üzere, bazı kadınlar güzellik yarışmasından dereceyle çıkacak kadar güzel ve aynı derecede yalnızken, bazıları ise diğerlerine göre daha “sıradan bir güzelliğe” sahipler ama tüm erkekleri peşlerinden koşturacak kadar erkek dilinden anlıyorlar.

“Erkekler ne ister” sorusunun yanıtını muhtemelen çok iyi gözlem yaparak ve zekalarını kullanarak çözmüş olan bu kadınların her zaman birkaç sağlam alternatifi varken, “Ben çok güzelim ancak yalnızım, erkekler beni hiç anlamıyorlar” diyen kadınların farkına varamadıkları gerçekler neler?

“ERKEKLER GÜLDÜREBİLDİKLERİ KADINI SEVERLER”

Marilyn Monroe şöyle demiş: “Bir kadını güldürebilirsen ona her şeyi yaptırabilirsin.” Efsane Monroe’dan kadınlar hakkında çok şey öğrendik. Kadınları detaylı anlamak isteyen her erkek mutlaka onun sözlerine bakıp notlar almıştır. Öte yandan, onun bahsettiği durumun aynısı erkekler için de geçerli.

Sadece ufak bir farkla; kadın kendisine yüksek sesle kahkaha attırabilen erkeği sever ve bilimsel çalışmalar gösteriyor ki kadın kahkaha attığında aynı zamanda arzulama moduna geçiyor; öte yandan erkek ise kahkaha attırabildiği kadını sever çünkü bu şekilde hem ona pratik zekasını göstermiş olur hem de kadının kahkahasında gizli olan onaylanma (erkek ile geçirdiği vakitte mutlu olduğunu onaylamış olur) duygusuyla özgüvenini zirveye taşır. Bir erkek, yaptığı esprilere bırakın kahkaha atmayı, gülümsemesini bile esirgeyen kadından topukları kalçasına vurarak kaçmak ister.

Daha kötüsü de vardır elbette, zoraki ve yapmacık gülümseyen kadınlar! “Tamam saçma espriler yapacaksın anlaşıldı” dercesine gülümseyen bir kadın erkeğe daha ilk görüşmede kolay beğenmeyen bir kadın olduğunu vurgular ve bunun erkekte yarattığı etki erkekler arasında şu şekilde adlandırılır: “Gudubet kadın.” Erkek saçma espriler yapıyorsa, yapmacık gülümsemeler yerine ideal tepkiniz şöyle olmalı: “Bugün pek havamda değilim, kusura bakma.” Bunun üzerine erkek bunun sebebini sorduğunda iş yerindeki bir sıkıntıdan bahsederek konuyu değiştirmek ve yaptığı saçma esprilere bir son vermek zoraki gülümsemelerden çok daha akıllıca bir yöntemdir.

“ERKEKLER BAKIMLI KADININ PEŞİNDEN KOŞARLAR”

Peki ya seksilik tam olarak nedir? Genel olarak bilinenin aksine seksi olmak sürekli dekolte elbiseler giymek ve erkeği tahrik etmeye çalışmak değildir. Hatta denim pantolon üstüne sıradan bir tişört giyerek bile seksi olabilen kadınlar vardır. Bunu başarmalarının sebebi “3D kuralını” biliyor olmalarıdır:

Öncelikle “Davranışlar” gelir; erkeğin yanında kendini iyi hissettiğini ona hissettirmesi, ona yakın durması, onun yanındayken dikkatinin başkalarına kaymaması ve tüm dikkatinin o adamda olması erkek açısından ciddi bir arzulama sebebidir. Seneler önce Roma’da yaşadığım yıllarda bir İtalyan arkadaşım nişanlısıyla ilgili şunu söylemişti: “Bana ait olduğunu hissettirerek beni tavladı.” İkinci “D” ise “Dokunuşlar”dır.

Konuşurken omzuna dokunmak, dirseğinden kavrayıp gülümsemek, kravatını düzeltmek veya elindeki eski bir yarayı fark edip oraya dokunarak “Yara izlerin sana farklı bir hava katıyor” gibi cümleler sarf etmek, erkeği dokunarak etkilemenin yollarıdır.

Üçüncü ve son D ise “Derin bakışlar”dır. Bir partiye birlikte gittiğiniz erkek arkadaşınız başka bir grupla konuşurken onu bakışlarınızla yakalamak ve bu bakışlarda saklı arzuyu ona muzipçe gülümseyerek göstermek, onun üzerinde en dekolte elbiseden daha yoğun etki yaratabilir.

“ERKEKLER ŞEFKAT GÖSTEREN KADINA BAĞLANIRLAR”

Özellikle ülkemizde erkeklerin annelerine ne kadar bağlı olduklarını ve birçok kadının ilişkisinde ya da evliliğinde “ana kuzusu” diye tabir edilen adamlarla ne kadar uğraştığını gayet iyi biliyoruz. Bu durumda erkeğin küçük yaşlardan itibaren annesinden aldığı şefkati ve hatta daha fazlasını sevgilisinden beklediği de aşikar.

Kadınlar ilgi isterler ve buna da fazlasıyla hakları vardır; ancak aynı derecede ilgi ve şefkati erkeğin de beklediğini hatırlatmak için şunun altını çizelim; yazının başında belirttiğim üzere erkekleri anlamak için öncelikle onların arasındaki yoğun rekabeti anlamak gerekir.

Erkekler birbirlerine asla şefkat göstermezler ve hatta birisi böyle bir tavırla yaklaşırsa onu zayıf karakterli bir erkek olarak algılarlar. İşte hemcinslerinden almayı asla düşünmedikleri bu şefkat ihtiyacını ya annelerinden ya da hayatlarına aldıkları kadından tamamlamaya çalışırlar.

Eğer bir kadın, evliliğinde sürekli şefkat istiyor ancak eşine hiçbir şekilde şefkat göstermiyorsa, adamın annesine gittikçe yakınlaşması ve onu daha sık ziyaret etmeye başlaması ya da üçüncü bir kadının yani bir sinsirellanın bu açığı fark ederek erkeğin hayatına girmesi sadece an meselesidir. Peki, erkeğe bu şefkat nasıl gösterilir? İşte bunu da çok iyi ayarlamak gerekir, bu yazının konusu olmadığı için şimdilik o konuyu bir kenara bırakalım.

“ERKEKLER TARZI OLAN KADINA HAYRAN KALIRLAR”

Kadının tarzını ve kurallarını ortaya koyması erkek açısından çekici ve seksi bir durumdur. Hatta sert ve keskin ahlaki çizgileri olması erkekte “Bu dönemde böyle bir kadın buldum, kaçırmamalıyım” duygusunu bile yaratabilir. İşte bu noktada en hassas konuya geliyoruz; “Kuralların oluşturduğu tarzınızı nasıl yansıtmalısınız?” Bu, öyle hassas bir konu ki, bunu yansıtma şeklinizle erkeği ilişkiden kaçırabilir veya ömür boyu kendinize bağlayabilirsiniz. Size sihirli formülü verelim:

Üslup. Erkeğe kurallarınızı ve yapamayacağınız şeyleri ilişkinin başında söyleyin ve bunları gülümseyerek, yumuşak bir üslupla ifade edin. Erkekler karşılarında okul müdiresi gibi kendilerine okul kurallarını hatırlatan veya nazi subayı gibi toplama kampı kurallarını beyan eden birini görmeyi sevmezler. Kuralları zarafetinizle söyleyin ve eğer bunlara uymazsa sizi kaybedeceğini fısıldayın. Sonra da ilişkinizin keyfini çıkartın!

​SON SÖZ

“Ahhhh bu erkekler” dediğinizi duyar gibiyim. İstekleri, arzuları, talepleri bitmiyor. Üstelik önceki maddede belirttiğim üzere aile kültürü gereği birçok erkek annesi tarafından oldukça şımartılıyor ve hayatı boyunca onun güdümünde kalıyor; dolayısıyla kadın sadece adamı idare etmekle kalmıyor, bir de annesiyle uğraşıyor.

Günümüzde evliliklerin artık yolunda gitmemesinin ve ilişkilerin kısa süreli olmasının en büyük sebeplerinden biri de burada yatıyor; kadınların yetmişli seksenli yıllarda alışık oldukları bu aile dinamiklerini artık kabullenmek istememeleri. Erkekler birey olmayı öğrendiklerinde kadınlarla daha sağlıklı ilişkiler kurmayı da öğrenecekler.