O felaket sıcak günlerde kola içmek ne kadar da tatlı, lezzetli ve ferahlatıcı gelir! Gazlı içeceklerde insanı cezbeden bir şey vardır. Bunun sonucunda bu tür içecekleri her gün içersiniz. Ayrıca enerji içeceklerinin iştahı azalttığını da duyduysanız bu içeceklerin sizin için nasıl kötü olabileceğini anlamakta güçlük çekiyor olabilirsiniz.
Son araştırmalara göre gazlı içecekler sağlığınız açısından çok tehlikeli olabilir. Bu konuyu biraz daha derinden incelemeye ne dersiniz? Okumaya devam edin ve gazlı içeceklerin sizi nasıl etkilediğini öğrenin.
Gazlı İçecekler Nedir?
Gazlı içecekleri hazırlama yöntemi aslında oldukça basittir: her yerde içebileceğiniz ferahlatıcı bir içeceği oluşturmak için filtrelenmiş su, karbondiyoksit, tatlandırıcı (buna tatlı bir lezzet kazandıran maddeler) ve asit düzenleyicilerinin (asitliği değiştiren veya kontrol eden maddeler) bir karışımının oluşturulması gerekir. Ancak, bu tür içeceklerin başlangıcı aslında eczacılık sektöründe gerçekleşmiştir ve burada ilk olarak baş ağrılarını ve sindirim sorunlarını gidermek için tonik olarak kullanılmışlardır.
O ilk günlerden bu yana yıllar geçti ve artık günümüzde pek çok farklı türde gazlı içecek mevcut. Bunlar farklı renklere, kokulara ve tatlara sahipler, ama hepsinin ortak yanı gazlı ve renkli alkolsüz içecekler olmaları. Peki, ama bunlar ne kadar sağlıklı? Bunlar eskisi gibi belirli sorunlara iyi geliyor mu? Maalesef bunların bir yararı yok. Her geçen gün yeni araştırmalar sayesinde bu tür içeceklerin, özellikle de çocuklar açısından ne kadar zararlı olduklarına dair yeni kanıtlar ortaya çıkıyor. Eğer halen şüpheniz varsa size aşağıda fazla miktarda gazlı içecek içmeniz durumunda karşılaşacağınız bazı belirtileri listeledik:
Gazlı İçeceklerin Aşırı Tüketiminin Belirtileri
- Baş ağrısı
- Titreme
- Kardiyak aritmi
- Anksiyete
- Uyku sorunları/uykusuzluk
- Depresyon
- Mide bulantısı ve kusma
- Sıkça idrar çıkarma
- Kemik kütlesinde azalma (düşük kalsiyum emilimi nedeniyle)
- İştah kaybı
Gazlı İçecekler Sağlığınızı Nasıl Etkiler?
Her geçen gün, tükettiğimiz ürünlerin olumsuz etkilerini gösteren pek çok yeni araştırma ortaya çıkmakta. Bu olumsuz etkiler özellikle gazlı içecekler için de geçerli.
Sinir Sistemini Etkilerler
Bu içeceklerin çoğu yüksek miktarda kafein içerir. Kafein sinir sistemi ve kalp üzerinde uyarıcı etkiye sahip olan bir alkaloittir. Bu içecekler bu özellikleri sayesinde sizi birden canlandırır ve yorgunluğa karşı dirençli kılar. Bu aynı zamanda güçlü bir damar genişleticidir. Ancak faydaları bunlarla son bulur. Aşırı kafein tüketimi buna bağımlılık yaratır, baş ağırlarına, kardiyak aritmiye, uykusuzluğa ve anksiyeteye neden olur. Bunlar her gün çok fazla kahve veya çay içtiğinizde deneyimlediğiniz belirtilerle aynıdır.
Kanserojen Etkiye Sahiptirler
Gazlı içecekler çekici bir tada ve renge sahiptir. Bunlar ayrıca uzun süre dayanıklıdır. Bunun nedeni bu içeceklerin pek çok koruyucu madde, asit düzenleyici ve kimyasal katkı maddesi içermesidir. Bu maddeler böbrek sisteminiz açısından oldukça zararlı olabilir. Bunlar dokularınızda birikirler ve uzun vadede kanserojen hücrelerin ortaya çıkmasına ve tümörlerin gelişmesine neden olurlar. Bu maddelerin bazılarının antioksidan olduğu doğrudur. Ancak vücudunuzun ihtiyacı olan antioksidanları doğal bir şekilde sebze ve meyvelerden edinebilirsiniz.
Sindirim Esnasında Reflüyü Arttırırlar
Geçmişte düşünülenin aksine, gazlı içecekler aslında sindirim sistemi üzerinde olumsuz etkilere sahip olabilir. Bu içeceklerin içerisinde bulunan karbondiyoksit mide suyunun asitlenmesini arttırır ve aynı zamanda da onların üretimini hızlandırır. Bunun sonucunda sindirim de hızlandırılır, ancak bir yandan da reflü, asitlik ve emilim sorunları ortaya çıkar. Bu da özellikle gastrit veya mide ülserinden muzdarip olanlar için oldukça ağrı verici olabilir.
Çürüklere Neden Olurlar
Bu içeceklerdeki karbondiyoksitin ve şekerin damak tadınızı değiştirmeleri, diş minesini aşındırmaları ve çürüklere neden olmaları nedeniyle ağzı ve dişleri etkiledikleri kanıtlanmıştır.
Obeziteye Neden Olurlar
Genel olarak, gazlı içecekler ister yüksek kalori içeriğine, isterse düşük kalori içeriğine sahip olsun, yüksek tatlandırıcı konsantrasyonuna sahiptir (1 kutuda 3 veya 4 çorba kaşığı şeker bulunabilir). Düşük kalori değerine sahip olanlar sorbitol, aspartam ve sakarin içerirken, yüksek kalori içeriğine sahip olanlar sakaroz ve glükoz içerirler. Bu şekerlerin aşırı tüketimi kan şekeri seviyelerinde artışa, pankreasta iltihaplanmaya ve diyabete neden olur. Diğer yandan, metabolik süreçlerin sonucunda enerjiye dönüştürülmeyen karbonhidratlar dokularda ve damarlarda yağ olarak birikirler ve bu da obeziteye ve arterosikleroza neden olur.
Kemik Kültesinde Kayba Neden Olurlar
Bu saydıklarımız yetmezmiş gibi, bu içeceklerdeki asitler ve kafein ayrıca kemiklerdeki kalsiyum emilimine müdahale etmesi nedeniyle kemikler açısından da zararlıdır. Bu, kemik kütlesinde bir kayba neden olur ve bunun sonucunda da kemikler zayıflar ve osteoporoz riski ortaya çıkar. Diğer yandan, şeker ve asit kombinasyonu hücrelerde demirin emilimini güçleştirir ve bunun sonucunda anemi görülebilir ve farklı enfeksiyonlara karşı daha hassas olursunuz.
Diyet İçecek Tüketiminde de Dikkatli Olun
Kilo sorunlarını ve diyabeti önlemeye çalışırken pek çok insan diyet içecekler içer. Ancak şekerin yerine kullanılan tatlandırıcıların da yüksek miktarda tüketilmemesi gerekir, çünkü bunlar farklı metabolik reaksiyonlar üzerinde etkide bulunan maddelerdir. Bunların aşırı tüketimi beyin hasarına, hafıza kaybına neden olabilir ve hatta Alzheimer hastalığı gibi nörodejeneratif hastalıkların gelişimine katkıda bulunabilir.
Son olarak…
Bu gazlı içeceklerin lezzetli olduğunun farkındayız. Bu nedenle bunların yerine suyun yanı sıra, meyve ve sebze suları veya smoothie gibi karışımlarla aynı tatları elde etmeye çalışabilirsiniz. Böylece bir yandan da sağlığınızı korumuş olursunuz. Bu önerimiz özellikle hamile kadınlar ve sinirsel sorunlardan, göğüslerle ilişkili sorunlardan, mide ülserden, kalp-damar sorunlarından, hipertansiyondan ve migrenlerden muzdarip insanlar için bir o kadar daha geçerlidir. Bunlar en yüksek risk altında olan insanlardır.
Unutmayın, sağlık ve mutluluk birbirleriyle yakından ilişkilidir.