Genelde 40’lı yaşlarda görülmeye başlayan göz kapağı sarkmalarına, genetik, sigara kullanımı, stres faktörü, fazla kilo alıp verme, kirli havada çalışma ve yüz üstü yatma gibi etmenler neden olabilir. Nadir olmakla birlikte göz kapağı sarkmaları, bebeklerde, bazı nörolojik hastalıklarda, felçlerde, bazı ümmin hastalıklarda ve travma sonrasında da görülebiliyor. Pitozis olarak da adlandırılan göz kapağı düşüklüğünü; gözün görüş alanını engellemesi olarak tanımlayan Op. Dr. Hatice Onur, konu ile ilgili bilgiler paylaştı.
HASTA KENDİNİ YORGUN HİSSEDER
“Göz kapağı sarkmalarında; hasta kendini daha yorgun hisseder, göz kapaklarını kaldırmada zorlanır, aynaya bakınca düşüklüğü rahatlıkla görebilir” diye konuşan Onur, diğer belirtileri ise şöyle sıraladı: “Kişinin daha iyi görebilmek amacıyla başını geriye eğmeye, çenesini kaldırmaya veya kaşlarını kaldırarak göz kapaklarını yukarıya çekmeye çalışması. Görmeyi kolaylaştırmak amacıyla yapılan yukarıdaki davranışlara bağlı olarak gelişen boyun, bel ve omurga ağrıları. Yüzde yorgun ve donuk bir ifade.”
TEDAVİSİ CERRAHİ
Bu sorun; başka bir hastalığa bağlı değilse göz kapağı sarkmalarının tek tedavisinin cerrahi olduğunu belirten Op. Dr. Onur, ameliyat hakkında bilgi verdi. Ameliyatın lokal anestezi altında yapıldığını ifade eden Onur, “Hasta yaklaşık 45 dakika süren bir ameliyat sonrasında eve gönderilir, ameliyat sırasında hasta ağrı hissetmez, sonrasında da ağrı şikâyetleri oldukça azdır, ancak yine de ağrı kesicilerle hasta desteklenir. Bir hafta 10 gün sonra da hastanın dikişleri alınır ve kişi iş hayatına dönebilir.” şeklinde konuştu.
Göz sarkmalarının oluşmasını engellemek için; hızlı kilo alıp vermekten, yüzüstü yatmaktan, sigara içmekten ve cildi kuru bırakmaktan uzak durulması gerektiğini belirten Onur, gözde kalıcı görüş kayıplarının oluşmasını önlemek ve hastalığın neden olduğu kötü görüntüyü ortadan kaldırmak için bu sorunu yaşayan kişilerin göz doktoruna başvurmasını söyledi. Onur, göz doktorunun gerekli muayenelerinin ardından göz kapağındaki sarkmaya neden olan sorunun tespit edilmesi sonrasında tedavilerin düzenlendiğini ve gerekli görülmesi durumunda da cerrahi yöntemlerle sorunun giderilebileceğini aktardı.
