Ceviz kurdu, gireceği kadar bir delik açarak cevizin içine girer.
Cevizin içi insan beynine benzer, başlar onu yemeye.
Buraya kadarı normal. Yedikçe şişmanlar.
Karnı büyür.
Yeterince yükünü tutup doyunca gitmek ister ama girdiği delikten çıkamaz.
Daha da kötü olanı; içi yenilen ceviz de kurumuş ve sertleşmiştir, o deliği genişletmek artık imkansızdır.
Kurtçuk oturup bakar, delikten geçip çıkmak için tek çaresi vardır:
Zayıflamayı beklemek.
Aç kaldıkça zayıflar, eski cılız haline döner.
Ve bir gün çıkar…
Ama çıktığında mevsim bitmiş, ortada aç ve cılız bir kurtçuk ile bir içsiz ceviz kalmıştır.
Kimi insanlardaki para ve mal – mülk hırsı da ceviz kurduna benzer.
O hırsı yenip, artık yeter, dediğinde baharlar ve yazlar bitmiş olur.
Geriye sadece, ömrünün sonbaharı ve belki de çeşitli hastalıklar, ilaçlar ve diyetler ile geçirmek zorunda kalacağı, koskoca bir kara kış kalmış olur..