İstanbul Üniversitesi’nden emekli jeofizik uzmanı Dr. Oğuz Gündoğdu, ihtimaller içinde Marmara Depremi için ‘Saat çalışıyor. Bu; her geçen gün daha büyük bir enerji ile karşılaşacağımız anlamına gelir” dedi. Dr. Gündoğdu, Gölcük Depremi’nin minimum 7.6 büyüklüğünde bulunduğunu savundu. Dr. Gündoğdu, ‘Fayın ortalama 90 kilometre falan bulunduğunu gördüler. Oysa fayın boyu 90 kilometreden fazla. Bunu Kandilli’nin başkanı Prof.Dr. Ahmet Mete Işıkara’ya bildirdiler. USGS (ABD Yerbilim Araştırmaları Kurumu) Gölcük Depremi’ni 7.8 verdi.’ şeklinde konuştu.
Dr. Oğuz Gündoğdu, 17 Ağustos depreminin 22’nci yıldönümünde beklenen ihtimaller içinde İstanbul Depremi’ne ilişkin DHA muhabirinin sorularını yanıtladı. Dr. Gündoğdu, 22 yıl önceki literatürlere 7.4 büyüklüğünde geçen depremin kamuoyuna açıklanın aksine, minimum 7.6 büyüklüğünde bulunduğunu söylemiş oldu. Jeofizik uzmanı Dr. Oğuz Gündoğdu, “Ben 7.4’ün iyi mi saptandığını biliyorum” derken şunları söyledi:
“ANLATIRKEN SİNİRDEN ELLERİ TİTRİYORDU”
“Devrin Kandilli Rasathanesi Müdürü Prof.Dr. Ahmet Mete Işıkara zelzele olunca oldukça iyi jeolog-jeofizikçi Ali Esen Arpat ile halen Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Zelzele Araştırma Enstitüsü Ulusal Zelzele İzleme Merkezi Müdürü Dr. Doğan Kalafat’ı araziye gönderdi. Fayın ortalama 90 kilometre falan bulunduğunu gördüler. Oysa fayın boyu 90 kilometreden fazla. Bunu Kandilli’nin başkanı Prof.Dr. Ahmet Mete Işıkara’ya bildirdiler. USGS (ABD Yerbilim Araştırmaları Kurumu) Gölcük Depremi’ni 7.8 verdi.
Ahmet Mete Işıkara, ‘7.4 iyidir’ demiş. Bunu bir toplantı için Ankara’ya beraber gittiğimiz Yerbilimci Ali Esen Arpat’tan yolda dinledim. Bunu anlatırken sinirden elleri titriyordu. Sonunda Işıkara ‘7.4 tamam’ diyerek bunu duyuru etti. Bunun hiçbir kaydı yok. Zelzele oldukça yakında olduğundan tüm kayıtlar simsiyah. USGS, uzaktaki tüm depremleri tespit eder. Ben de moment büyüklüğünden hesapladım.
7.6’dan aşağı indiremiyorum; 7.4’e inmiyor. Bu zelzele 7.6’dan minik değil. 17 bin şahıs yaşamını yitirmiş. 100 bin evin tekrardan yapmak zorunluluğu çıktı. Sadece, 7.6 büyüklüğündeki zelzele bu şekilde bir şeyi karşılar. Bu işle ilgilenenler derhal fark etti. Araziye gitmiştik, fayın boyutunu falan ölçtük. Fayın boyundan hesaplayarak moment büyüklüğünü 7.6’dan minik çıkartamadım. 7.4 ile bu hasar beklenmez. 12 Kasım’da 7.2 büyüklüğünde Düzce depremi oldu. Kaç can kaybı oldukça azca. Oysa 17 Ağustos’ta 17 bin şahıs yaşamını yitirdi. Bu malum sayı, daha çok da olabilir”
“BEKLEDİĞİMİZ DEPREM 7’NİN ÜZERİNDE”
Dr. Oğuz Gündoğdu, Marmara Denizi’nde 3-4 yıl ilkin hareketlenme görüldüğünü, bunun “Tetiklenme” olup olmadığının kendilerine sorulduğunu belirtti. Gündoğdu, “17 Ağustos’ta Marmara’daki Şimal Anadolu Fayı’nın tüm parçaları tetiklendi. Şu anda hepsi zelzele üretme kapasitesine sahipler. İzmir’deki Sisam 6.9 büyüklüğündeki zelzele ile beraber faylanma ile birden bire harekete geçti. İzmir koyunda.
Bir tek İzmir fayı harekete geçmedi. İzmir’de büyükçe bir hasar verecek zelzele umuyorum. İzmir çevresinde oldukça fay var. Hala da depremler devam ediyor. 100’ü Datça civarında 200’ü aşkın zelzele var. Bunların hepsi İzmir-Sisam depreminin tetiklendiği faylarda oldu. Kuşadası’nda 7.1’e kadar ulaşan zelzele oldu. Bunlar tetiklenme vakasının İzmir, Sisam’da meydana gelen aktiviteden sonrasında bulunduğunu gösteriyor. Marmara’da da tüm faylar tetiklenmiş durumda. Beklediğimiz zelzele 7’nin üstünde. 7.5- 7.2 olur başka sorun.
Bu 7’lik zelzele tüm faylardaki enerjiyi yeniden açığa çıkaracak. Onun için hepimiz bittiği sandığı sırada orası, burası, Şarköy bilmiyorum neresi hepsi zelzele üretmeye başlayacaklar. Bu büyük bir çekince. İstanbul’daki yapıları düşündüğümüz vakit 99’dan itibaren meydana getirilen yapılara ‘Eh’ bir parça. Fakat İstanbul’un 1999’dan ilkin meydana getirilen oldukça binası var. Hepsini depreme karşı dayanıklı hale getirmemiz lazım. İstanbul’da 7’yi aşan zelzele felakete niçin olur. Bu ne yangın, ne sele benzer. Karşılaşacağımız şey son aşama fena olacak. Çözüm; yapıları depreme dayanıklı hale getirmek. Bunu yapabilmek için devlet ve büyükşehirin el ele vermesi gerek” ifadelerini kullandı.
Dr. Gündoğdu, 1999’dan sonrasında geçen 22 yıldaki durumun ne olduğu sorulunca, “Saat çalışıyor. Geri getirmek mümkün değil. Enerji birikiyor. Şimal Marmara’daki hareket devam ediyor. Bu hareket sonunda enerji birikiyor. Her geçen gün daha büyük bir enerji ile karşılaşacağımız anlamına gelir” yanıtını verdi.
Kaynak:https://www.hurriyet.com.tr/gundem/istanbulu-bekleyen-tehlike-korkutan-sozler-saat-calisiyor-41874310
