Çocuk filmlerine bir de bu açıdan bakın!
Frozen’ın şarkılı bir çocuk filminden daha fazlası olduğunu düşündünüz mü hiç? Emerald City’nin boş vaatleri, zihninizde alarm zilleri çaldırdı mı?
İşte size 9 aile filminin altta yatan anlamları:
Evcil Hayvanların Gizli Yaşamı: Siyahların hayatı önemlidir
Toy Story’nin gişe rekorlarını sadece kaniş ve hamsterlarla mı kırdığını düşünüyorsunuz? Tekrar düşünün. Ünlü bir siyaset bilimi profesörü, Chris Renaud’un filminin aslında ırksal baskının beceriksiz bir metaforu olduğunu ileri sürüyor. Kızgın tavşan Snowball (Kevin Hart), “sonsuza dek devrim, evcilleşme asla” haykırışıyla, sadece sıcak, rahat kafesinden sokaklara atılmış olduğuna sızlanmıyor. Yakından bakın -belki- hâkim beyaz toplum tarafından Afrika kökenli Amerikalılara yönelik yapılan kötü muamelenin merkeze alındığı, kızgın, sıcak bir fırın bulacaksınız.
Karlar Ülkesi: Sevgi açık bir kapıdır
Twitter etiketi #GiveElsaagirlfriend’in destekçilerinin fark ettiği gibi, Arendelle prensesi, gerçek benliğini buzlu bir coşku ve muhteşem bir şovla kabullenmeden önce, Disney fantezilerinin çoğunu, parya olmasına yol açacak bir sırrı korumak için umutsuzca tüketir. Filmin sonuna değin, portakalın sadece bir meyve olmadığı kesin bir dille ortaya konur – kız kardeş sevgisinin daima geleneksel romantizme baskın olduğu keşfi ile birlikte.
Oz Büyücüsü: 1890’lar Amerikası için kıssadan hisse
MGM’nin çocuk klasiği, sinemalara damgasını 1939 yılında vurmuş olabilir; ancak bazı analizler, kökenlerini daha erken dönemlere kadar yerleştirir. The Yellow Brick Road, altın standartlı para sistemini temsil eder; fakir ortabatı çiftçileri (Scarecrow tarafından temsil edilmektedir), kredilerin yüksek maliyetleri sebebiyle 20.yy’ın başlangıcındaki mali krizden sorumlu tutulurlar. Dorothy, Amerikan halkını temsil ederken, onların can düşmanı dolandırıcı Wizard, yüksek kar sağlayan doğulu bankerlerin, servet için körü körüne hatalı yolu takip eden zenginlerin (Emerald City) temsilcisidir ve yoksul endüstri işçisi ise Teneke Adam olarak cisimlendirilmiştir.
Masum Sanık Roger Rabbit: Irksal ayrımın portresi
Robert Zemeckis’in öne çıkan fantezi suç filmi, “çizgi karakterlerin” her gün ayrımcılıkla karşılaştıkları ve onlara ayrılmış, yaşamaya mecbur bırakıldıkları bölge olan LA’in bir versiyonunu temsil eder. Christopher Lloyd’un hain Yargıç Doom’u, kendine olan nefreti ile Roger ve arkadaşlarını terörize eden, çizgi karakter kılığında bir Tom Amca figürü olarak görülür.
Caroline: Neden yabancılarla konuşmamalısın
Laika’nın şeytani stop-motion fablı, şüphe uyandırıcı yeni gotik evindeki saykodelik bir tünelin içinde, paralel evren keşfeden genç bir kızın etrafında döner. Carolin’in duvarın diğer tarafında tanıştığı ve sevdiği her şeyi yemesine izin veren Öbür Anne (Other Mother), gösterdiği baş döndürücü ilgi ile genç kızı gerçek anne ve babasından uzaklaştırmak için her türlü taktiği kullanır. Final sahnesinde, yaratık, çocuk öldüren bir canavar olarak ortaya çıkar.
Lego Filmi: Kapitalizme karşı bir kılıf inşa etmek
Bu kolaylardan. Will Ferrell’in Lord Business’ı şeytani zorba olarak bilinir ve tüm zamanını, ayaklanma dedikodularına müsamaha etmeksizin zor kullanmaya harcar. Aynı anda, işçiler, pahalı kahvelerin içildiği, gece hayatlarının tavuk restoranlarında geçtiği ve “Pantolonum nerede?” adlı aptalca dizinin bölümlerinin izletildiği ‘muhteşem’ bir hayat tarzını körü körüne kucaklamaya teşvik edilirler.
Cesur Küçük Tost Makinesi: Acı çeken Hıristiyanın az pişmiş hikâyesi
1987 tarihli bu animasyon klasiği, sahiplerine geri dönmek için uğraşan, kullanılmayan el aletlerinin hikâyesi olarak okunabilir. Bir başka teoriye göre ise tost makinesi ve arkadaşları, tanrının lütfünü geri kazanmaya çalışan, büyük acılar çeken kayıp ruhlardır (Pixar’ın Oyuncak Hikayesi 3 için aşırdığı korkunç araba mezarlığı yolculuğuyla birlikte). Nihayetinde yeni, fiyakalı evinde – daha yaygın ismiyle “cennette” – Onunla yeniden birleşerek ödüllendirilirler.
Komşum Totoro: Öbür dünyaya bilet
Stüdyo Ghibli, sevimli canavar Totoro’nun, 11 yaşındaki Satsuki ve 4 yaşındaki Mei’yi öbür dünyaya nakleden kötü bir tür ölüm tanrısı olduğu gerçeğini resmi olarak reddetti. Ancak bazı izleyiciler, filmin final sahnesinde çocukların gölgelerinin olmadıklarına, kardeşlerin yakaladıkları kedi şeklindeki otobüsün, “mezara gider” panelinin olduğu güzergaha doğru yöneldiğine ve hikayenin ana elementlerinin, 1960’larda ablasıyla olan bağlantısını kaybettikten sonra ölü bulunan genç bir Japon kızın hikayesini hatırlattığına dikkat çektiler. Ürkütücü.
Neşeli Ayaklar: Edepsiz ekopropaganda
George Miller’ın Oscar ödüllü 2006 animasyonu, çoğumuza, dans etmeyi öğrendikten sonra hayatları güzelleşen bir grup sevimli imparator penguenin hayatı hakkındaymış gibi göründü. Ancak bu film, basitçe, Al Gore’un Uygunsuz Gerçek’inin animasyon versiyonu: Çevreci propaganda. Hatta ünlü haber spikeri Glenn Beck, filmdeki gizli “kötü” mesajlardan haberi olmayan ailelerin uyarılmaları için çağrıda bulundu.