Geçenlerde okuduğum bir kitabın sayfa kenarına şöyle bir not koymuşum: “İnsan ilişkilerini dükkâna girip alışveriş haline getiren bir yaklaşım, insanı insan olmaktan çıkarır, alınıp satılan, pazarlık edilen bir meta haline dönüştürür.”
Kültürün gittikçe çıkar ilişkilerine önem veren bir kültür haline dönüşmesi üzerinde sık sık gözlemler yapılıyor, konuşuluyor. Gerçekten böyle bir gidişat olup olmadığını verilerle kanıtlamak mümkün mü, yoksa kişilerin değişik ortamlarda gözlemlerine dayanan bir genelleme mi, emin değilim.
Şimdi kendime soruyorum; madem emin değilim, neden bu konuda yazmak istiyorum? Böyle bir ihtimalin olduğunu bilmemiz ve bu konuda uyanık bir toplum olmamız bana önemli geliyor. Onun için yazıyorum.
İki insan arasında yer alan ilişki çok önemli. İnsan ilişkisi yaşamın formülünden çıkarılırsa, geriye kalan hiçbir şeyin anlamı kalmaz. İşte bu, tarih içinde kendini kanıtlamış bir gerçek. Psikoterapistler, psikiyatristler ve kendisi depresyona girmiş çıkmış insanlar buna tanıklık yapabilirler.
İnsan, çoğu kez, ilişkilerini kaybetmeden onların değerini kavrayamıyor. İlişkilerin değerini bilmek bir olgunluk meselesi. Adana’da bir seminerimde şimdi adını hatırlayamadığım biri bir anısını paylaştı. Bankada çalışan bu bey Kozan’ın bir köyünde doğmuş, büyümüş üniversite eğitimini Ankara’da yapmış.
Askerliğini bitirince annesi, babası, amcası, halası, teyzesi, dayısı, tanıdıkları onu evlendirmek için seferber olmuşlar, ama anneannesi ‘hayır, zamanı gelmedi,’ demiş. Kendisi yirmi dokuz yaşına gelinceye kadar bu böyle devam etmiş. O yaz tatil için eve geldiğinde ninesi, ‘artık evlenebilirsin, kadının kıymetini bilecek olgunluğa geldin,’ demiş.
‘Kadının kıymetini bilecek olgunluğa erişen erkek’ konusunda fırsat olsaydı o nineyle sohbet etmeyi çok isterdim. Nasıl oldu da torununun o olgunluğa eriştiğini anladı? Kadının kıymetini bilecek olgunluğa erişmiş erkeğin nelerin farkına varıp içine sindirmiş olduğunu ondan duymak isterdim.
Bugün insan ilişkilerinden karı koca ilişkisi üstüne düşünürken aklıma gelen sorular üstünde durmak istiyorum.
Karı Koca İlişkisi
Karı koca ilişkisi tüm ilişkiler içinde en önemli olanı. Bir toplumun geleceği için, dolayısıyla insanlığın geleceği için bundan daha önemli bir ilişki düşünemiyorum.
‘Neden böyle düşünüyorum?’un tartışmasını burada yapmak istemiyorum. Ama başka bir yazımda bu soruyu ele alacağım; söz.
Şimdi karı koca ilişkisiyle ilgili aklıma gelen soruları sıralamak istiyorum:
• Kadının kıymetini bilecek olgunluğa erişmiş erkeğin özellikleri nelerdir? Bu erkek nelerin farkına varmış ve bu farkındalıkları varoluşuna sindirmiştir?
• Bu kadar önemli bir ilişkinin sağlıklı olanını sağlıksız olanından nasıl ayırt edeceğiz? Ölçütü ne?
• Karı koca ilişkisi toplumdan topluma, kültürden kültüre değişir mi? Kültürden kültüre değişen yöresel yönleri olduğu gibi, toplumdan topluma değişmeyen evrensel yönleri de var mı?
• Karı koca ilişkisini sağlıklı kılan yöresel yönleri mi, yoksa kültürden kültüre değişmeyen evrensel yönleri mi?
• Sağlıksız karı koca ilişkisi tedavi edilerek sağlıklı hale getirilebilir mi?
• Karı koca ilişkisinin sağlıklı ya da sağlıksız olmasında kadının ve erkeğin katkıları eşit mi, farklı mı?
• Ve kitabın sayfasının kenarına aldığım not karı koca ilişkisi için ifade edilebilir mi?
“Kadın erkek ilişkilerini dükkâna girip alışveriş haline getiren bir yaklaşım, kadını insan olmaktan çıkarıyor, alınıp satılan, pazarlık edilen bir meta haline dönüştürüyor,” diyebilir miyiz?
Peki, bunu erkek için de söyleyebilir miyiz? “Kadın erkek ilişkilerini dükkâna girip alışveriş haline getiren bir yaklaşım, erkeği insan olmaktan çıkarıyor, alınıp satılan, pazarlık edilen bir meta haline dönüştürüyor,” diyebilir miyiz? (Evlendirme programlarını seyrederken bu izlenimi bazen çok güçlü hissediyorum.)
Yukarıda dile getirdiğim her bir soru bana önemli geliyor
Bu yazımı size bir soru sorarak bitirmek istiyorum. Bu sorumu ciddiye alır bana yazarsanız gerçekten müteşekkir olurum.
Sorum şu:
Kadının kıymetini bilecek olgunluğa erişmiş erkeğin özellikleri nelerdir? Bu erkek nelerin farkına varmış ve bu farkındalıkları varoluşuna sindirmiştir?
Cevaplamak için burayı tıklayarak, karşınıza çıkan iletişim formunu kullanabilirsiniz.
Zaman ve emeğiniz için teşekkür ederim.
Doğan Cüceloğlu (03.02.2013)