Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Eralp Başer, kadınların önemsemesi gereken bazı durumları sıraladı. Bunların kanser belirtisi olabileceği uyarısında bulunan Başer, yılda bir kez yapılan jinekolojik muayenelerin hayati önem taşıdığını vurguladı.
Kadınların en büyük korkularından biri jinekolojik kanserler erken teşhis edildiğinde tedavi edilebiliyor.
Liv Hospital Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Eralp Başer “Yılda bir kere yapılan jinekolojik muayeneler hayati önem taşıyor. Kadınlar vücutlarındaki belirtilere karşı dikkatli olmalı” diyor.
Peki hangi belirtilere karşı dikkatli olmak gerekiyor?
Doç. Dr. Eralp Başer anlattı.
Menopozda vajinal kanama:
Menopozdaki bütün kadınlarda vajinal kanama görüldüğünde kanseri dışlamak için inceleme yapılmalıdır. Çünkü bu durum rahim kanserinin belirtisi olabilir.
Özellikle menopoz dönemindeki kanamalara dikkatle yaklaşılmalıdır. Her 10 rahim kanserli kadından 9’unun değişik tiplerde anormal kanamaları olur.
Cinsel ilişki sırasında ağrı ve ilişki sonrası kanama:
Başlangıç rahim ağzı kanserinin ilk işaretidir. Rahim ağzı kanseri ilk olarak riskli HPV virüsüyle karşılaştıktan 15-20 yıl sonra ortaya çıkar.
Bu nedenle kanser olmadan önce öncül değişikliklerin saptanabildiği tek kanser türüdür.
Birincil korunmada HPV aşıları, ikinci korunmada ise pap smear testi etkilidir.
Birincil korunma tüm hastalıklarda en çok istenen korunmadır. HPV aşıları rahim ağzı kanserlerinin yüzde 70-80’inden sorumlu HPV 16 ve 18 tiplerine karşı yüzde 100 korur.
Tercihen seksüel ilişki başlamadan 11-12 yaşındaki kızlara yapılmalıdır. 45 yaşa kadar seksüel aktif kadınlarda da aynı koruyucu etkiyi gösterir.
Ancak diğer kanser yapabilen HPV tipleriyle aşıya rağmen kanser gelişebilir.
İkincil korumda kullanılan pap smear; rahim ağzından sürüntü alınarak cama yayılıp hücrelerin patolog tarafından değerlendirilmesidir.
Karında şişlik ve kabızlık:
Yumurtalık kanserlerinin en önemli özelliği hastalığın ileri evrelerine kadar belirti vermemesidir. Zaman zaman yumurtalık kanserinin erken bulguları olabilir.
Genel olarak baktığımızda yumurtalık kanserleri, karında şişlik ve ağrı, sindirim bozuklukları, idrar sorunları ve kilo kaybı gibi şikayetlere neden olurlar.
Yumurtalık kanserlerini yüzde 75’i (4 hastadan 3’ü) hiç belirti vermeden ilerlemiş evrede teşhis edildiğinde; yılda bir kez jinekolojik muayene çok önemlidir.
Hastalık karın içine yayılmaya başladıktan sonra karın boşluğunda su toplanmaya başlar ve bunun sonucunda karın şişmeye başlar.
Hatta bazı kadınlar kendilerinin şişmanladıklarını düşünürler. Bu olaylar olurken sindirim zorlukları başlar, iştahsızlık oluşur ve hasta zayıflamaya başlar.
Bazı hastalarda barsak tıkanıklıkları oluşur ve buna bağlı kusma ve büyük tuvalet yapamama gibi durumlarda görülebilir.
Özetlemek gerekirse yumurtalık kanserleri erken dönemlerde şikayet oluşturmazlar ancak hastalık ilerledikçe şikayetler oluşmaya başlar.
Et suyu tarzında akıntı:
İlerlemiş rahim ağzı kanseri işaretidir. Düzenli olarak kontrole giden kadınlarda rahim ağzı kanseri görülme sıklığı son derece nadirdir.
İlerlemiş rahim ağzı kanserinde; kanamada artış, bacak ağrısı, idrardan veya dışkıdan kan gelmesi görülebilir.
Adet düzensizlikleri ve aşırı vajinal kanama:
Adet dışı kanamalar hormon bozukluklarından olabileceği gibi rahim içi zarı kanserinden de kaynaklanabileceğinden acil jinekolojik tetkik yapılması gerekir.
Memede şekil bozuklukları, meme ucunda kanlı akıntı:
Meme kanserine karşı kadınların her ay kendi kendine meme muayenesi yapması gerekiyor.
Memede kızarıklık, hassasiyet, çukurlaşma, dolgunluk hissi, ele gelen kitle, meme başından akıntı gibi belirtiler durumunda bir an önce doktorunuza başvurun.
Tedaviye cevap vermeyen dış genital bölgede kaşıntı:
Dış genital bölgenin (vulvanın) kanser öncesi lezyonlarının ya da kanserin belirtesi olabilir. Muhakkak biyopsi ile değerlendirilmelidir.
Kilo kaybı, pelvik ağrı ve kitle:
Bir kadındaki hormon düzensizliği rahim kanserine sebep olabilir.
Rahim kanserinde bilinen risk faktörleri erken yaşta başlayan adet, gecikmiş menopoz, infertilite (kısırlık) ve obezite (şişmanlık) gibi kadında östrojen miktarını artıran durumlardır.