1- İçinizde bir uslu bir de yaramaz kız var. Başınızı sürekli derde sokan uslu kız. Uslu kız, çağrılmayı bekliyor. Cevap olarak hayırı kabul etmiyor. Kimseyi rahatsız etmek istemiyor. Çok olgun ve örnek bir vatandaş. Haddini biliyor.
Yaramaz kız ise çok cesur. Herkesi şaşırtıyor. Aslında ona teşekkür borçluyuz. Seni seviyorum, istifa ediyorum diyen de hep o. Geçmişte pişman olunan şeylerin genellikle sorumlusu uslu kız. Sürekli dikkatli, temkinli ama hep hatalı.
2- Er ya da geç senin için de “Nasıl dayanıyor anlamıyorum?” denecek ve dayanmaya devam edeceksin. Örneğin; babanız sizi çok üzecek bir şey yapabilir ancak o güne kadar siz işaretleri görmemiş olabilirsiniz.
3- “Nasıl dayanıyor anlamıyorum?” durumunda olmak hiçbir koruma sağlamıyor. Beterin de beteri var. Örneğin; babanızdan bir yıl sonra, annenizden kötü bir haber alabilirsiniz. Hayatın size haksızlık ettiğini düşünür ve isyan ederseniz. Aslında bir insanın başına gelen kötü olayların bir kotası yok. Her şey mümkün.
4- Bazen tek yanıt “Kim bilir”dir. Belirsizlik içinde yaşamak da çok zordur. Belirsizliklerle yaşamayı öğrenmek belki de insanı en çok zorlayan sınavlardan biridir. Aslında belirsizliğin iyi tarafı, pozitiflik olasılığıdır. Kim bilir?
5- Anneniz güçlü olabilir ama ölümsüz değil. Eninde sonunda annenizin ölmesi, sizin artık onun küçük kızı olmadığınız anlamına gelir. Ne denilebilir ki… Hayat.
6- Eğer zararlı bir alışkanlığı bırakamıyorsan, günün birinde bırakmak zorunda kalabilirsin.
7- Aşk, sadece çizgi içlerini boyamaz. Kocanız olmayan bir adama, mutlu bir evliliğiniz olsa bile aşık olabilirsiniz. Kimse böyle bir şey yaşamayı tercih etmez ve bu da işin zor tarafı. Kendimizi sadakatsiz ve suçlu hissederiz. Ama yalnız olmadığınızı bilin.
Bu çok insani bir durum ve pek çok kişinin başına geliyor. Sadece itiraf edecek kadar dürüst ve cesur değiller.