Gösterdiği artışla dünya genelinde tedirginliğe ve Türkiye’de de 3 yaşındaki bir çocuğun ölümüne sebep olan streptokok mikrobu ile ilgili uzmanından uyarılar geldi. Hastalığın en net belirtisinin boğaz ağrısı olduğunu söyleyen Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Suat Gürkan, hasta olan çocuğun mutlaka evinde 10 günlük tedavi sürecine girmesi gerektiğini belirtti.

Avrupa genelinde artış gösteren ve sıklıkla 10 yaş altı çocuklarda görülen streptokok bakterisi, Türkiye’de de etkisini artırdı. Ankara’da 3 yaşındaki Aras Sönmez’in ölümüne sebep olan streptokok ile ilgili uzmanından uyarılar geldi. Kocaeli’de muayenehanesi olan Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Suat Gürkan, hastalığın en net belirtisinin boğaz ağrısı olduğunu belirterek, hasta olan çocuğun mutlaka evinde 10 günlük tedavi sürecine girmesi gerektiğini belirtti.

“Gelen vakaların çoğu streptokok mikrobu”

Bu ay her zamankinden çok streptokok vakası geldiğini belirten Dr. Suat Gürkan, “Bu hastalık son günlerde çok yaygın. Geçen ay influenza da çok yaygındı. O hala yaygın ama streptokok mikrobu bu ay daha öne geçti. Gelen vakaların çoğu streptokok mikrobu. Mikrobun diğer adı beta. Yüksek ateş ve boğaz ağrısıyla karşımıza çıkıyor. Yüksek ateş dışında kırgınlık, halsizlik, kemik ve eklem ağrısı gibi problemler de oluşturuyor. Üstelik birden ağırlaşabiliyor. Romatizmal problemlere de sebep olabiliyor. O yüzden bu gibi boğaz ağrısı olan bir çocuğumuz için ‘Boğaz ağrısı geçer, ilaç kullanmasın’ demek olmuyor. Çünkü 2-3 hafta sonra bu mikrop kendisini romatizmal problemlerle karşımıza çıkarabiliyor. O yüzden önce bu mikrobun olup olmadığını netleştirmek ve sonrasında 10 günlük tedavi altına almak lazım. 10 günlük tedavi uygulanmazsa bu mikrop kemik ve eklem ağrısı gibi, kalp romatizması gibi problemlerle karşımıza çıkabiliyor” dedi.

Tedaviyi mutlaka 10 güne tamamlamak gerekiyor

Hastaya mutlaka 10 günlük tedavi uygulanması ve asla ilaçların bırakılmaması gerektiğine değinen Gürkan, “Kemik eklem ağrısı 2-3 hafta sonra oluyor. Genellikle kendi kendine olup geçiyor ama çok nadir de olsa kalp romatizması yapabiliyor. Bu, geri dönüşümsüz kapak problemlerine sebep olabiliyor. Romatizmal kalp rahatsızlığını yapan da genelde bu mikrop. O yüzden böyle bir çocuk gördüğümüzde tedaviyi mutlaka 10 güne tamamlıyoruz. O yüzden, ‘Çocuk artık iyileşti, ateşi yok, boğaz ağrısı yok’ diyerek ilaç kullanmayı bırakmamak gerekiyor. Mikrobu tespit etmesi için testlerimiz de var; Strep A hızlı test var mesela. Bu testler bazen negatif de çıkabiliyor. Dün bir hastam geldi, yüksek ateşle acile gitmiş. Hatta influenza domuz gribi pozitif çıkmış. Bana boğazının fotoğrafını gönderdiler. Boğazda beyaz lekeler ve damarda kırmızı noktacıklar vardı. Streptokok A testleri de çıkmış, 2 kere negatif çıkmış. Çocuk geldi, incelemelerimizi yaptık. Burada hekimin sanatını kullanması gerekiyor. Her zaman laboratuvara göre değil kendi tecrübelerini devreye sokması gerekiyor. Çocuğumuz ileride sıkıntı yaşamasın diye 10 günlük tedaviye başladık” diye konuştu.

“Çocuklarımız hastayken okula göndermememiz lazım”

Hastalığın bulaşıcı olduğunu kaydeden Dr. Gürkan, hastalanan çocukların okula gönderilmemesi gerektiği uyarısında bulunarak, “Boğazında problemi olan bir çocuk geldiğinde aileleri de uyarıyorum ve onlara da 10 günlük tedaviyi uygulamaları için reçete yazıyorum. En bariz özellik boğaz ağrısı. Yemek yerken diken gibi batıyor bademcikleri. Yüksek ateş, kemik eklem ağrısı ve baş ağrısı da diğer belirtiler. Kış dönemlerinde olan bir şey bu. Geçecek elbet. Okulların temasıyla artış gösteriyor. Bu dönemlerde dikkatli olmamız lazım. Çocuklarımız hastayken okula göndermememiz lazım. Hem kendisinin daha çabuk iyileşmesi için hem de arkadaşlarına bulaştırmaması için bunu yapmak lazım. Bu sefer onların da evlerine bulaşıyor ve bu daha da büyüyebiliyor. Hasta olanların mutlaka evinde dinlenmesi, tedavi olması gerekiyor” ifadelerini kullandı.