Trakya Üniversitesi (TÜ) Sıhhat Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sedat Üstündağ, suni tatlandırıcılı içecekler ve işlenmiş gıdaların, vücuda negatif tesirleri bulunduğunu söylemiş oldu.
Trakya Üniversitesi (TÜ) Sıhhat Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sedat Üstündağ, diyabetin tüm dünyada çığ benzer biçimde yayılmaya ve insan yaşamını negatif etkilemeye devam ettiğini belirtti.
Prof. Dr. Üstündağ, suni tatlandırıcılı ürünlerin, vücuda birçok negatif tesiri bulunduğunu ifade ederek, diyabet başta olmak suretiyle pek oldukça hastalığın meydana gelmesine zemin hazırladığına dikkati çekti.
20 yıl ilkin tüm dünyada 185 milyon diyabet hastası bulunduğunu anımsatan Üstündağ, 2015 senesinde meydana getirilen araştırmada bu rakamın 415 milyonu geçtiğini dile getirdi.
“DAHA DA ARTACAK”
Gelecek yıllarda bu hastalığın daha da artacağının altını çizen Üstündağ, “2040 yılına gelindiğinde, tüm dünyada 640 milyon kadar diyabetik kişinin olacağı öngörülüyordu. Sadece biliniyor ki bu 1 milyara ulaşacak. Bilhassa gelişmekte olan ülkelerde diyabetin yaygınlığı, hareketsizliğin ve kalorisi yüksek gıdaların alınışıyla birlikte oldukça oldukça artıyor. Vatanımızda de maalesef durum fena. 11 yılda bir diyabet ve diyabet öncesi prediyabet dediğimiz durum ikiye katlanmış oluyor” şeklinde konuştu.
Üstündağ, suni tatlandırıcılı işlenmiş besin ve içeceklerin içinde naturel olmayan pek oldukça katkı maddesi bulunduğunu altını çizdi.
Suni tatlandırıcıların kullanım alanının yaygınlaştığını özetleyen Üstündağ, şunları kaydetti: “Suni tatlandırıcı içeren içeceklerle organik içeceklerin karşılaştırıldığı çalışmalarda, söz mevzusu suni tatlandırıcılı içeceklerin sağlığı negatif etkilediği net bir halde ortaya konulmuştur. Dolayısıyla organik olanla beslenmek, organik olanı tüketmek ve hareketi çoğaltmak çağımızın vebası diyebileceğimiz aşırı kiloluluk ve diyabetten korunmakta oldukça önemlidir.
“TÜKETİRKEN İKİ KERE DÜŞÜNMEMİZ LAZIM”
Suni tatlandırıcılı ve işlenmiş gıdaları tüketirken iki kere düşünmemiz lazım. Muhakkak içerdiklerine bakmamız lazım. Şeker oranı nedir, tuz oranı nedir, bunlara bakılmalı. Naturel beslenme zincirimizde bulunmayan hangi suni maddeleri, koruyucu ve katkı maddelerini içeriyor, bunlara bakıp değerlendirmemiz lazım. Bu paketli işlenmiş ürünler miktar olarak hafifçe sadece içerdikleri anlamıyla vücuda yükü ağır olan gıdalar oluyorlar. Bu tarz şeyleri tüketirken bilgili olmalıyız, esasen besin okuryazarı olmak lüzumlu.”
Üstündağ, yalnız şekeri azaltarak diyabetin önlenmeyeceğini de belirterek, şeker oranı yüksek gıdalardan uzak durulması, toplam kaloriye dikkat edilmesi ve hareketli bir yaşamın benimsenmesi icap ettiğini sözlerine ekledi.
HaberTürk
