Ankara’da 3 bin çocuk üzerinde yapılan araştırmada, kardeşi bulunmayanlarda obeziteye daha fazla rastlandığı tespit edildi.”Fazla Kiloları Taşımayın” temalı konferansta “Adölesan Çağındaki Çocukların (11-14 yaş), Velilerinin ve Öğretmenlerinin Obezite Durumları ile Beslenme Alışkanlıklarının Değerlendirilmesi Projesi” kapsamında, Ankara’da 3 bin çocuk üzerinde yapılan araştırmanın sonuçları açıklandı.
Sinan İbiş, araştırmayı kentteki 12 okulda 3 bin 28 çocuk, 130 öğretmen ve 3 bin 51 veliyle birebir görüşerek tamamladıklarını söyledi.Araştırmaya katılan çocukların yüzde 53,2’sinin kız, yüzde 46,8’inin erkek olduğunu anlatan İbiş, yüzde 87,2’sinin normal, yüzde 5,2’sinin hafif kilolu, yüzde 5,1’inin ise obez durumda bulunduğunu aktardı.
Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğiyle öğretmenler, daha sonra da ailelerle görüştüklerini ifade eden İbiş, öğretmen ve velilerin, obezite konusunda yeterli bilgiye sahip olmadığı sonucuna ulaştıklarını belirtti.
Teknoloji, beslenme alışkanlıkları, evlerdeki yemek düzenleri konusunda araştırmalar yaptıklarını dile getiren İbiş, çocukların özellikle anne ve öğretmenlerini rol model aldıklarını bildirdi.
İbiş, araştırmada, kardeşi bulunan çocukların yüzde 4,6’sının hafif kilolu, yüzde 4,7’sinin obez olduğu sonucuna ulaştıklarını anlatarak, “Kardeşi bulunmayan çocukların ise yüzde 7,7’si hafif kilolu, yüzde 7,1’i obez. Yani kardeşi olmayan çocuklarda hafif kilo fazlalığı ve obezite daha fazla görülmekte” dedi.
“ÇALIŞAN ANNELER, OBEZİTE ORANINI ARTIRIYOR”
Düzenli spor yapmayanlarda, diğerlerine göre hafif kilo durumunun yüzde 2,7, obezliğin ise yüzde 0,6 fazla olduğunu aktaran İbiş, şu bilgileri verdi: “Hafif kilolu olma hali, annesi çalışmayan çocuklarda yüzde 4,8 iken, annesi çalışanlarda yüzde 5,7 bulunmuştur. Annelerin çalışması, obezite oranını artırmaktadır. Annesi çalışmayan çocukların obezlik ihtimali yüzde 0,9 daha düşüktür. Babaları çalışmayan çocuklarda ise obezite yüzde 7,6 görülürken, babası çalışanlarda yüzde 4,9 bulunmuştur. Demek ki babaları çalışmayan çocuklarda obezite görülme oranı yüzde 2,7 daha fazladır.”
Prof. Dr. Rüçhan Akar da konferansla, obezite hastaları ve konusunda uzman hekimleri bir araya getirerek, toplumla üniversite işbirliğinin en güzel örneğini sergilediklerini söyledi.
Obezitenin halk sağlığı sorunu olduğuna dikkati çeken Akar, “Obezite sadece yağ dokusu artışı değil. Kalp damar hastalıkları, endokrin bozuklukları, karaciğer yağlanması hatta ortopedik problemlere neden oluyor. Onları işleyip toplumda farkındalık yaratmak istiyoruz” dedi.
Akar, obeziteyle mücadelede dengeli beslenme ve spor yapmanın önemine de işaret etti.