Toksik stres gelişmekte olan bir beynin yapısını zayıflatabilir ve öğrenme, davranış ve fiziksel ve zihinsel sağlık açısından uzun süreli sonuçlar doğurabilir.
Çocuklarda, vücut ve beynin strese aşırı veya uzun süreli tepki vermesi gelişimlerini etkileyebilir. Aslında, toksik stres öğrenmeleri, davranışları ve sağlıkları üzerinde yaşamları boyunca sürecek zararlı etkilere neden olabilir.
Zorluklarla baş etmeyi öğrenmek, sağlıklı çocukluk gelişiminin önemli bir parçasıdır. Vücudunuz tehdit edildiğinde, kalp atış hızınızı, kan basıncınızı ve kortizol gibi stres hormonlarını artırarak yanıt verir.
Bir tehdit, yetişkinlerin ilişkilerde destekleyici rolünü üstlendiği bir ortamda küçük bir çocuğun strese müdahale sistemlerini harekete geçirdiğinde, bu ortam psikolojik etkileri hafifletir. Bu nedenle sağlıklı stres tepki sistemleri geliştirirler. Bununla birlikte, strese verilen tepki aşırı ve uzun sürerse ve çocuk bu tampon ilişkilerinde bir bozulma görürse, sistemleri ve beyin yapıları etkilenebilir.
Yetişkin bakıcılar ile yanıt ilişkilerinin yokluğunda, bir çocuğun strese müdahale sistemleri devreye girer ve sürekli bir uyarılma durumunda kalır. Bunun çocuktaki genel etkileri, gelişimsel gecikme, öğrenme problemleri ve davranışsal problemlerin olasılığını arttırmaktadır. Ayrıca, yetişkinlikte diyabet, kalp hastalığı, depresyon, uyuşturucu kullanımı, alkolizm ve yetişkinlikteki diğer sağlık sorunları bakımından daha fazla risk altında olurlar.
Kapsamlı biyolojik araştırmalar, kronik ve şiddetli stresin gelişen beyin ve biyolojik sistemler için toksik hale gelebileceğini göstermiştir. Yoksulluk, suistimal, ihmal veya şiddet içeren bir çevre gibi önemli sıkıntıların tümü tetikleyici olabilir. Ayrıca, bir çocuk bakıcılarının madde bağımlılığı veya akıl hastalığından muzdarip olması durumunda da etkilenebilir.
Çocuklukta Stres
Erken çocukluk deneyimleri, beynin gelişiminde ve işlevinde önemli bir rol oynar. Çocuk ve çevresi arasındaki etkileşimler uzun vadeli öğrenmeyi, davranışları ve sağlığı etkiler. Sağlıklı bir beyin yapısı geliştirmek için çocuğun anlayışlı bakıcılara sahip olması esastır. Aynı şekilde, olumlu ilişkiler geliştirmeleri gerekir. Bu insanlar stresli deneyimleri yönetmeyi öğrenmelerine yardımcı olacaktır.
Genel olarak, stres tepkisi, olumsuz bir olaya veya çok zorlayıcı bir duruma verilen fizyolojik bir tepkidir. Sinir, endokrin ve bağışıklık sistemlerinde biyokimyasal değişikliklere neden olur. Ancak, stres her zaman olumsuz bir şey değildir. Olumlu, tolere edilebilir veya toksik olabilir.
Strese verilen olumlu tepkiler, çocuğun büyümesi ve gelişmesi için esastır. Bir çocuk, huzur ve ebeveyn koruması gibi sosyal ve duygusal şok emicilerinden destek alır. Çocuk her pozitif stres yanıtından sonra motivasyon ve direnç kazanır.
Tolere edilebilir strese verilen tepkiler daha şiddetli, sık ve kalıcıdır. Aynı şekilde, vücut daha fazla tepki verir ve bu biyokimyasal tepkiler beyin yapısını olumsuz yönde etkileme potansiyeline sahiptir.
Tolere edilebilir stres tepkilerinde, sıkıntı giderildikten sonra, çocuk anlayışlı ilişkiler tarafından korunuyorsa, beyin ve organlar tamamen iyileşir. Bu nedenle, bakıcıları onları hem sosyal hem de duygusal olarak desteklemelidir.
Çocuklarda toksik stres
Çocuklarda toksik stres, strese karşı anormal bir tepkidir. Kortizol seviyelerinde sürekli bir artışa neden olur. Aynı şekilde, vücudun bu değişiklikleri düzeltemediği kalıcı bir enflamatuar durum vardır. Bu, stresin yok olmadığına bakılmaksızın gerçekleşir.
Toksik stres sürekli stres tepkisi aktivasyonu ile sonuçlanır. Özellikle, vücut normale dönmez. Bakıcıdan gelecek destek, güvence ya da duygusal bağlanma eksikliği, normal bir stres tepkisini önleyebilir.
Çocuklarda toksik stres çok ciddi bir sorundur. Toksik stres yaşayan çocuklar, uzun süreli olumsuz sağlık riski altındadır. Bununla birlikte, etkilerin çoğu yetişkinliğe kadar ortaya çıkmayabilir. Bu olumsuz sağlık etkileri başa çıkma ve stres yönetimi becerilerinde yetersizliği içerir. Aynı şekilde, zihinsel hastalık, sağlıksız yaşam tarzı veya fiziksel hastalık riski altında olabilirler.
Çocuğun deneyimleri ne kadar olumsuz olursa, gelişimsel gecikmelerin ve uzun dönemde sağlık sorunlarının ortaya çıkma olasılığı o kadar yüksektir. Bu sorunların arasında kalp hastalığı, diyabet, madde bağımlılığı ve depresyon vardır.
Beyin gelişimi ve toksik stres
Çocuklar saldırganlık gibi dışsal davranışlar ve kaygı ve depresyon gibi içsel davranışlar yaşarlar. Sorun, bu davranışların gelişiminin stres ve travmadan etkilenen çocuklara özgü olmamasıdır. Genelde, çocuğun etrafındaki insanlar sadece yaramazlık yapan agresif bir çocuk görürler. Basitçe birisini içinde bulunduğu acıdan haberdar etmeye çalışan bir çocuk görmezler.
Toksik strese ve bunun etkilerine neden olan travmanın normalleştirme gibi fark edilmeyen bir etkisi de olabilir. Dünya hakkında daha geniş bir görüşe sahip olmayan çocuklar, aile içi şiddetin normal olduğunu veya toplumdaki şiddetin son derece doğal olduğunu düşünebilirler.
Gelişim açısından, sıkıntı yaşayan bir çocuk sürekli beyin yapısı değişikliği, epigenetik modifikasyonlar ve modifiye genetik fonksiyon riski altındadır. Gelişimdeki uzun vadeli sağlık etkileri kritiktir ve strese bağlı hastalık riskinin artışını da içermektedir.
Toksik strese cevap nöroendokrin-immün ağını etkiler. Bu nedenle, aynı zamanda uzun süreli ve anormal kortizol yanıtına da yol açar. Ortaya çıkan bağışıklık bozukluğu kalıcı bir enflamatuar durumu da içerir ve çocuklarda enfeksiyon riskini ve sıklığını arttırır.
Ayrıca, bilim adamları toksik strese verilen yanıtın, depresif bozukluklar, otokontrol eksikliği, travma sonrası stres bozukluğu ve psikoz gibi diğer psikolojik bozukluklara yol açabileceğine inanmaktadır.
Ayrıca, erken çocukluk döneminde sıkıntı yaşayan yetişkinlerin daha fazla fiziksel hastalık ve kötü sağlık sorunları yaşadığını da biliyoruz. Bu zayıf sağlık sonuçları çeşitlidir ve aralarında alkolizm, kronik obstrüktif akciğer hastalığı, depresyon, kanser, obezite, intihar düşünceleri veya koroner arter hastalığı da vardır.
Ne yapabiliriz?
Uzmanlar, profesyonel yardımın daha erişilebilir olmasını önermektedir. Bu, özellikle küçük çocuklara toksik stres konusunda yardımcı olacak yeterli bilgi ve beceriye sahip olmayan bakıcılar için yararlıdır. Aynı şekilde, uzmanlar mevcut müdahale programlarının da desteklenmesini önermektedir.