Ebeveynlerin büyük bir çoğunluğu, çocuklarının tabaklarındaki bütün yemeği bitirmesi için baskı yaparlar.
Yapılan araştırmalara göre bu durum; çocuğun doyma duygusundan yoksun kalmasına, önüne konulan her şeyi yeme içgüdüsüne ve böylece obezite gibi rahatsızlıklara sebep olabiliyor ya da çocuğu yeme eyleminden tamamen uzaklaştırabiliyor.
Çocuğun; tabağının yüzde 60’ını bitirmesi yeterlidir.
Ayrıca tabağı bitirmesi için baskı uygulamak; çocuğa isteklerini yaptırabilmek için şantaj malzemesi verebilir. ‘Bana oyuncak almazsan yemeğimi yemem!’ , ’Yemeğimi yerim ama bir şartla…’ gibi cümleleri pek çok çocuktan duymuşsunuzdur.
Çocuklarınıza her zaman farklı gıdalar verin. Çocuklarınıza besinleri tanımaları ve sevmeleri için zaman tanıyın.
Örneğin; ilk seferde ıspanağı sevmemesi bir daha yemeyeceği anlamına gelmez.
Çocuğunuza tabağındaki ıspanak bitene kadar masadan kalkamayacağını söylerseniz; ıspanak çocuk için ceza yiyecek olur ve bir daha yemek istemeyebilir.
Çocuğunuz tekrar acıktığında önüne koyabilir, yemesini sağlayabilirsiniz.
Ayrıca eğlenceli sunumlar yapmak da çocuğunuzun besinleri sevmesine yardımcı olabilir.
Yapılan bir diğer yanlış ise; çocuklara televizyon izlerken, oyun oynarken yemek yedirmektir.
Çocuklar başka bir şeyle meşgulken doyduklarını hissetmezler ve beslenme alışkanlıkları olumsuz yönde etkilenir.
Çocuklarınızla besinler hakkında konuşun. Zararlı yiyecekleri onlara öğretin. Ödül olarak şekerleme, çikolata, cips gibi yiyecekler vermeyin.
Bu ödüller sağlığına zararlı besinleri cazip kılar ve daha sık tüketmek isterler. Çok fazla yasak koyulması da çocuğu olumsuz yönde etkiler ve dikkatini daha çok çekersiniz.
Böylelikle ulaşma isteği de artabilir. Yasak koymak yerine tüketebileceği miktarın aşırı olmaması gerektiğini öğretmelisiniz.
Çocuklarınıza öncelikle kendiniz örnek olmalısınız.
Siz ne yerseniz, nasıl beslenirseniz çocuğunuz da aynısını yapmak isteyecektir.
Uzm. Klinik Psikolog
