Teoride hepimiz mutluluğu arıyoruz ve bu duyguya bizi ulaştıracak yolu takip etmeye çalışıyoruz. Fakat uygulamada, birçok insan böyle yapmıyor. Aksine pek çok kişi, nedenini bilmeden, kendine zarar veren şeyler yapıyor. Kendini yok eden kişilerden bahsediyoruz.
Kendine zarar veren bir insanın aslında istemeden böyle davrandığını düşünüyoruz. Genellikle bu kişiler, kendilerini kötü hissetmektedir ama bunun nedenini tam olarak tanımlamayı başaramazlar. Böylece kendilerine zarar veren davranışlar geliştirirler.
Aslında hepimizin içinde bir yerlerde bu eğilim var. Bununla birlikte, bazıları bunu ana kişilik özelliğine dönüştürüyor. Kendine zarar veren bir insan, gerçek veya hayal ettiği şeylerle bağlantılı suçluluk duygusu duyarak kendini azarlar.
Bu yazımızda, kendine zarar veren bir kişinin en dikkat çekici yedi özelliğini ele almak istiyoruz.
“İnsanlık tarihinde her yıkım eylemine, er ya da geç bir yaratma eylemiyle cevap verilir.”
– Eduardo Galeano
1. Önemli bir şey elde edildiğinde üzüntü veya kızgınlıkla tepki vermek
Her ne kadar garip gözükse de, kendine zarar veren bir kişi, önemli bir hedefe ulaştığında aşılmaz bir boşluk hisseder. Hedef için yoğun bir şekilde mücadele ettikten sonra, nihayet başarılı olduğunda tatmin duygusu hissedemezler.
Bu zaferlerle karşı karşıya kaldıklarında hissettikleri şey, kesin bir hüzün ve bazen de öfkedir. Çoğu zaman başarılarını küçük göstermeye çalışırlar. Aptalca bir şey için mutlu olmanın saçma olduğunu ilan ederler. İşte bu, bir kişinin kendine zarar verdiğinin açık bir işaretidir.
2. Başkalarını kışkırtıp ardından kendini suçlu hissetmek
Kendine zarar veren bir kişi genellikle oldukça savaşçıdır. Bunun nedenini bilmezler. Ayrıca tartışma yaratma arzusundan kaçınamazlar. Aşırı durumlarda, başkaları “evet” diyorsa, onlar “hayır” der. Diğerleri ‘beyaz’ diyorsa, ‘siyah’ derler.
Başkalarıyla tartışırken, sözlü olarak saldırgan olmaları ya da saygısız bir dil kullanmaları alışılmadık bir durum değildir. Fırtına geçtikten sonra ise kavgayı başlattıkları için korkunç bir suçluluk hissederler. Ayrıca söyledikleri şeyler ve bunları söyleme şekilleri yüzünden de suçluluk duyarlar.
3. Doğru olsa bile, iyi hissettiğini kabul etmemek
Kendine zarar veren biri için hiçbir şey yeterli değildir. Onlar için başlıca zorluk, özellikle kendileri için yaptıkları şeylerden memnuniyet duymaktır. En olumlu durumlarda bile kılı kırk yarıp küçük bir olumsuzluk bulmayı başarırlar.
Eğer kendilerini iyi hissediyorlarsa ya da siz bunu fark ederseniz, kendilerini rahatsız hissederler. Size yanıldığınızı söyleyeceklerdir. Hatta korkuyor olabilirler. İyi hissetmeyi bırakmak ve öznel rahatsızlık durumlarını doğrulamak için kendi içlerinde nedenler arayacaklardır.
4. Kişinin kendi hedeflerine ulaşmak için kritik olan vaatleri yerine getirmemesi
Kendine zarar veren bir insan kendini boykot eder. Bunu bilinçsiz bir şekilde yapmakta ısrar eder. Böyle kişiler, önemli toplantıları unuturlar veya önemli bir randevu olduğu zaman uyumaya devam edip zamanında kalkmazlar. Ya da görüşme sırasında hata yaparlar.
Sanki her türlü esenlik hissinden kaçmak onlar için bir zorunluluktur. Büyük fırsatları kaybettiklerinde, bu belirgin unutkanlık ya da dikkat dağıtıcı şeylerden ötürü, kendilerini cezalandırmak için yeni bir neden bulurlar.
5. Başkaları için kendini feda etme eğilimi
Başkaları için bir şeyler yapmak yalnızca iyi ve çok yapıcı bir şey olabilir. Bununla birlikte, kendi kendini tahrip eden bir kişi söz konusu olduğunda, bu tür özgecil eylemler başka bir anlam kazanır. Böyle kişiler başkalarının hayatlarını iyileştirmek için düzenli olarak kendilerini görmezden gelir.
Oldukça kolay bir şekilde kendi refahlarından vazgeçerler. Başkasına yardım etmek ya da pahalı bir jestle birine iltifatta bulunmak için kendilerine bir kuruş bırakmama eğilimine sahiptirler. Derinlerde, genellikle hayali bir şey için suçluluk hissi taşımaktadırlar ve bu aşırı cömertlik bir ceza ve kurtuluş biçimidir.
6. Kendine zarar veren bir kişi istismar karşısında sessiz kalır
Kendine zarar veren bir insan kendini nasıl savunacağını bilmez. Esasen, çıkarlarını koruma hakkına sahip olduklarını hissetmezler. Kendilerine dair algıları öyle kötüdür ki incinmekten kaçınmak için kaynaklarını harcamaya ve çaba göstermeye değmeyeceğini düşünürler.
Öyle ya da böyle, bu tür bir kişi başkalarının onları istismar etme hakkına sahip olduğunu düşünür. Bu kendi kendini tahrip edici davranışların çoğu küçük yaşta bir tür istismarla başlamıştır. Bu yüzden böyle davranmanın “normal” olduğunu varsaymaktadırlar.
7. Doğru işleyen ilişkileri boykot etme
Kendine zarar veren bir insan için, başkalarıyla etkili ilişkiler kurmak zordur. Derinlerde, sevgiye ve ilgiye layık olmadıklarına ikna olmuşlardır. Bazen, arkadaşlık da buna dâhildir. Bu şekilde hissetmelerinin nedeni kendilerini takdir etmiyor olmalarıdır.
İstisnai olarak biriyle iyi ilişkiler kurarlarsa, kendilerini garip hissederler. İçlerinden bir ses “bir şeyler ters gidiyor” der. Ve böylece iyi ilişkilerine zarar verecek günlük ilişkilere, takıntılara ve hatta istismarcılara yönelirler.
Kendine zarar veren bir insan çok acı çekmektedir ve başkalarının da acı çekmesine neden olurlar. Bazen sorun o kadar zorlayıcıdır ki temelde yapayalnız yaşarlar. Bu nedenle, profesyonel bir psikoterapistin yardımına ihtiyaç duyarlar.