Tanzanya’daki albinoların anlatıldığı “Beyaz İksir” belgeselinin yapımcısı Saraç, “Albinoların da diğer insanlar gibi çalışarak topluma ve ekonomiye kazandırılması lazım” dedi
Albinoların Tanzanya’da yaşadığı zorlukları konu alan “White Potion” (Beyaz İksir) belgeselinin yapımcısı Kadir Saraç, “Albinoların da diğer insanlar gibi çalışarak topluma ve ekonomiye kazandırılması lazım” dedi.
AA’nın haberien göre; Saraç, 13 Haziran Dünya Albinizm Farkındalık Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, belgeselin çekimlerini 3 kişiyle birlikte gittikleri Tanzanya’da gerçekleştirdiklerini söyledi.
Yapımcı Saraç, “Türkiye’den Oğuzhan Çineli ve Filistinli Osaid Abu Alhiga ile birlikte gittiğimiz Doğu Afrika ülkesinde ekibimize Tanzanyalı Ash Mswaki de katıldı. Albinoların kamp alanında yaşayan gençler ve dışarıdaki yetişkinlerle yaptığımız röportajlar 21 gün sürdü. Toplamda 3 ay kaldığımız ülkede, kamp alanı dışında Afrika ekonomisine hizmet eden Albinoları da gördük” diye konuştu.
“TANZANYA’DA BU İNSANLARIN LANETLENDİĞİNE İNANIYORLAR”
Tanzanya’da organları, zenginlik veren “iksir” yapımında kullanılan albinoların öldürüldüğünü aktararak, şöyle devam etti: “Bu insanların lanetlendiğine ve bu lanetin zenginlik getireceğine inanıyorlar. Büyücünün iksirini balıkçılar teknesine, madenciler toprağa serperek işe başlıyor ve işlerinin daha bereketli olacağına inanıyorlar. Birleşmiş Milletler bu insanları kurtarmak için Tanzanya’da kamplar kurmuş ve 13 Haziran Dünya Albinizm Farkındalık Günü ilan etmiş.”
Saraç, belgeselin albinolar için, bir alana hapsetmek dışında bir çözüm bulunması mesajı taşıdığını belirterek, “Tanzanya’da kampların bu kadar yaygınlaşıp çok sayıda albinonun kamp alanında tutulması doğru değil” dedi.
Açık ten renkleri ve beyaz saçlarıyla dikkati çeken albinoların diğer insanlar gibi çalışarak topluma ve ekonomiye kazandırılması gerektiğini vurgulayan Saraç, şunları kaydetti: “Bu insanları kamp alanı dışında topluma kazandırmanın birçok yolu var. Özellikle Tanzanya’nın gelişmemiş kesimlerinde eğitime daha fazla önem verilmesi gerekir. Tanzanya’da büyücülerin lisansı var ve albinoların ölümüne neden olan ‘albino büyüsü’ yapanların lisanslarını alıyor bazılarını da hapse atıyorlar. Bizim konuyu ele aldığımız bölge Afrika’ydı.”
Saraç, dünya genelinde albinizmli insanlar çeşitli biçimlerde ayrımcılığa maruz kaldığına işaret etti.
İlk uzun metraj belgesel filmleri “Beyaz İksir”i, aralarında “Luxor African Film Festival” , “Cannes Festival International Du film PanAfricain” , “Zanzibar International Film Festival” ve “Uganda Film Festival”in de bulunduğu yurt dışındaki festivallere gönderdiklerini anlatan Saraç, festivallerden olumlu dönüş olmasının çok sevindirici olduğunu ve birçok festivalden ödülle döndüklerini söyledi.
Saraç, “Beyaz İksir belgeselimiz, en son katıldığımız Berlin Lift-Off film festivalinde de gösterildi. Başka festivallere de göndermek istiyoruz. Bu süreçte çok güzel hikayeler çıktı. Yeni uzun metraj projelerimiz de var. Mesela Nijerya’daki Osmanlı kültürüyle ilgili bir proje düşünüyoruz.” şeklinde konuştu.