Yine çok tartışılacak bir Yargıtay kararı ile bu hafta karşınızdayım.
‘’İş çıkışlarında her akşam anne evine gitmek boşanma nedeni.’’
‘’Her akşam anneye gitmek boşanma sebebi sayıldı.’’
Bütün başlıklar böyle atıldı haber sitelerinde veya sosyal medyada değil mi? Belki de evli insanların dikkatini çekmesi için böyle bir başlık atılıyordur ne dersiniz? Peki gel gelelim tam manasıyla böyle mi bu olay? Aslında tam olarak böyle değil, genel hatlarıyla doğru ama tam olarak değil. Öncelikle dosyayı inceleyip derinlemesine fikir sahibi olup öyle yorum yapmak daha doğrudur. Ama en azından Yargıtay kararı doğrultusunda bir yorum yapabiliriz. Yargıtay kararını şöyle bir baştan aşağı okuduğumuzda öncelikle bu dosyada tek ve asıl kusurun erkek eşin annesinin evine gitmesi olmadığını anlıyoruz. Daha sonra bakıyoruz ki aslında aile mahkemesi eşlere eşit kusur vermiş.
Meğer kadın eş de evin anahtarlarını değiştirmiş ve eşinin eşyalarını toplayarak çöpe atmış…
Tabii erkek eşin de tek kusuru annesinin evine gitmesi değilmiş. Bunun yanında evin ihtiyaçlarını gidermeyerek birlik görevlerini yerine getirmemek ve evi terk etmek de varmış.
BAKIN SİZ ŞU İŞE!
Bütün bu kusurlarla aile mahkemesi eşit kusur vermiş eşlere. Taraflar da durur mu? Çıkan bu eşit kusura hemen itiraz etmişler ve dosya Yargıtay’a gitmiş. Yargıtay da yaptığı inceleme sonucu erkek eşin yukarda belirttiğimiz davranışlarına ek olarak bir de annesinin evine gitmeyi alışkanlık haline getirdiğini görünce;
Asıl kusuru erkek eşe vermiş.
Tahmin ediyorum ki bu karar kadın veya erkek olsun eşler arasında kesin şakayla karışık olsa da kullanılmıştır.
‘’Bak yine annene gidiyorsun boşarım seni, tazminat da alırım.’’
‘’Annenin ihtiyaçları da bir türlü bitmiyor haftada en az 3 4 kez oradasın, dava açsam haklıyım.’’
Gibi söylemler diyelim, geçelim.
AMA UNUTMAYIN!
Söz konusu kararda tek kusur anne evine gitmek değil daha başka sorunlar ve kusurlar da varmış.
Tabii ki her olaya göre değişmekle birlikte sadece böyle bir sava dayanarak boşanma davası açılması ne denli doğrudur iyice araştırılmalı.
Bunlar sadece Yargıtay kararı okuduğunda anlaşılan bilgiler dosyanın tümü değil bunu da aklınızdan çıkarmayın.
Avukata danışmamak danışmaktan daha pahalıya mal olabilir, unutmayalım.
Avukat Elif Akar / PembeNar – Milliyet