Aile; bir bireyin sosyal,biyolojik,psikolojik anlamda olgunlaşmasını sağlayan toplumun en küçük bir birimi.

Tıpkı vücuttaki bir hücre gibi.

Aileler mutlu ve huzurlu olursa,toplum da mutlu ve huzurlu olur.

Ama ne yazık ki evliliklerin %25’i ailelerin evlilik kurumuna müdahalesi sonrası boşanmalarla sonuçlanmakta .

Sadece kendini düşünen, kendi çıkarlarını gözeten, kontrolü elinde tutmaya çalışan, sürekli oğluna “Ben senin annenim. Dokuz ay karnımda taşıdım bana bakacaksın. Mecbursun.” diyen ya da bunu ima eden kayınvalideler, oğlunun mutluluğunu önemsemez, onun evliliğine, fikirlerine, kararlarına müdahalede hakkı olduğunu düşünür ve bunu sözle ya da davranışla bir şekilde hissettirir.

Gelinini “el kızı” olarak görür.

Nasılsa oğlu sessizdir, eziktir, hiçbir şeye “hayır” diyemez.

Kendisini de yuvasını da, eşini de savunamaz. Çünkü öyle eğitmiştir oğlunu.

(Bu davranış, toplumumuzda sadece kayınvalidede görülmez. Nadir olsa da, sürekli kontrolü ve gücü elinde bulundurmak isteyen kayınpederler de mevcuttur ).

Gelin ise; baskıcı,kontrolcü bir ailede yetişmeyip, normal bir eğitimle yetiştirildiyse bu davranışlar onu şaşırtır. Kendi yuvasına sahip çıkma, kendi kararlarını alma ihtiyacı hisseder.

Ailesine müdahale edilmesine tepki gösterir.

Bu tepkiyi beden diliyle ya da sözel olarak ifade eder.

Müdahale davranışının düzelmesi konusunu eşiyle paylaşsa da ondan destek göremez.

Çünkü eşi anne babasına cesaret gösterip,

“Anneciğim/ babacığım; eşime, yuvama müdahale etmeniz doğru değil.

Beni büyüttünüz, yetiştirdiniz. Sağolun. Hakkınızı ödeyemem.

Ama artık küçük değilim ve ben de bir yuva kurdum.

Bir sorun varsa eşimle tatlı bir dille konuşun. Kontrolü bırakın.

Böyle davranırsanız, ben daha mutlu olurum. Ben mutlu olursam,siz de mutlu olursunuz” diyemez.

Eğer bu sözü söylerse,onlara karşı saygısızlık yapacağını düşünür.

Çünkü saygı kavramı yanlış kodlanmıştır beyninde.

Gelin çıkmazdadır.

Onun algısı da “Beni korumuyor, savunmuyor, ana babasına beni ezdiriyor” düşüncesiyle

“Seni pısırık, silik, ezik, sen nasıl bir kocasın?” sözleriyle eşini suçlar.

İşte kavgalar da bu dönemde ortaya çıkar.

Bu durumda ne yapmalı?

Gelin,eğer kayınvalide / kayınpeder arasında iletişimi koparmamışsa; yuvasına müdahale etmemeleri konusundaki duygu düşüncelerini saygı çerçevesinde aktarmalıdır.

Eşiyle birlikte bu konuda mutlaka, güvendikleri, inandıkları,tarafsız gözle değerlendirebilen bir danışmandan yardım almalıdır. Eşini suçlayıcı sözlerden uzak durmalıdır.

Sevgili anneler – babalar, baskın karakterli, kontrolcü bir kişiliğiniz olabilir.

Ama bu size, oğlunuzun – gelininizin / kızınızın- damadınızın ailesine müdahale hakkı vermez.

Onlar ayrı bir birey.

Onlar da yuva kurdu.

Tıpkı yıllar önce sizin yaptığınız gibi.

Bir kuş; yavrularını büyütüp onlara uçmayı öğretince ne yapar?

Uçsunlar, yeni bir yuva kursunlar diye özgür bırakır öyle değil mi?

Siz de yavrunuza hayatı öğrettiniz; büyüttünüz, okuttunuz, evlendirdiniz.

Onu artık rahat bırakın.

Özgür bırakın.

Bırakın ki mutlu olsunlar.

Mutlu olurlarsa o mutluluğu size yansıtırlar.

Gelininiz / damadınızı, dünürünüzü sözel ya da beden dilinizle eleştirmekten, yargılamaktan, kınamaktan, suçlamaktan vazgeçin.

Sizin doğrularınız ona göre yanlış; sizin yanlışlarınız ona göre doğru olabilir.

Bu bir eğitim ve algı meselesi. Herkesin algısı farklı.

Eğer evladınızın mutlu olmasını istiyorsanız, onlara sadece sevgi verin.

Yardım istediklerinde ise yardım.

O kadar…

Daha fazlasına karışmayın.

Her zaman yanlarında olduğunuzu hissettirin.

Onlardan beklenti içine girmeyin.

Beklenti, karşılık bulamayınca öfkeye neden olur .

Eve gelen bir misafir size;

“Ne kadar yorulmuşsun. Dur sana yardım edeyim. Şu tabakları mutfağa taşıyayım.” dediğinde nasıl ki,

“Aman arkadaşım, lütfen sen bırak, ben taşırım” diyor ondan bir hizmet beklentisine girmiyorsanız, gelininize de böyle davranın.

Eğer o gelinin merhameti varsa zaten kendiliğinden yapacaktır merak etmeyin.

Bununla beraber; size verilmesini istediğiniz saygıyı da, sevgiyi de bu tarz davranışlarla, evlatlar ve gelinler arasında adaletli davranmakla, yine siz sağlayabilirsiniz.

Yuvanızda mutluluk rüzgarları essin.

Sevgiyle kalın.

Ayşegül Özkonak

Kişisel Gelişim Eğitmeni ve Danışmanı