Çocuklar sevildiklerini bilmek ister. Aslında sadece çocuklar değil her yaştan kişi için en temel ihtiyaçlardan biri değil midir sevildiğini hissetmek? Çocuğun sağlıklı bir kişilik gelişimi için sevildiğini, kabul edildiğini, onaylandığını bilmeye ihtiyacı vardır.

Peki, bu ne demek?

Anne babanın çocuğunu tüm hataları, yanlışları ve eksiklikleriyle kabul etmesi demek. Bir başka deyişle karşısındakini olduğu gibi sevmesi demek. Hiçbir anne babanın çocuğunu sevmediğini söyleyemeyiz elbette. Eminim herkes evladını seviyordur. Fakat bazen ebeveynler çocuklarıyla ilgili baş etmekte zorlandıkları bir durumda kaldıklarında sevgisini bu durumu yönetebilmek için kullanabiliyorlar. Hem de bunun çocuğuna nasıl zarar verdiğini bilmeden.

Klinik Psikolog Nurşah Memiş konu hakkında açıklamalarda bulundu.

Şöyle düşünelim. Annelerin çocuklarına istediklerini yaptırabilmek için söyledikleri bazı ifadelere şahit olmuşuzdur. “Yemeğini yemezsen senin annen olmam. Oyuncaklarını toplamamışsın, bıktım artık. Gözüm görmesin seni!” gibi. Bu cümleler her zaman açıkça bir “Böyle olursan seni sevmem” koşulu taşımasa da çocuk dilinde bu, anne veya babasının sevgisinden mahrum kalacağı anlamı taşır. Bu koşul her ne kadar anlık çözüm getirse de bu ifadelerin kullanımı çocukta anne babaya duyulan güven bağının zedelenmesine sebep olabilir.

 Öte yandan bu tarz cümlelere sıklıkla maruz kalan çocuklar sevilmediklerini ya da başkasının sevgisini alabilmek için onların istediği şekilde davranmaları gerektiğini düşünebilir. Örneğin eğer derslerinde başarılı olursa, anne babasına hayır demezse, yaramazlık yapmazsa sevileceğini düşünmeye başlar.

KOŞULSUZ SEVGİ ÇOCUĞUN HER ISTEDİĞINİ YAPMAK DEĞİLDİR

Bu durumu çocuğa sınır ve kural koymamakla veya çocuğun her istediğini yapmakla karıştırmayın.

 Yani çocuğunuz istenmeyen bir davranışta bulunduğunda elbette bunu dile getirebilmeli ve durumu ona anlatabilmelisiniz. Fakat istenmeyen bir durum yaşandığında, problem ne kadar büyük de olsa çocuğunuzdan mahrum edeceğiniz şey sizin sevginiz olmamalı. Özellikle erken dönemde sevginin koşullu sunulduğu çocuklar için ebeveynlerin kullandıkları bu ifadeler onlar için sevilmediği anlamına gelir. Çünkü zihin gelişimi olarak o henüz annenin hem öfkelenebileceğini aynı zamanda sevmeye de devam edeceğini öğrenememiştir. Bu sebeptendir ki annenin söylediği karşısında ağlasalar bile yine annede teselli bulmaya, ona sarılmaya çalışırlar. Çünkü annenin sevgisini kaybetmediğinden emin olmayı ve onun sevgisini hissetmeyi isterler.

 KOŞULLU SEVGİ ALAN ÇOCUKLAR YETiŞKiN OLDUKLARINDA NE OLUR?

 Sevginin koşullu verildiği, başarılı olduğu için, kurallara uyduğu için, akıllı olduğu için sevilen çocuklar yetişkin bir birey olduklarında da sevilmek için “bir şey” yapmaya ihtiyaç duyuyorlar. Bu durumda da sadece kendisi olduklarında sevilmeyeceklerini düşünebiliyorlar. Bir başka deyişle, birilerinden sevgi alabilmek için bunu hak etmesi gerektiğini, bunu kazanmak için bir şey yapması gerektiğini düşünebiliyorlar. Koşulsuz sevgiyi çocuğa önce anne babası verir. Büyüdüğü ortamda koşulsuz sevgi alan çocukların yetişkin bir birey olduklarında “ben değerliyim” düşüncesine inançları da daha fazla olacaktır.

Posta