Annemin köyüne gittiğim zaman şehirli olduğumdan dolayı utanırdım. Çünkü köyün çocukları benim kıyafetlerimle, konuşma şeklimle, kafama taktığım toka ile bile dalga geçerlerdi.
Köyde anneanne, babaanne kavramı yoktu. Ebe diyordu, onlar. Anneanne demeye çekinirdim. Ebe demekte alışkın olmadığı için tuhafıma giderdi.
Ama ben ne zaman anneanne desem ” Kız kibar olmaya çalışma şehirli” derlerdi. Yerin dibine girerdim.
Bütün köy halkı farklı bir gırtlak yapısı ile konuşurdu. Benim konuşma şeklim fazla kibar kaçıyordu ama bu kibarlıkta dalga konusu oluyordu.
Onlar gibi konuşmaya çalışırken de daha beter rezil olurdum.
Şehirli olmam büyük meseleydi.
Keşke köylü çocuğu olsaydım diye ağladığımı bilirim. Kendimi onların yanında çok mahcup hissederdim.
Yırtık eski don ( o yörede giyilen paçası lastikli çiçekli basmadan yapılmış pijama) ve kara lastik giymek isterdim. Çünkü üstümdekileri beğenmezdim.
Gün geldi büyüdük.
Ve ben tabii sordum. Siz niye çocukken benimle dalga geçerdiniz? Çocukluk travmam oldunuz kız Ayşe.
Ayşem uzun uzun yüzüme baktı
“Çünkü seni kıskanırdık. Kıyafetlerin, ayakkabıların, tokan bile bizden farklıydı.”
Bir an donup kaldım. Hiç bu cevabı beklemiyordum.
Oysaki benim kıyafetlerimde çok iyi sayılmazdı. Önceden mağazamı biliniyordu. Annem hep pazardan alırdı. Oda bayramdan bayrama. Biz de bayramdan bayrama gidince dikkat çekmiş demek ki.
Köydeki çocuğun pazardan giyinmeye bile şansı olmuyor bazen. Olmayınca 5 liralık don bile ne lüks geliyor insana.
Aslında farkında olmadan ben de onların çocukluk travması olmuşum.
Sonra uzun uzun düşündüm bu konu üzerinde. Yetişkinler de bunu yapıyor ama çocuk kalbi gibi saf duygularla değil.
Bizi takdir etmeye korkanlar hemen küçümsemeye, hor görmeye, yaptığımız işleri beğenmemeye başlıyor. Çünkü kendine değer vermediği için başkasına da nasıl verilir bilmiyor. Kendimizi değersiz hissedince, onun gibi olmaya çalışınca içten içe hedefine ulaşıyor ve mutluluk duyuyor.
Biri sizi küçümsediğinde, yaptığınız işi beğenmediğinde, sizi hor gördüğünde ve sürekli eleştirdiğinde bir daha düşünün.
Bence sizin gizli bir hayranınız…
Dilek Cesur’un Instagram hesabından…