Gün geçmiyor ki sosyal medyada sanal dolandırıcıların farklı tuzaklarıyla karşı karşıya kalmayalım! Özellikle Türkiye’de sosyal medya kullanımının had safhaya ulaşmasıyla birlikte siber korsanlar ve sanal dolandırıcılar için yeni iletişim ortamları gözde bir duruma geldi.
Her gün yeni stratejiler geliştirerek kendilerine kurban arayan siber hırsızlar için başta Facebook son derece önemli bir potansiyele sahip. Dijital göçmenler olarak ifade edilen X ve Y Kuşağı’nı mağdur etmek sanal dolandırıcılar için oldukça kolay ve cazip… Siber korsanların son yöntemi ise büyük firma ve süper market isimlerinin kullanılarak hediye çeki vaadiyle vatandaşların kandırılması…
İlk sorulan soru: “Hattın faturalı mı?”
Sanal dolandırıcılar öncelikle Facebook hesaplarını ele geçirmeye çalışıyor. Bu nedenle hesap güvenliği kullanıcılar açısından büyük önem arz ediyor.
Harf, rakam ve özel karakterlerden oluşan güçlü şifrelerin kullanılması, iki aşamalı güvenlik onayının açık olması hesapların nispeten daha güvende olmasını sağlıyor. Kullanıcının hesabı ele geçiren sanal dolandırıcılar arkadaş listesinden kurban aramaya başlıyor ve öncelikle havadan, sudan bahsediyorlar.
Ardından kendilerinin iki adet hediye çeki kazandıklarını ve birinin başkasına verilebileceğini belirtiyorlar. Mesele hediye çeki olunca kurban da bunu kabul ediyor.
Ardından “Hattın faturalı mı?” sorusunu yöneltiyorlar. Hattın faturalı olduğunu öğrenen siber hırsız, telefona bir mesaj göndereceğini ifade ediyor ve karşı tarafın bu mesajı onaylaması gerektiğini belirtiyor.
SMS için herhangi bir ücret ödenmeyeceğini de ifade ederek mağduru ikna etmeye çalışıyor. Arkadaşıyla konuştuğunu zanneden mağdurlar telefonlarına gelen mesaja ‘evet’ veya ‘onay’ yazıp cevaplayarak belirtilen servisten talepte bulunmuş oluyorlar.
Ücretler doğrudan faturaya yansıyor!
Mağdur, onayı verdikten sonra yolladığı SMS aracılığıyla telefonundan 60-200 TL arasında bir para çekimine onay veriyor ve böylece bu ücretlendirme faturaya yansıyor. İstem dışı bir şekilde gerçekleşen oyun, müzik, film, ücretli servis hizmeti… vb. satın alımı gerçekleşiyor, böylelikle yüklü bir cep telefonu faturası karşımıza çıkıyor.
Kurumlar bu ve benzeri olaylara karşı vatandaşları uyarsa da mağdur sayısı her geçen gün artmaya devam ediyor. Bu dolandırıcılık tuzağına düşen insan sayısı bir hayli fazla…
Özellikle sosyal medya ve internet ortamında yaşadıklarını aktaran mağdurlar, kullanıcıları sanal dolandırıcılara karşı uyarıyorlar.
Mobil ödeme açılıyor, mağduriyet başlıyor!
Gelen mesajlara verilen onay mobil ödeme hizmetinin açılmasını ve faturalı hat üzerinden para çekilmesine sebep oluyor.
Hediye çekinden önce reklam mesajlarının geleceğini ve bunların da herhangi bir ücrete tabii olmadığını belirten siber hırsız peş peşe verilen onaylarla vatandaşların mağdur edilmesine sebebiyet veriyor.
En sonunda kredi kartının ön ve arka tarafının fotoğrafını isteyen siber hırsıza bu dakikadan sonra hiçbir şey engel olamıyor ve son limite kadar yüklü miktarda para çekimi meydana geliyor.
Ardından dolandırıldığının farkına varan mağdur satın almış olduğu tüm hizmetleri operatör firmayı arayarak kapattırıyor, ancak onay verildiği için hiçbir şekilde geri ödeme olmuyor. Yani giden gitmiş oluyor. Alınan servis ve hizmetlerin iadesi söz konusu asla değil!
Elini veren kolunu alamıyor!
Sanal dolandırıcıların bu tür tuzakları ilk değil ve asla son olmayacak! Burada vatandaşlara da büyük görev ve sorumluluklar düşüyor. Öncelikle bizlerin belli bir bilince ulaşması oldukça önemli…
Bu zamanda kimse kimseye karşılıksız bir şekilde hediye çeki, para vb. vermiyor!
Bu tarz durumlarla karşı karşıya kaldığımız takdirde Emniyet Genel Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı’nın e-posta hesabı olan siber@egm.gov.tr’ye ekran görüntüleriyle birlikte gönderilmesi son derece önemlidir. Bu tarz olayların gelecekte bir daha yaşanmaması en büyük temennimizdir.