Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Kurban Bayramı ve sonrasında kene yapışmasına bağlı Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) vakalarında artış olduğunu, temmuz sonuna kadar artması muhtemel kene yapışmasına karşı dikkatli olunması gerektiğini ve hastalığın ağır seyredebileceğini bildirdi. Acil Servis Uzmanı Yavuz Özmen de çocuklarda KKKA hastalığının daha ciddi komplikasyonlara neden olabileceğine dikkat çekerek ebeveynleri piknik yerlerinde ve açık yeşillik alanlarda çocukları çıplak ayakla dolaşmasına izin vermemesi konusunda uyardı.

Kene vakalarında artış başladı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da kene yapışmasına bağlı gelişen Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) virüsüne karşı vatandaşları enfekte riski konusunda uyardı. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından, tedavisi ve koruyucu önlemi olmadığı için en fazla halk sağlığı riski taşıyan hastalıklar arasında ikinci sırada gösterilen Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) virüsü Dünyada 30’dan fazla ülkede görülüyor. Enfeksiyon, virüsün taşıyıcısı olan keneler tarafından ısırma veya kenelerin ezilmesiyle bulaştığı gibi hastalıklı hayvanlarla temas etmek, enfekte hayvanların etini tüketmek veya enfekte kan veya vücut sıvılarına dokunmayla da enfeksiyonun bulaşma riskini artırabiliyor.

VÜCUDU ÖRTEN AÇIK RENKLİ KIYAFETLER GİYİNMELİ

Acil Servis Uzmanı Yavuz Özmen de hastalığın enfekte kenelerin ısırması veya temas yoluyla insana bulaşabildiğini ve kene ısırığı sonucu enfekte olan hayvanların da hastalığı yayabildiğini söyleyerek KKKA’nın önlenmesi için kene ısırıklarından korunmak için yapılmasını gerekenleri “Açık havada bulunulduğunda vücudu örten açık renkli kıyafetler giyinmeli, kenelerin bulunduğu alanlardan dönüldüğünde vücudunda kene olup olmadığı kontrol edilmeli, keneleri vücuttan uzaklaştırmak için koruyucu ilaçlar kullanılmalı. Kenelerin bulunduğu alanlarda hayvanlara temas edilirken de dikkatli olunmalı.” şeklinde sıraladı.

ÇOCUKLAR AÇIK ALANDA ÇIPLAK AYAKLA DOLAŞMAMALI

Ateş, baş ağrısı, halsizlik, bulantı ve kusma yaygın belirtiler olarak görülse de çocuklarda semptomların daha hafif seyredebileceğine, ancak komplikasyonların daha ciddi boyutlara ulaşabileceğine vurgu yapan Özmen ebeveynleri “Piknik yerlerinde ve açık yeşillik alanlarda çocukların çıplak ayakla dolaşmasına izin verilmemeli, çocuklara uzun kıyafetler giydirilmeli ve çocuğun vücudunun açıkta kalan kısımları ve elbiseleri kene açısından ara ara kontrol edilmeli.” Diyerek uyardı.

“ERKEN TEŞHİS VE TEDAVİ ÖNEMLİ”

Çocuklar başta olmak üzere hayati tehlikeye neden olabilecek komplikasyonlara karşı “erken teşhis ve tedavi önemli” diyen Özmen, kene ısırıyla karşılaşılması durumunda ise en yakın sağlık kuruluşuna başvurmak gerektiğinin altını çizdi, yakınlarda sağlık kuruluşu olmaması durumunda ise hiç vakit kaybetmeden çıplak el ile dokunmamak şartıyla kenenin vücuda tutunduğu en yakın yerden bez, naylon, poşet, eldiven gibi uygun bir malzeme ile çıkarılmasını önerdi.

KKKA’DAN KORUNMAK İÇİN AŞI ÜRETİM ÇALIŞMALARI DEVAM EDİYOR

Hastanelerde virüse karşı uygulanan tedaviyi “sıvı ve elektrolit dengesinin sağlanması önemlidir” diyerek açıklayan Özben “İntravenöz sıvı tedavisi ile dehidrasyon önlenmeli veya tedavi edilmelidir. Kanama riskini azaltmak için pıhtılaşma faktörleri ve trombosit destek tedavileri düşünülmelidir. Semptomatik tedavi uygulanmalıdır, yani ateş, ağrı ve bulantı için uygun ilaçlar verilmelidir. Hastanın genel durumu yakından takip edilmeli ve gerektiğinde yoğun bakım desteği sağlanmalıdır.” Dedi ve Türkiye’de KKKA’dan korunmak için aşı üretim çalışmalarının da devam ettiğini belirtti.

BİLİNÇ SEVİYESİ YETERLİ DÜZEYDE DEĞİL

20 yıldır kene vakalarına alışkın olunmasına rağmen hastalık konusunda yeterli bilinç seviyesine ulaşılmadığının da altını çizen Özmen “Kırım Kongo Kanamalı Ateşi(KKKA) vakaları Türkiye’de genellikle kene aktivitesinin yoğun olduğu bölgelerde bildirilir. Özellikle Karadeniz Bölgesi, Orta Anadolu Bölgesi, Doğu Anadolu Bölgesi ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi KKKA açısından riskli bölgelerdir. Her yıl yaz aylarında KKKA vakalarında artış görülmektedir.” Diyerek “Endemik bölgelerde daha fazla olmak üzere eğitim oranları artırılmalı ve sosyokültürel düzeyine göre herkesin anlayabileceği şekilde eğitimler yeniden düzenlenmelidir.” İfadesini kullandı.