2002 yılında, Lundy Bancroft adlı bir yazar, psikolojik ve duygusal istismarcıların zihin yapılarını gözler önüne sermek adına o güne kadar yazılmış en kapsamlı kitaplardan biri ile psikoloji dünyasını şoke etti. Çalışması klinik kanıt ve araştırmalar tarafından da desteklendi. Bu eserde, farklı türlerde duygusal olarak şiddete başvuran insanların bir tanımı vardı.

Lundy Bancroft’un teorisi, her tür duygusal açıdan şiddet yanlısı veya saldırgan tavrın ardında yatan nedenin ayrıntılı bir dökümünü oluşturur. Bancroft, saldırganların kurbanlarını kötü muameleye tabi tuttukları davranış biçimlerini ortaya koyarken, duygusal olarak şiddet uygulayan insanların farklı türlerinin iç dünyalarını, kötü niyetli davranışlarının temeli olduğuna inandığı bilgiler ışığında sunmaktadır.

Editör notu: cinsiyet isimleri, yazının içeriğini kolaylaştırmak adına kullanılmıştır; taciz eden ya da mağdur olanların hem kadın hem de erkek olabileceğini kabul ediyoruz.

Karşılıksız talep etmek

Duygusal açından istismarcı bir insan, eşinin onu memnun etmek için yaşadığına inanır. Onun rolü, kendi ihtiyaçlarını gidermektir. Ancak, kendisinden bir şey talep edilmesine kesinlikle izin vermez. İlişkiye kattığı her şey için, eşi memnun olmalı ve bu konuda alttan alan taraf olmalıdır. Kendisini sevecen ve cömert olarak gördüğü için bu hususta eleştiri kabul etmez.

Konuşmalarının çoğunluğu kendi ihtiyaçları ve eşinin yükümlülükleri etrafında döner. Ancak, kendi sorumluluk alanında olsa bile, kendinden bir şey talep ederse deliye döner. Eğer mutsuz olursa, karşısındakini suçlar. İhtiyaçları karşılanırsa, diğer duygusal açından saldırgan türlerden daha az kontrol edilebiir.

Bay Mükemmel

Kendisinin takdire değer bir insan olduğuna inanır. Yetenekleri, zekası ve başarıları ile gurur duyar. Bay Mükemmel, eşi için en iyisi de dahil olmak üzere, tam olarak ne yapacağını her zaman bildiğini düşünür. Bu nedenle, eşinin fikrini dinlemesine ya da onun düşünmesine gerek yoktur. Bu durum, özellikle görüş farklılıkları ortaya çıktığında daha belirgin olur.

Bay Mükemmel, herhangi bir anlaşmazlığın, eşinin beceriksizliğinin bir yansıması olduğuna inanır. Kendini ifade etmenin yolu saygı çerçevesinde olsa da, bunu kötü muamele için kullanır. Bay Mükemmel, eğer kendisinin haklı olduğu kabul edilirse, ilişkinin daha iyi bir yöne evrileceğine inanır. Nedeni ise, eşinden daha iyi düşünüyor olmasıdır.

Bay Mükemmel, eşi hakkında konuştuğunda, küçümseyici bir tavır takınır. Eğer kendi üstünlüğünün kabul edilmesi inkar bilirse, eşiyle alay eder, ona hakaret eder ve düşüncelerini hiç ama hiç kâle almaz. Bu durum, eşini kontrol edilmesi daha kolay bir ava dönüştürür. Bay Mükemmel’in, eşinin zayıflıkları bazında bir uzmana dönüştüğünü ve başkalarının önünde bunlar hakkında konuşmaktan hiç çekinmediğini görebilirsiniz.

İnsanı çıldırmakta üstüne yok

Bu tür bir saldırgan kişiliğe sahip biri, ilişkideki mevcut sorunlarının hepsine neden olan kişinin, eşi olduğuna inanır. Buna inanarak davranır. Bu tür duygusal açından, sevdiklerine kötü muamelede bulunanlar, ses tonlarını bile değiştirmeden karşısındakini incitebilirler. Alaycı ve küçümser bir tavırla, “Deli misin nesin kadın sen? Pireyi deve yapıyorsun ya!” gibi laflar etmeleri gayet normaldir. Her türlü zulmü haklı çıkarmak için sözüm ona sakin tavrını kullanır.

Kullandığı taktikleri tanımlamak zor olabilir. Genellikle sıradan bir gözlemcinin dikkatinden kaçabilir. Eşleri ile tartışmayı reddetmeleri de gayet kolaydır. Çocuklarını bile, annelerinin durduk yere olay çıkardığına dair dolduruşa getirme sapkınlığına varan boyutları vardır. Fakat bunlar, bu tür insanların yaptığı kusursuz hesaplara dayanır.

Eğitim çavuşu

Bu tip bir kişi, eşinin tüm hareketlerini kontrol etmeye ihtiyacı duyar. Eşinin nasıl davranması gerektiğini en iyi kendisinin bildiğini düşünür. Hayatında onun dışında herhangi bir kimseye ya da herhangi bir şeye sahip olmayı hakkı olmadığına inanır.

Eğitim çavuşu, eşini hep gözlem altında tutup, içinde yaşaması gereken katı sınırlar çizer. Böylece, eşi bağımsız olamaz ya da kendi başına bir iş yapamaz hale gelir. Kontrol de aşırılığa kaçar. Aşırı derecede kıskançtır. Bu kıskançlık öyle bir raddeye varır ki, durduk yere eşini, kendisini aldatmakla suçlar. Durumu, karşı cinsin tüm mensupları ile ilgili aşağılayıcı laflar ederek daha da içler acısı bir hale getirir.

Bu tür duygusal açıdan kötü muamelede bulunan insanlar, eşlerini fiziksel olarak da kötüye kullanır. Bu istismarın etkisi, aynı tecavüze benzer. Kurbanları büyük bir travma yaşar ve içinden çıkılmaz bir sarmala girer.

Hassas adam

Bu tip bir insan, cinsiyetçiliğe karşı olduğuna inanır. Bu nedenle, kimseyi istismar edebileceğine de inanmaz. Hassas adam, hemcinsleri gibi olmadığı için, kadınların kendisine minnettar olması gerektiğini düşünür. Kadınların tarafında olduğunu söyleyip, hassas duygulardan söz etmeyi sever. Sonuç olarak, eğer eşi, kendisinin istismar edildiğini hissederse, bunun, eşinin hatası olduğuna inanır.

Hassas adam, eşinin çocukluk problemlerini bildiği için onu nasıl kontrol edeceğini de bilir. Ruhsal ve duygusal tepkilerini analiz edebileceğine ve kafasının içinde ne tür düşünceler olabileceğine dair bir fikri vardır (eşi kendisini istiyor mu yoksa istemiyor mu gibi). Dahası, hiçbir şey kendi hislerinden daha önemli değildir. Kendisiyle ilgilenilmesini ister, ancak partnerinin hislerinin önemli olduğunu düşünmez.

Kolayca incinir ve bu incinmeden geri dönüş çok zordur. Yine de, eğer eşi kendi duygularının da incinmiş olduğunu söylerse, bu tür adamlar, çabucak bu sorunu atlatmaları gerektiğini söyler.

Playboy (Çapkın adam)

Playboy erkeği, kadınların yaşama amaçlarının erkekleri ve özellikle de kendisini cinsel olarak tatmin etmek olduğuna inanır. Ancak, kendisi ile birlikte olmak isteyen kadınların “yollu” ve istemeyen kadınların ise “kezban” olduğunu düşünür.

Playboy erkeği, kendisini yakışıklı, seksi ve karşı konulmaz hisseder. Bazen kadınlar onu baştan çıkarmak için canla başla çabaladığını iddia ettiği için, bu konuda yapabileceği hiçbir şey olmadığından, ”günaha davete” icabet edilmesi gerektiğini düşünür.

Özgürlüğü konusunda herhangi bir kısıtlama istemediği için, ilişkilerini ciddiye almaz. Sadakatsizliği kronik bir hal almıştır ve eşine düşüncesizce ve sık sık zalimce davranır. Eğer onu aldattığı ortaya çıkarsa, bu istismar türü, fiziksel saldırganlığa da dönüşebilir.

Kadınlar Playboy erkeği ile asla kavga etmezler. Bunun yerine, ona ulaşmak için, kendi aralarında savaşırlar. Çünkü bu erkek türü, kadınları nasıl özel hissettireceğini bilir. Kıskanç olan ve ilişkinin sona erdiğini kabul edemeyen kadınlardır. Aslında, bir Playboy erkeği, diğer kadınların kendisini taciz ettiğini düşünebilirler.

Rambo erkeği

Rambo erkeği, kavgadan kaçmanın, korkmanın ya da utanmanın ”gaylik” ya da ”kadın gibi olmak” anlamına geldiğini düşünür. Onun için hem gayler hem de hem de kadınlar aşağı tabakada yaşayan mahlukatlardır. Sonuç olarak, güce ve şiddete taparlar.

Kadınların erkeklere hizmet etmek için var olduklarını ve onlar tarafından korunmaları gerektiğini söyler de dururlar. Erkek olmanın ne anlama geldiğine dair çok abartılı bir görüşleri vardır. Örneğin, “hak ettikleri durumlar dışında, kadınları dövmenin erkekliğe sığmayacağını ” düşünürler. Bunun nedeni, kadınların bir ödül misali, sahip olunacak ya da kazanılacak bir mülk olduğuna inanırlar. Bu yüzden, kendisini dizginlemesi gereken kadındır.

Bu tip bir adam, herkese karşı agresiftir. Zayıflık, kırılganlık ya da kararsızlık için hiç sabır gösteremez. Ayrıca, başkalarını korkuttuğu zaman kendini tatmin etmiş olur. Suç dosyası kabarık bir geçmişe sahip olmaları normaldir (şiddet, göz korkutucu davranış, hırsızlık, trafik cezaları…) Bazıları psikopat veya sosyopattır.

Kurban

Kurban insan modeli, hayatın kendisine karşı çok acımasız ve adaletsiz davrandığını düşünür. Kendisi ile birlikte olanlar, diğer herkes gibi, onu incitip gitmiştir. Sonuç olarak, kendi eylemlerinden sorumlu tutulmaması gerektiğine inanır. Hayatta yaptığı hatalar, yaşadığı kötü muamelenin doğrudan veya dolaylı bir sonucudur.

Eşini, en sonunda, kendisini mutlu edecek kişi olacağı konusunda ikna ederek ilişkilerini kurgular. Eğer eşi kendisini sorguluyor ya da kendisinin kötü muameleye maruz kaldığını düşünüyorsa, her zaman haklı bir gerekçesi vardır.

Kurban modeli, eşini, kendisine  kötü davranan insanlar ile birlikte olmakla suçlar. Tacizden şikayet eden kadınların, erkek düşmanı olduğunu düşünür. Sadece bununla da kalmaz, aynı zamanda erkeklerin, kadınların kurbanı olduğuna inanır.

Terörist

Bu tip erkek türü, tüm kadınların kötülük ile dolu olduğunu düşünür. Onlara uygun davranışları öğretmenin tek yolunun, ortalığı kasıp kavurmak olduğuna inanıyor. Genel olarak, kadınların bağımsız kararlar verebileceğine de inanmaz.

Bir kadının, kendisini terk etme ya da ona meydan okuma hakkı olmadığına inanır. Çünkü bir kadının hayatının, kendi avuçları içerisinde olduğunu düşünür. Durumu kadın için daha da güç kılmak için, onun hayatını mahveder. Terörist erkek model, eşini korkutur ki, böylece onu sonradan ”kurtarabilsin”. Eşinin hayatını kabusa çevirmek için hiç bir sınırı yoktur. Çocukları bile işin içine katabilir.

Bu tip erkekler, sadisttir. Acı çekmekten ve acımasız olmaktan zevk alırlar. Birinin onları çocukken istismar etmesi ve aynı bilişsel ve duygusal davranış kalıplarını öğrenmesi olasılık içerisindedir.

Zihinsel vaka ya da bağımlı

Yaptığı her şey psikolojik problemlerin veya bağımlılığın bir sonucudur. Bu nedenle, eğer eşi, kendisine kötü davrandığı hakkında konuşursa, bu o kadının kibrinden ötürüdür. Yani, bu bakış açısına göre sorunlarını anlamayan ve düşüncesiz olan kadındır.

Eğer kadın, ona meydan okuyorsa, bir öfke nöbeti geçirebilir ve sorumlusu da kadın olur. Hastalığı için tedavi yolları arayabilse de,  bulunacak çare, şiddete son vermek anlamına gelmez. İlaçlar ile arası iyi değildir. İlaçlarını almadığı için de, şiddete başvurma riski yüksektir.