Eşinizle her şeyi birlikte yapmalısınız, her türlü anlaşmazlığı kavga etmeden çözmelisiniz, her gece aynı yatakta uyumalısınız ve asla birbirinizden sıkılmamalısınız. Sizce bu mümkün mü?
Bu ve buna benzer, annelerimizden gelen evlilik kurallarını bir kenara bırakmanın zamanı çoktan geldi çünkü sözlerle dile gelmeyen ama hayatımıza bir şekilde girmiş evlilik kuralları bazen yıkıcı olabiliyor.
Bu nedenle bazı evlilik kurallarını yıkmak evliliğinize çok iyi gelebilir. İşte yıkılabilecek kurallar ve kuralların aksi görüşler.
Psikiyatrist Elizabeth Lombardo ve Barbara Bartlein bu kuralları neden yıkmamız gerektiğini anlatıyorlar.
1. Yatağa Asla Kızgın Veya Kavgalı Girmeyin.
Eşinize herhangi bir konuda kızgınsınız veya kavga ettiniz. Yatağa kavgalı girmemek için konuyu irdelemek yerine, sakinleşip kızgınlığınızın yatışmasını bekleyin, çünkü kızgınken olayları sağlıklı bir şekilde düşünmeniz, doğru iletişim kurmanız, kendinizi ifade etmeniz mümkün değildir. Aksine, her şey daha da kötüleşebilir. Bu nedenle suların durgunlaşmasını bekleyin ve gerekirse o gece kavgalı uyuyun. Sabaha her şey daha iyi olacaktır.
2. Daima Dürüst Olun, Yalan Söylemeyin.
Evliliklerde %100 dürüstlük bazen çok da iyi bir politika olmayabiliyor. Örneğin, ailenizin eşinizle ilgili gerçekte ne düşündüğünü söylemek veya eski ilişkinizden tüm detayları ile bahsetmek iyi bir fikir değildir. Bu konulardaki dürüstlüğünüzün ardından kıyaslamalar başlayabilir ve eşinizin duyguları daha da incinebilir. Bu nedenle eşinizin duygularını önemseyip, her konunun detayını sadece dürüst olacağım diye anlatmamalısınız.
3. Birbiriniz Olmadan Asla Seyahat Etmeyin.
Bu bir yere kadar doğru olabilir fakat eşinizin ve sizin farklı seyahat anlayışı olduğunda ne yapacaksınız? Örneğin, eşiniz doğa tatillerini seviyorken, siz daha çok tarihi gezileri seviyor olabilirsiniz. Hayatın içinde nefes alabilmek için birbirinize özgürlük tanımalısınız. ‘Siz birbirinizin her şeyisiniz.’ demek birbirinizi anlamak demektir. Bu nedenle siz bir hafta sonu arkadaşlarınızla Efes’e tatile giderken, eşiniz de Kartepe’ye kayak yapmaya gidebilir.
4. Tartışıyorsanız, Boşanmaya Doğru Gidiyorsunuz Demektir.
Aslında kavga etmeyen çiftlerin durumu daha tehlikelidir çünkü yaşadıkları olumsuzlukları kavga etmemek için içlerine attıklarında, birikimler sonradan çiftleri boşanmalara götürmektedir.
Sağlıklı bir şekilde soruna çözüm üretebilen, kendi yöntemlerini tartışarak da olsa bulan çiftler daha uzun soluklu evliliklere sahip oluyorlar.
5. Çocuklarınız Olduktan Sonra Önce Onlar Gelir.
Çoğunlukla çiftler çocukları olduktan sonra, iyi anne baba olabilmek için ilişkilerini askıya alırlar. Fakat bu çiftlerin ilişkileri gerilemeye başlar. İlişkinizi ön planda tutmanız hem sizin hem de çocuklarınız için daha iyi olacaktır çünkü çocuklar birbirini seven, uyum içinde bir anne baba ile kendilerini çok daha güvende hissedeceklerdir.
Çocukları ve faturaları konuşmayacağınız anlar yaratarak birlikte sevdiğiniz şeyler yapın. Merak etmeyin çocuklar güvende olacaklardır.
6. Asla Ayrı Yataklarda Uyumamalısınız.
‘Eşler birlikte uyudukları zaman, ayrı uyuduklarından daha rahat ve daha güzel uyurlar’ söylemi tamamen asılsızdır.
Eşlerden biri yatakta sürekli dönüyordur, diğeri horluyordur, biri üşüyor, diğeri yanıyordur, biri çok erken kalkarken, diğeri geç saatlere kadar uyumak istiyordur. Sonuç olarak ikinizden biri ara sıra diğer odada uyumak istiyorsa, buna anlayış gösterin çünkü iyi bir gece uykusu zihniniz, bedeniniz ve dolayısıyla evliliğiniz için oldukça önemlidir.
Ayrı yataklarda uyumak sizin fiziksel temasınızı ve seks yaşamınızı etkilemediği sürece, sizler için çok daha iyi bile olabilir.
7. Eşler Birbirlerinin Hobilerini Benimsemelidirler.
Sadece eşinizin yapmaktan hoşlandığı ama sizin keyif almadığınız bir hobiyi benimsemeniz gerekmiyor.
Eşiniz arabalardan hoşlandığı için araba fuarlarını gezerken, siz kitap okumayı sevdiğiniz için kitap fuarına gidebilirsiniz. Eşiniz seviyor diye siz de aynı şeyi sevmek zorunda değilsiniz. Kendi özgürlüğünüzü ve hobilerinizi terk etmek yerine, aynı zamanda eşinizle de birlikte yapmaktan hoşlandığınız ortak hobiler keşfedin. Aksi takdirde kendinizi kapana kısılmış gibi hissedersiniz ve bu da evliliğinizi olumsuz yönde etkiler.
8. Eğer Artık Eşinizle Aranızda Elektriklenme Olmuyorsa, Akıbetiniz Kötü Demektir.
Bir çok çift uzun bir ilişkiden sonra, aşık oldukları ilk gün gibi hissetmediklerini makul karşılarlar. Fakat bazı çiftler ise, ilk günlerdeki elektriklenmenin, enerjinin bitmesini ilişkilerinin doğru gitmediğine veya yanlış insan ile birlikte olduklarına yorarlar.
Halbuki, uzun süreli ilişkileri güven ve vaatler ayakta tutar. Bu durum da çiftler arasındaki sevgiyi geliştirir. Buradaki yanlış inanç, daima ayaklarınızın yerden kesileceği, aşkı yoğun bir şekilde sürekli yaşayacağınız inancıdır. Bu, insan doğasına aykırıdır.
Yıllar geçtikçe ilişkilerin formu değişir. Aşk, elektriklenme duygularının yerini güven, inanç ve dinginlik alır.
9. Evliliğinizde Sıkılıyorsanız, Gidişat Kötüdür.
Bazı çiftler hep aynı şekilde giden, sakin ilişkileri sıkıcı bulurlar ve kendi ilişkileri bu hali aldığında, tehlike çanlarının çaldığını düşünürler.
İlişkilerinde biraz didişme, dram, iniş çıkış, entrika ve heyecan ararlar. Fakat bu saydığımız şeyler uzun süreli bir ilişkide, çiftleri yıpratan sebeplerdir. İlişkinizi yıpratmaktansa, güvenli, rahat, sıkıcı bir hayat çok daha iyidir.
Siz, birlikte planlayacağınız tatiller ve aktivitelerle hayatınıza istediğiniz zaman heyecan katabilirsiniz.
10. Eşinizi Mutlu Etmek İçin Yatakta Ona Hayır Dememelisiniz.
Bu durum kadınların, özellikle de yeni doğum yapmış annelerin genel sorunudur, çünkü doğum yaptıktan sonra sex, kadınların yapacaklar listesinde en son sırada gelir. Yeni doğum yapmış kadınlar için sex, eşlerini mutlu etmek ve evliliklerini ayakta tutmak için yaptıkları bir şeydir. Sex sadece bu sebeplerle yapılmamalıdır çünkü cinsellik her ikinizin de mutluluğu içindir.
Kaynak: womansdayz
Konu Resmi İçin Teşekkür (Thanks For The Image): Caio adlı kişinin Pexels’daki fotoğrafı