1. Gerçek tuza dönün, işlenmiş tuz kullanmayın.

2.Sirkeyi evinizden eksik etmeyin.

3.Çörek otu kullanın.

4.Az tüketin ama organik yiyecekler tüketin.

5.Yoğurdu evinizden eksik etmeyin, mümkünse kendiniz yapın.

6.Öğününüzün birinde sadece çorba olsun.

7.Tek çeşit yemek yeyin.

8.Bol su için.

9.Hazır gıdalardan uzak durun.

10.En basit hastalıkta kimyasal ilaçları kullanmayın.

11.Hayatınıza sevgiyi, saygıyı, paylaşmayı katın.

12.Sabah aynaya bakın ve gülümseyin.

13.Hiç bir şeyi mecburen yapmayın.

14.Huzursuz olduğunuz ortamlardan kaçın.

15.Hayatınıza yetebileceğiniz kadar insan sokun.

16.Kimin yanında olursanız olun, kendiniz olun.

Talebi azaltırsak her şey daha güzel olacak. Eskiden her gün tavuk veya kırmızı et yemiyorduk. Ama, yediğimiz zaman tadına varabiliyorduk.

Eskiden pazardan birer, ikişer kilo bir şeyler alınır, anneler onu bir hafta yetirirdi. Böylece fazla tüketim ve obeziteyi de önlemiş olurdu. Eskiden pirinç pilavı ayda, bayramda, misafir gelince yapılırdı. Tatlı hazır alınmazdı, anneler yapardı.Şeker çabuk bitmesin diye az şeker koyardı. Unu fazla elemezlerdi, hamur çok olsun diye.O anneler bunu yaparlarken idare edelim demişlerdi. Ama o nesli diyabetten korumuşlardı.Turşuyu, reçeli evde hazırladıkları için katkı maddeli hiç bir şey eve girmezdi.

Eskimeden ayakkabı ve kıyafet alınmazdı. Banyoda duran kalıp sabun bütün aileyi temizler, rengarenk jel ve şampuanlar gibi kaşıntı yapmazdı. O anneler, çocuklar azla yetinir, vara, yoğa, babalara trip atmazlardı. Babalar dik durur, yuvasının rızkı için dişinin, tırnağının gücüyle, yorulmak nedir bilmeden var güçleriyle çalışırlardı. Eşler arasında hürmet ve sadakat vardı. Onun için uzun uzun evli kalabildiler. Çok şey kaybettik toplum olarak, çok şey. Yeniden başarabilir miyiz?, bilmiyorum. Yeniden fabrika ayarlarımıza dönsek, dönebilsek!…

Sevdikleriniz ile paylaşın…