Eminim ki kızım, geçen yıl ana sınıfının ilk yılında fazlasıyla şey öğrendi. Her gün, çanta ve ceketlerin nereye asılacağıyla, tuvalate gitmeden önce ve sonra sabırla nasıl bekleneceğiyle, dışarıda oynadıktan sonra ya da atıştırmalardan sonra ellerin nasıl yıkanacağıyla ilgili dersler var. Alfabe, şarkılar ve tekerlemelerden oluşan dersler var. Bir hikayeyi sessizce dinleyebilmeden tutun da bir şeyler inşa etmekle, doğayla, hayvanlarla, paylaşmanın önemiyle ilgili dersler de var. Hatta işaret dili dersleri bile var.
Bir yılı tamamlayan kızımda çok fazla gelişme görüyorum. Ben de bu sene, bu derslerden kendi payıma düşeni öğrendim. Okula giden bir çocuğu olan anne olmanın ne demek olduğunu, bir şeyleri akışına bırakmayı ve nasıl sabırlı kalındığını öğrendim. Aldığım dersler kızımınkiler gibi somut değil belki, ama ebeveynliğim için çok önemli temel bilgiler. İşte bir yılın sonunda öğrendiklerim:
1- Kelimeler o kadar da gerekli değil
Kızımda konuşma geriliği var. Her ne kadar bir avuç dolusu kelime ve işaret bilgisi olsa da, sürekli başkalarının kıızımı nasıl algıladığı ve onunla nasıl iletişim kurulacağı konusunda endişelerim var. Ana sınıfına neredeyse 5 kelimeyle başladı. Fakat yıl boyunca kelime hazinesi çok gelişti.
Kızımın göstermiş olduğu gelişmeler bende tarifi imkansız şaşkınlıklar yaratıyordu. Kızımın terapideki kararlılığı ve konuşmayı öğrenmek için gösterdiği çaba takdire şayandı. Beni etkileyen şeylerden bir diğeri de kızımın ve diğer çocukların kelimeler olmadan nasıl iletişim kurduklarıydı. Charlotte’u okulda izlerken onun gülümsemeyle ve neşeyle dolu bir kız çocuğu olduğunu görüyordum. Charlotte, gülüyor, koşuyor, eğleniyor, oynuyor, yemek yiyor. Bazen tek başına, bazen de diğer çocuklarla iç içe… Arkadaşlığın tamamen kendine özgü bir dili olduğunu bana gösterdiğiniz için teşekkürler sevgili çocuklar.
2- Arkadaşlar gününüzü aydınlatır
Okulun yarı yılına yakın, sınıfa yeni bir kız katıldı. Öğretmeninden, Charlotte’un, sınıfa yeni katılan kızı kanatlarının altına aldığını duydum. İkisi arasında bolca sarılmaya şahit oldum. Charlotte ile okuldan bahsettiğimiz zamanlarda mutlaka sınıfa yeni gelen kızın ismini duyardım. Bu kızdan bahsettiğinde mutlaka gülümserdi. Arkadaşını okulda görmekten heyecan duyduğunu söyleyebilirim.
Sınıflarından bir çocuk da Charlotte için aynı şeyi yaptı. Öğretmenler bana o çocuğun Charlotte’a nasıl baktığını ve onun yanına nasıl oturduğunu anlattı. Yaşımız çok küçük olsa bile arkadaşlarımız olabilir ve biz de başkalarına arkadaşlık edebiliriz.
3- Unutma; seni seviyorum
Her okul günün sonunda, ebeveynlerin çoğu koridorda sohbet ederken ya da cep telefonlarına bakarken, çocukları evlerine gönderen öğretmenden şunu duyarsınız: “Unutmayın, sizi seviyorum.” Çocuklar her gün sevildiklerini duyarlar. Her gün, ailenizden biri olmayan bu öğretmen, çocuklarla sevgisini paylaşır. Çocuklar her gün evlerine ve dışarıdaki dünyaya geri dönerken, sevildiklerini bilerek yola çıkarlar.