Stres ve anksiyetenin olumsuz etkilerinin her geçen gün arttığı bir toplumda yaşıyoruz. Stresle beraber gelen fizyolojik etkiler hiç de hoş değil ama psikolojiye göre bu uyarıcının doğru ve dengeli bir dozda hissedilmesinin faydalı olduğunu unutmamak önemli. Ruhsal-duygusal sağlığımıza da dikkat etmemiz önemli.
Stresi sağlığımız için zararlı sonuçlarla özdeşleştirmek norma olsa da onu yönetmeyi bildiğimiz takdirde olumu bir rol oynaması da mümkün. Pozitif psikoloji, bunu başarmanın en iyi araçlarından biri ve duygusal sağlığımızın zihinsel sağlığımızdan ibaret olmadığını gösteriyor bize.
Bugün sizlerle pozitif psikolojinin 3 tavsiyesini paylaşacağız. Böylece stresi daha kolay ve başarılı bir şekilde aşabilirsiniz. Dahası bunları uygulayarak günlük hayatınızda pozitif sonuçlar elde edebilirsiniz.
“Bedeninizi sağlıklı tutmak bir görevdir, aksi halde zihniniz güçlü ve açık olamaz.”
– Buddha
Stres ve mutluluk, paralel duygular
Birçok bilimsel çalışma, stresin fizyolojik belirtilerinin neredeyse mutluluğun belirtileriyle aynı olduğunu kanıtlamıştır. Stresli hissettiğimizde nefes almamız zorlaşır ve kalp atışımız hızlanır. Çok mutlu ve neşeli olduğumuzda da böyle hissederiz.
Bunu bilerek stresin üstesinden gelirsek her yönde ilerlememiz mümkün olabilir. Duygusal durumlarımızı kontrol edebilmek ve hedeflerimizi gerçekleştirmek, istediğimiz mutluluğu sağlar bize. Stresli olduğunuz zamanlarda bu gücü hatırlayın ya da sinirlerinizin kontrolünü yitirmeye başlayın.
İlk andan itibaren kendinizden emin olmak
Çoğu zaman öz güvenimizi kendimiz güçlendiririz. Çoğu kez ise stres ve negatif şeylere yoğunlaştığımız için öz güvenimiz hasar görmüştür. Başarılı olduğumuz şeyleri unutarak bu negatif şeyleri hafızamızda biriktiririz.
İlişkilerde temel bir ilke olarak sözlü olmayan dil
Sözlü olmayan dil, sağlıklı ve dengeli ilişkiler için çok önemlidir. Sözlü olmayan iletişim konusunda size yardım edecek çok kaynak vardır ama hızlıca uygulayabileeğiniz tavsiyeler de var.
Mesela, görsel temas, iyi kimya olasılığını artırır ve negatif iletişim etkilerini azaltır. Bir şekilde iletişim kanalını korur ve diğer kişiye, alıcı olduğumuzu ve etkileşime katıldığımızı gösterir. Çekingen olduğunuz için bu sizin için kolay değilse tanıdığınız ve güvendiğiniz bir kişiylebunu bilinçli ve kasıtlı bir şekilde uygulayabilirsiniz.
İş toplantılarında ya da sizin için büyük çaba gerektiren her türden iletişimde rahat olmayı unutmamanız önemlidir. Konuşma partnerlerinizle yüz yüze geldiğinizde sakin kalabilmek için karşınızdaki kişinin eski dostlarınız olduğunu hatırlayın. Bu sayede kendinizi daha özgür hisseder, daha az endişelenir ve bunun sonucunda daha doğal gözükürsünüz.
“Her şeye sanki ilk ya da son defa görüyormuşsunuz gibi bakın: Böylece dünyadaki vaktiniz, görkemle dolar.”
– Betty Smith